Sanaa, misilleme yapmaya hazırlanıyor

img
Sanaa, misilleme yapmaya hazırlanıyor YDH

“Ensarullah Hareketi’nin Siyasi Büro üyesi Muhammed el-Farah, Sanaa’nın karşı adımlar atabileceğine işaret etti. Rusya ve Çin, Kızıldeniz’de yeni bir çatışma ortamı oluşmaması konusunda uyarıda bulundu.”




YDH- BM Güvenlik Konseyi’nin 2801 sayılı kararı Yemen’i hem askeri hem insani açıdan kritik bir dönemece sokuyor; bu karar, Sanaa’nın kontrolündeki bölgelerdeki milyonlarca insan için ağır sonuçlar doğurabilecek yeni bir abluka ve çatışma riskini beraberinde getiriyor. El-Ahbar'dan Raşid el-Haddad, bu kararın, özellikle Sanaa yönetimi açısından, egemenliğe müdahale, yeni bir çatışma ihtimali, Kızıldeniz’in militarizasyonu ve ablukanın yeniden sertleşmesi anlamına geldiğini ele alıyor.

Sanaa, Güvenlik Konseyi’nin iki gün önce kabul ettiği ve kontrolü altındaki limanlara giden gemilere yönelik deniz “korsanlığını” meşrulaştırdığını savunduğu 2801 sayılı kararı kınadı.

Açıklamada, kararın Kızıldeniz ve Umman Denizi’nde yeni bir gerginliğin kapısını aralayan yasadışı bir adım olduğu vurgulandı.

Çin ve Rusya’nın çekimser kaldığı, 13 Konsey üyesinin destek verdiği karar; uluslararası güçlere belirtilen denizlerdeki gemileri denetleme yetkisi tanıyor ve Aden’deki Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri koalisyonuna bağlı hükümetin bu operasyonlara katılmasını mümkün kılıyor.

Karara yanıt olarak, Ensarullah Hareketi’nin Siyasi Büro üyesi Muhammed el-Farah, Sanaa’nın da karşı adımlar atabileceğine işaret etti. X platformunda yaptığı paylaşımda, “Yemen, deniz egemenliğini ve halkının haklarını savunacaktır” ifadelerini kullandı.

Bu sırada, Sanaa hükümetinin Dışişleri Bakan Yardımcısı Abdulvahid Ebu Ras, uluslararası ve bölgesel tarafları kararı Yemen’in çıkarlarına zarar vermek için bir gerekçe olarak kullanmamaları konusunda uyardı.

Ras, açıklamalarında Güvenlik Konseyi’nin hamlesini “Amerikan gündeminin bir yansıması” olarak değerlendirirken, kararın “Yemen’e saldırı başlatan tarafların iddialarına dayanarak” alındığını belirtti. ABD ve İngiltere’yi “Kızıldeniz’in militarizasyonunu meşrulaştırmak ve Kızıldeniz ile Arap Denizi’ndeki seyrüseferi tehdit etmek” ile suçladı.

Ayrıca kararın dayandırıldığı BM Uzmanlar Paneli raporunu “yanlış bilgiler ve hatalarla dolu” diye niteledi.

Öte yandan, İngiltere tarafından önerilen karar Aden hükümeti tarafından memnuniyetle karşılandı.

Kararı yakından izleyen çevreler, özellikle koalisyona bağlı hükümetin deniz kuvvetlerinin güçlendirilmesi yönündeki talepleri nedeniyle, bu adımı “uluslararası katılımla Husilere karşı olası bir savaşa hazırlık sağlayan bir savaş biçimi” olarak değerlendirdi.

Kararın yayımlanmasından saatler sonra Suudi Arabistan, Babülmendep'e deniz kuvvetleri konuşlandırmak için yeni düzenlemeler başlattı.

El-Ahbar’a konuşan Sanaa’daki askeri kaynaklar, Riyad’ın Aden hükümetine bağlı deniz birliğine, Hudeyde limanlarına giden gemileri denetlemekle görevli ortak güce katılmak üzere bir birlik hazırlama talimatı verdiğini aktardı.

Kaynaklar, “ABD ve İngiltere’nin gözetimindeki bu görevin, deniz kuvvetlerinin gemilere açık denizde doğrudan çıkıp onları durdurmasını içerdiğini” ve gemilerin Cibuti merkezli BM denetim mekanizmasına tabi tutulmadığını ifade etti.

Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistan’ın düzenlediği ve Aden hükümetine bağlı grupların da katıldığı “Kızıl Dalga” tatbikatının ardından, Aden hükümetinin deniz kuvvetleri komutanı Abdullah en-Nehaî, kuvvetlerinin “Kızıldeniz’deki nakliye hatlarının güvenliğini sağlamaya katılma” niyetini açıkladı.

Yeni Güvenlik Konseyi kararı, üç yıl önce insani ateşkes anlaşmasıyla hafifleyen Yemen ablukasının önceki sıkı hâlini yeniden gündeme taşıdı.

Bu adımın, Sanaa’nın kontrolündeki bölgelerde yaşayan milyonlarca Yemenlinin acısını iki katına çıkaracağı; ayrıca hükümeti, özellikle önceki açıklamalarında “Yemen halkının onurlu yaşama hakkını ihlal etmeyi kırmızı çizgi” olarak tanımladığı için, Hudeyde limanlarına yönelik tedarik zincirlerini koruyacak savunma tedbirleri almaya yöneltebileceği değerlendiriliyor.

Rusya ve Çin ise Kızıldeniz’de yeni bir çatışma ortamı oluşmaması konusunda uyarıda bulundu. Çin’in Güvenlik Konseyi temsilcisi Fu Cong, ülkesinin “deniz denetimleri için gemilere çıkma prosedürlerine” ilişkin maddeler nedeniyle karara dair çekincelerini koruduğunu söyledi.

Bu maddelerin “devlet egemenliğinin ihlali niteliği taşıdığı” ve seyrüsefer özgürlüğü ile uluslararası ticareti etkileme riski bulunduğunu belirtti.

Her iki ülke de Yemen krizi ve Kızıldeniz’deki durumun yönetimi için, Gazze Şeridi’nde ateşkes dahil olmak üzere Orta Doğu’da oluşan mevcut sükûnetin korunması ve üzerine inşa edilmesi çağrısını yineledi.

Çeviri: YDH

İlgili Haberler