Katar ve Mısır, Gazze’de ateşkesin gerçek anlamda tamamlanabilmesi için İsrail’in tamamen çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün sahaya konuşlandırılmasını talep ederken; Türkiye, Hamas’ın silahsızlandırılmasının mevcut süreçte öncelikli bir başlık olmadığını açıkladı.
YDH- Doha Forumu’nda konuşan Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman, ateşkes sürecinin kritik bir eşikten geçtiğini belirterek, “İsrail tamamen çekilmeden ve Gazze’ye istikrar geri dönmeden ateşkesi sonuçlanmış sayamayız” dedi.
Katar, Türkiye, Mısır ve ABD’nin ateşkes planının “bir sonraki aşamasına” geçilmesi konusunda ortak bir tutum sergilediğini ifade eden Bin Abdurrahman, bu aşamanın kendi açılarından geçici nitelikte olduğuna dikkat çekti.
Başbakan ayrıca, yalnızca son iki yılda yaşananlara odaklanmanın yeterli olmayacağını vurgulayarak, her iki halk için adaleti esas alan sürdürülebilir bir çözüm çağrısında bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati ise, uluslararası bir istikrar gücünün zaman kaybetmeden sahaya konuşlandırılması gerektiğini söyledi.
Forumda yaptığı açıklamada, “Bu gücü en kısa sürede devreye sokmalıyız. Çünkü taraflardan biri, yani İsrail, ateşkesi her gün ihlal ediyor. Bu nedenle gözlemcilere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Abdülati, Refah Sınır Kapısı’nın kullanımına da açıklık getirerek, kapının yerinden edilmiş kişiler için bir geçiş noktası olmayacağını, sadece Gazze’ye insani ve tıbbi yardımların ulaştırılması amacıyla kullanılacağını yineledi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, planlanan istikrar gücüne ilişkin müzakerelerin sürdüğünü ancak komuta yapısı ile katkı sağlayacak ülkeler gibi temel başlıkların henüz netleşmediğini aktardı.
Forumdaki konuşmasında önceliğin “Filistinlilerle İsraillileri birbirinden ayırmak” olduğunu vurgulayan Fidan, diğer sorunların bu adımın ardından ele alınabileceğini ifade etti.
Hamas’ın silahsızlandırılmasına ilişkin soruya da değinen Fidan, “Silahsızlanma sürecin ilk adımı olamaz. Olaylara doğru açıdan bakmalı, gerçekçi olmalıyız” dedi.
Gazze’ye yönelik anlaşmanın öngörülen ikinci aşaması ise İsrail’in mevcut mevzilerinden çekilmesini, yönetimin geçiş hükümeti tarafından devralınmasını ve bölgede uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını kapsıyor.
Buna karşın, Arap ve diğer Müslüman ülkeler, farklı Filistinli gruplar arasında yaşanabilecek olası çatışmalar nedeniyle söz konusu güce katılım konusunda ihtiyatlarını koruyor.