FHKC, Kefr Akab’da iki gencin öldürülmesinin Batı Şeria’da sessizlik dönemini bitiren kıvılcım olduğunu belirterek, üçüncü intifadanın her zamankinden daha yakın olduğunu ifade etti.
YDH- Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), işgal altındaki Batı Şeria’da büyük bir patlamanın an meselesi olduğunu ve kapsamlı bir üçüncü İntifada’nın her zamankinden daha yakın hale geldiğini ifade etti.
Açıklamada, cuma günü şafak vakti Kefr Akab’da 18 yaşındaki Amr Halid Ahmed el-Merbu’nun ve 16 yaşındaki Sami el-Meşayih’in infaz edilmesiyle birlikte Batı Şeria genelinde süren ölümlerin ve yerleşimci çetelerinin kontrolsüz şiddetinin, “mevcut tüm sükunet yanılsamalarını yakacak kıvılcımı oluşturduğu” belirtildi. Biriken Filistin öfkesinin “işgal karşısında lav gibi patlayacağı” kaydedildi.
“Canavarca bir yapı ile yüz yüzeyiz”
Açıklamada, Filistinlilerin, “büyüklük hezeyanını kan dökme saplantısı ile birleştiren, sapkın bir suç makinesi tarafından yönetilen canavarca bir yapıyla karşı karşıya olduğu” ifade edildi.
Cephenin açıklamasında, yakma, yok etme, sivilleri hedef alma gibi uygulamaların “derin köklere sahip ırkçı ve faşist bir doktrini, hastalıklı bir psikolojik yapıyı ve şiddeti insan içgüdüsünün sapkın bir tezahürü gibi uygulayan katillerden ve akıl dışı kişilerden oluşan bir grubu yansıttığı” dile getirildi.
“Filistin halkı seyirci kalmayacak”
Cephenin açıklamasında, Filistin halkının “bu suç ürünü sadizm karşısında eli kolu bağlı durmayacağı” ifade edildi.
Organize devlet terörüne boyun eğilmeyeceği dile getirilirken, işgalin “suçlarını artırarak sakinlik sağlayabileceğini düşünmesinin bir hayal olduğu” belirtildi. Tam tersine, söz konusu artışın “büyük bir devrimci enerjiye yakıt sağlayacağı, kapsamlı bir çatışma dayatacağı ve Batı Şeria’yı düşman ve yerleşimci grupları için bir yıpratma savaşına dönüştüreceği” kaydedildi.
“Bu yapı insanlığın tamamı için tehdit”
Cephenin açıklamasında, söz konusu “faşist yapının devamının bir soykırım merkezi ve insanlığın tamamı için büyük bir tehdit haline geldiği” belirtildi.
Dünya kamuoyuna çağrıda bulunularak, bu “suç sisteminin kapsamlı boykot yoluyla kuşatma altına alınması, meşruiyetinin sökülüp atılması” talep edildi. Bu yapının ve liderlerinin “normal bir devlet gibi değil, cinayet şebekesi ve insanlık değerlerinin düşmanları olarak muhatap alınması gerektiği” ifade edildi.
Açıklamada, “bölgedeki istikrarın ancak bu işgalin kökünden sökülüp atılmasıyla sağlanabileceği” kaydedildi.