'Harvard Üniversitesi, İsrail'in sonuna hazırlanıyor'

img
'Harvard Üniversitesi, İsrail'in sonuna hazırlanıyor' YDH

Haaretz gazetesi, Harvard Üniversitesi'nin Massachusetts'te kampüs dışında gizli bir tesiste İsrail'e ait yaklaşık bir milyon arşiv parçasını muhafaza ettiğini ortaya çıkardı.




YDH - Haaretz gazetesi, Harvard Üniversitesi Kütüphanesi'nin Massachusetts'te kampüs dışında yer alan gizli bir tesiste, 1948'den bu yana İsrail kültür kurumları tarafından üretilen yaklaşık bir milyon arşiv parçasını muhafaza ettiğini ortaya çıkardı.

Harvard Kütüphanesi, dünyanın en büyük özel akademik kütüphanesi ve ABD'deki en eski kütüphane sistemi olma özelliğini taşıyor.

Ancak İsrail'in "hafızasını" tarihi Filistin toprakları dışında korumak amacıyla bir "kültürel güvenlik kasası" oluşturulması, açıklanan araştırma hedeflerinin ötesinde siyasi ve kültürel anlamlar içeriyor.

İsrail için yedek hafıza deposu

Haaretz tarafından yayımlanan habere göre, söz konusu tesiste eski telefon rehberleri, İngiliz Mandası dönemine ait hatıra eşyaları, kibbutz bültenleri, dua kitapları, Tevrat bayrakları ve ölen askerler için hazırlanan anı defterleri bulunuyor.

Koleksiyon, geleneksel akademik arşivlerde nadiren rastlanan siyasi kayıtları ve reklam materyallerini de kapsıyor.

Gazete, toplanan bu materyalleri "İsrail'in yedek kopyası" olarak tanımladı.

Tesisi ziyaret eden edebiyatçılar ve araştırmacılar, mekânı yer altında bulunan ve günün her saati faaliyet gösteren bir depoya benzetiyor.

Uzman bir ekip gözetiminde materyallerin ayrıştırıldığı ve numaralandırıldığı bu merkez, ziyaretçiler tarafından İsrail içindeki arşivlere kıyasla daha güvenli ve istikrarlı bir "alternatif hafıza sistemi" olarak değerlendiriliyor.

Siyonist projeyi takip eden yok oluş korkusu

Haberde, bazı İsrailli yazarların ve yetkililerin hassas materyalleri Harvard ile paylaşmayı reddettiği bilgisi yer aldı. Bu reddin arkasında, devletin uzun süre ayakta kalamayacağına dair zımni bir kabulün yattığı belirtiliyor.

İsrail Devlet Arşivi eski yöneticisi Moşe Mossek, projenin felsefesinden duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getirdi. Mossek, bu girişimin "İsrail'in bir gün çökebileceği" ihtimalinden yola çıktığını vurguladı.

Söz konusu hassasiyet, demografik çöküş, askeri yenilgi veya iç parçalanma beklentileriyle dolu İsrail siyasi kültürüyle örtüşüyor.

Bu kaygıların küresel bir akademik kuruma taşınması, devletin geleceğine dair belirsizliğin derinliğini ortaya koyuyor.

Soykırım varlığının arşivi

Haberin sosyal medyada yayılmasının ardından pek çok kullanıcı, askeri güç ve yerleşimcilik üzerine kurulu yapının artan bir varoluşsal kaygı yaşadığını savundu.

Filistin asıllı Amerikalı aktivist Nardin Kisvani, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Harvard, İsrail'in sonuna hazırlanıyor... Siz bu kaçınılmaz son için ne yapıyorsunuz?"

Bazı yorumcular ise asıl sorunun Harvard'ın duyduğu endişe değil, tarihsel anlatısının devamlılığını sağlamak için sınırları dışında bir kütüphaneye ihtiyaç duyan devletin doğası olduğunu belirtti.

Harvard, "İsrail hafızasını" korumak adına milyonlarca fotoğraf ve belgeyi depolarken, dünya kamuoyu Gazze ve Batı Şeria'dan gelen görüntülerle Siyonist anlatının çöküşüne tanıklık ediyor.



Makaleler

Güncel