ABD Gazze’de doğrudan müdahale ediyor

img
ABD Gazze’de doğrudan müdahale ediyor YDH

ABD, Kiryat Gat’teki merkezle Gazze’de ateşkesi bizzat yönetiyor; insani yardımı denetliyor, Filistinli grupları dronlarla izliyor.




YDH- Arab Center tarafından yayımlanan analize göre, eskiden “Washington’a giden en hızlı yol Tel Aviv’den geçer” denirdi; artık öyle değil, “bu yol Güney İsrail’de küçük bir sanayi kenti olan Kiryat Gat’ten geçiyor." 17 Ekim 2025’te ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze için Donald Trump’ın 20 maddelik barış planı kapsamında Kiryat Gat’te Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi (SAKM) kurulması burayı öne çıkardı.

CENTCOM, merkezde konuşlandırılan 200 ABD askeri personelinin “insani, lojistik ve güvenlik yardımlarını uluslararası aktörler aracılığıyla Gazze’ye ulaştırmak ve Hamas ile İsrail arasındaki ateşkesi izlemek” için çalışmalar yürüteceğini bildirdi.

Ancak 28 Ekim 2025’te, SAKM’nin açılmasından iki hafta bile geçmeden, İsrail Gazze Şeridi’ne yoğun hava saldırıları düzenleyerek en az 104 Filistinliyi öldürdü.

Analize göre, ABD’nin İsrail’deki doğrudan askeri varlığı, ateşkesin sürdürülebilirliği ve ABD-İsrail ilişkilerinin geleceği hakkında soru işaretleri doğurdu. SAKM faaliyetlerinin belirsiz kapsamı, Trump planında öngörülen Uluslararası İstikrar Gücü’nün (UİG) belirsiz durumu ve Washington’un tutarsız mesajları ile İsrail’in ateşkesi ihlal etmesi, planın uygulanabilirliğini şimdiden zayıflattı.

SAKM’nin rolü ve eleştiriler

Analize göre, SAKM’nin görev kapsamı, özellikle insani yardım dağıtımındaki denetimle ilgili olarak İsrail yetkililerinden eleştiriler aldı. Bazı raporlar, ABD’nin bu endişelere yanıt olarak bazı askerleri geri çekebileceğini belirtti.

Analiz, “Bu belirsizlikler, ateşkesin devam edip etmeyeceği ve Trump planının, şimdi BM kararına dönüştürülmüş olmasına rağmen, uygulanıp uygulanamayacağı konusunda şüpheler yaratıyor.” ifadelerini içerdi.

SAKM’nin ateşkes ve daha geniş barış planındaki rolünün, Washington’un rolünde belirgin bir değişimi gösterdiğini belirten analize göre, “ABD askeri güçleri ve kaynakları ilk kez İsrail’in ateşkese uyumunu izleyecek ve olası bir soykırım niteliğindeki savaşın yeniden başlamasını sınırlayabilecek.”

Analizde, SAKM’nin ABD-İsrail ilişkisinde önemli bir dönüşümü temsil ettiği kaydedildi.

ABD-İsrail askeri işbirliği tarihçesi

Arab Center’ın analizinde, SAKM’nin ABD’nin İsrail’deki ilk doğrudan askeri varlığı olmadığı vurgulandı. 1980’lerde ABD ve İsrail yetkilileri, ABD silahlarının İsrail’de depolanması için planlar yapmaya başladı. 1984’te Pentagon, ABD askeri kullanımına özel “İsrail için savaş rezerv stokları” (War Reserve Stocks for Allies–Israel/ WRSA-I) programını kurdu ve 1989’da Kongre, acil durumlarda İsrail’in bu stoklara erişimini onayladı.

Analiz, WRSA-I’nin kökenlerini 1973 Arap-İsrail Savaşı’ndan ders alınan deneyimlere bağladı. WRSA-I, lojistik boşlukları kapatmak için kullanıldı.

Analize göre, WRSA-I’nin şeffaflık eksikliği eleştirildi. İlk kez İsrail’in 2006 Lübnan Savaşı sırasında stoklara eriştiği açıklanırken, 2014 Gazze Savaşı’nda da kullanıldığı belirtildi. 7 Ekim 2023’ten itibaren stoklar genişletildi ve İsrail’e sürekli tedarik sağlandı, ancak şeffaflık ve Kongre denetimi konusundaki endişeler sürdü.

ABD tarafından inşa edilen askeri tesisler

Analize göre, ABD’nin İsrail ordusu için yürüttüğü inşaat projeleri, uzun süreli askeri koordinasyonu gösteriyor. 1978-1982 yıllarında ABD Kara Kuvvetleri Mühendisler Birliği, Necef Çölü’nde iki modern hava üssü inşa etti.

