İsrailli yarbay: İran ve Hizbullah'ın bizi vuracak füzeleri var ama asıl güçleri başka bir yerde

img
İsrailli yarbay: İran ve Hizbullah'ın bizi vuracak füzeleri var ama asıl güçleri başka bir yerde YDH

İsrail ordusu yedek yarbayı Yaron Buskila, İran ve Hizbullah’ın savaş sonrası hızla toparlanan kapasitesine dikkat çekerken, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana daha agresif ama hâlâ “oyunun kurallarını kökten değiştirecek” adımları atmaktan uzak bir güvenlik doktrini izlediğini vurguluyor.




YDH- İsrail ordusu yedek yarbayı ve İsrail Savunma ve Güvenlik Forumu'nun CEO'su Yaron Buskila, Jerusalem Post gazetesinde yer alan analizinde, İran ve Hizbullah’ın belirli kapasite ve niteliklerini öne çıkararak İsrail’in içinde bulunduğu zaafları görünür kılıyor.

İsrail'in artık geçmişteki gibi çatışmaları sınırlı tutma, kontrollü cevap verme, riskleri minimize etme stratejisi izlemediğini belirten Buskila, 7 Ekim saldırısı sonrası İsrail'in daha agresif, daha geniş kapsamlı, daha saldırgan ve daha az öngörülebilir bir güvenlik doktrinine geçtiğini kaydetti. 

Buskila'ya göre, buna rağmen İsrail, Hizbullah’a yönelik tam ölçekli bir savaş, rejim değiştirme hamlesi, üst düzey komuta katliamı, Beyrut’un kalbine yönelik paralize edici operasyonlar gibi oyunun kurallarını kökten değiştirecek bir adım atacak noktada değil.

Pazar günü Beyrut’un güney banliyölerinde düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen üst düzey Hizbullah askeri yetkilisi Heysem Ali Tabatabai ve beraberindekilerin cenazesi pazartesi günü düzenlendi.

Buskila bununla ilgili olarak şöyle diyor: ''Hizbullah’ın kurmay başkanı Haytham Ali Tabatabai’nin – bilinen adıyla “Ebu Ali” – öldürülmesi basit bir gerçeğin altını çiziyor: Hizbullah savaş alanını hiç terk etmedi. Yaralı ama kararlı biçimde geri döndü. Tabatabai, örgütün toparlanmasının ve İran’ın ekonomik, ideolojik ve askeri mekanizmasıyla yeniden hizalanmasının itici gücüydü. Göreve geldiği andan itibaren meşru bir hedef, adeta “yaşayan bir ölü” haline gelmişti.''

Buskila’ya göre, İsrail 7 Ekim sonrası Turgeman Komitesi’nin yarattığı iç gerilimler nedeniyle hâlâ üst düzey askeri yapılanmasını toparlayamazken, Tahran’ın zaman kaybetmeden yeniden barutunu kuruttuğu ve siyasi tartışmaları bir kenara bırakarak bir sonraki raunda hazırlandığı görülüyor.

Buskila’nın değerlendirmesine göre, ''Heysem Tabatabai suikasti İran liderliğinde kayda değer bir tereddüt yaratmış değil. Zira Hizbullah ve İran'ın odakları artık çok daha stratejik bir noktaya kaymış durumda: Öğrenmek, uyum sağlamak ve bir sonraki nihai karşılaşma için daha güçlü ve daha ölümcül bir kapasite portföyü inşa etmek''.

İsrail ordusu yedek yarbayının analizi şöyle sonlanıyor:

''Her öldürülen komutanın bir halefi vardır; her “Ebu Ali”yi (Ali’nin babası) bir “İbn Ali” (Ali’nin oğlu) takip eder. Ancak ideolojik bir misyonun ikamesi yoktur; o, İran rejiminin kalbinde atmaya devam eder ve Hizbullah’ın toparlanmasını besler. Hizbullah ve İran hâlâ İsrail şehirlerini vurabilecek roketlere, füzelere ve İHA’lara sahip. Ancak asıl güçleri başka bir yerde yatıyor: Sabırlarında, hızlı öğrenme döngülerinde, toparlanma süreçlerinde ve beklenenden daha hızlı yeniden inşa kabiliyetlerinde. Bugün yeniden “Hizbullah’ın nasıl karşılık vereceğini” tartışıyor olmamız bile, İsrail’in 7 Ekim öncesinde başarısız olmuş stratejik varsayımlarına doğru kaydığının bir göstergesi. Bu varsayımlar, şimdi İsrail’in savaş sonrası politikalarını yeniden şekillendirme riski taşıyor.''