1998 “Wye River Memorandumu” sonrasında, İsrail’in Batı Şeria’daki çekilmesini desteklemek için yaklaşık 500 milyon dolarlık askeri inşaat projeleri yürütüldü. 2012-2013 arasında ABD, Tel Aviv’de “Site 81” ve diğer askeri tesislerin inşasını denetledi.

Analize göre, ABD, İsrail’de X-Band radar üssü gibi kritik tesisleri işletiyor. 2017’de EUCOM, bir “Amerikan üssü” olarak tanımlanan tesisi açtı. Ağustos 2023’te Pentagon, güney İsrail’de “Site 512” radar üssü için 35,8 milyon dolarlık sözleşme verdi. 2025’te ABD, İsrail askeri tesislerini yenilemek için 250 milyon dolar harcamaya başladı ve bu tutarın 1 milyar dolara kadar çıkması bekleniyor.

SAKM ve insani yardım

Arab Center analizi, SAKM’nin 21 Ekim 2025’te “partner ülkeler, sivil toplum örgütleri, uluslararası kurumlar ve özel sektörle koordinasyonu” üstlendiğini belirtti.

Analize göre, “İnsani yardım dağıtımı, Gazze ateşkes müzakerelerinde Filistin tarafının taleplerinin merkezinde yer alıyor ve Trump planının başarısı büyük ölçüde ABD’nin yardım girişlerini garanti etmesine bağlı.”

Analizde, SAKM’nin İsrail’i yardım onayı ve dağıtımında ikincil rol ile sınırlandırdığı, ancak İsrail’in bu iddiayı reddettiği bilgisine yer verildi. ABD, Gazze’deki Filistin gruplarını izlemek için insansız hava araçları kullanıyor.

Analize göre, “Washington, İsrail’e güvenerek ateşkesi uygulamıyor ve bölgedeki itibarını korumak için doğrudan müdahale ediyor.”

UİG ve bölgesel zorluklar

SAKM’nin, UİG’nün kuruluşunu ve Gazze’deki görevlerini koordine edeceğini söyleyen analiz, ancak ABD’nin, Türkiye’nin UİG’ne katılımını yasaklamayı kabul ederek İsrail’in taleplerine dolaylı yoldan boyun eğdiğini belirtti.

Analize göre, “Arap ülkeleri, UİG’nün ‘uygulayıcı’ değil ‘barışı koruyucu’ olmasını istiyor.”

BM Güvenlik Konseyi’nin 17 Kasım 2025 tarihli kararıyla UİG, Trump liderliğindeki “Barış Kurulu”na bağlandı ve Filistin gruplarının silahsızlandırılmasından sorumlu kılındı. Hamas ise silahları yalnızca bağımsız Filistin devletine teslim edeceğini belirtti.

Analizde, ABD’nin esnek yaklaşımının, Arap müttefiklerin güvenlik kaygılarını tam olarak karşılamadığı kaydedildi.

Eleştiriler ve potansiyel çatışmalar

SAKM, İsrail’deki güvenlik koordinasyonunda yeni gerilimler yarattı. 24 Ekim 2025’te SAKM’de düzenlenen basın toplantısında Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “İsrail’in savaş yeniden başlatmak için Trump yönetiminden izin alması beklenmiyor.” dedi.

Analize göre, bu açıklama, İsrail’de ABD’nin ateşkesi yönetme rolüne yönelik eleştirileri yansıtıyor.

Netanyahu, “İsrail’in bağımsız olduğunu ve operasyonlar için izin aramadığını” belirtti. İsrail muhalefeti, Refah’taki tünellerde mahsur kalan 150 Kassam Tugayı savaşçısının durumu üzerinden ABD’nin müdahalesini eleştirdi. Avigdor Lieberman, Trump müzakere ekibini eleştirerek “İsrail’in geçici Başbakanı Jared Kushner” ve “güvenlik kabinesi üyesi Steve Witkoff” ifadelerini kullandı.

Analiz, SAKM’nin görev alanı dar olsa da ABD-İsrail işbirliğinin daha yakın hale gelmesine zemin hazırlayabileceğini iddia etti.

ABD’nin Gazze’de doğrudan müdahalesi, bölgedeki şiddeti sınırlamayı amaçlarken, analize göre, “İsrail’deki ve bölgedeki taraflar artık Netanyahu hükümetiyle diyalogla gerilimi düşürme umudunu yitirdi ve doğrudan Washington’a başvurarak uzun vadeli müttefiklerinin şiddetini sınırlamasını istiyor.”

İlgili Haberler