Ayetullah Hamenei: Batı'nın asıl hedefi, devrimci bilgiyi tasfiye etmek

img
Ayetullah Hamenei: Batı'nın asıl hedefi, devrimci bilgiyi tasfiye etmek YDH

Ayetullah Hamenei, İran’ın bir asrı aşan dış baskılar ve kimlik aşındırma çabaları karşısında, yalnızca askeri düzlemde değil; zihinlere, kültüre ve toplumsal bilince yönelen çok boyutlu bir mücadele verdiğini ifade etti.




YDH- Tesnim'e göre, İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei, bugün Hz. Fatıma Zehra'nın (s.a) doğum günü vesilesiyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Batı'nın, özellikle ABD ve Avrupa'nın, İran’ın dini–tarihi–kültürel kimliğini değiştirmek için yüz yılı aşkın süredir sistematik bir çaba yürüttüğünü vurguladı.

Ayetullah Hamenei, konuşmasının özünde bir milletin gerçek savunma hattının sınırda değil, insanın zihninde ve kalbinde kurulduğu fikrini işaret etti:

"İran halkı, ulusal direniş yoluyla, düşmanın bu milletin 'dini, tarihi ve kültürel kimliğini' değiştirme yönündeki sürekli çabalarını boşa çıkardı. Bugün, düşmanın 'beyinlere, kalplere ve inançlara' saldırmak için yürüttüğü propaganda ve medya faaliyetlerine karşı savunma ve saldırı için uygun şekilde hazırlanmak gerekirken, sevgili İran, ülke genelinde var olan sorunlara ve eksikliklere rağmen ilerlemeye devam ediyor." 

Devrim Lideri, “ulusal direnişi”, ezilenlerin karşı karşıya kaldığı her türlü baskıya karşı durmak ve onurla direnmek olarak tanımladı:

“Baskı kimi zaman askerî olur — ulusun Kutsal Savunma döneminde yaşadığı gibi, ya da gençlerin son aylarda maruz kaldığı türden. Kimi zaman ise ekonomik, medya, kültürel veya siyasi biçimlerde karşımıza çıkar.”

Devrim Lideri, Batı medyasının ve siyasi-askeri yetkililerin kibirli tavırlarını ve atmosfer yaratma çabalarını düşmanın propaganda baskısının bir işareti olarak nitelendirerek şunları söyledi: 

''Rejimin çeşitli baskılarının amacı, uluslara hükmetmektir ve bunların başında İran ulusu gelmektedir; bazen de ABD hükümetinin bugün Latin Amerika'da yaptığı gibi toprak genişlemesi peşindedirler.''

Şöyle devam etti: 

"Bazen amaç yeraltı kaynaklarına hakim olmak, bazen de yaşam tarzlarını değiştirmek ve en önemlisi 'kimliği değiştirmek' baskıcıların temel amacıdır."

İran'dan bölge ülkelerine ve diğer bazı ülkelere direniş kavramının ve literatürünün yayılmasını bir gerçeklik olarak nitelendiren Devrim Lideri şunları ekledi: 

"Düşmanın İran'a ve İran milletine yaptığı bazı şeyleri, başka herhangi bir ülkeye yapsalardı, o millet ve ülke beraat ederdi."

Devrim Lideri, ülkede direniş kavramını hem derinleştirip hem de genişletme etkisine dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Bugün, tanık olduğumuz askerî çatışmanın çok ötesinde, düşmanın geniş bir cephede yürüttüğü propaganda ve medya savaşının tam merkezindeyiz; çünkü düşman, bu kutsal ve manevi toprakların, arazilerin ve mülklerin askerî baskıyla ne teslim alınabileceğini ne de işgal edilebileceğini artık anlamış durumda.”

Sözlerine şöyle devam etti: 

"Elbette, bazı insanlar sürekli olarak askeri çatışmanın tekrarlanması olasılığını gündeme getiriyor ve bazıları da insanları şüphede tutmak ve korku yaratmak için bu konuyu kasten körüklüyor; Allah'ın izniyle, bunda başarılı olamayacaklar."

Ayetullah Hamenei, “düşmanın hedefi, tehlikesi ve amacı” olarak devrimin izlerini, hedeflerini ve kavramlarını silme; ayrıca İmam Humeyni’nin (r.a) hatırasını unutturma çabasını gösterdiğini belirtti.

Bu geniş ve hareketli cephenin merkezinde Amerika’nın bulunduğunu söyleyen Hamenei, onun etrafında bazı Avrupa ülkelerinin yer aldığını ifade etti.

Avrupa’da geçimini bu tür faaliyetlerle sağlayan paralı unsurların, hainlerin ve devletsiz çevrelerin ise bu cepheye dış halkadan destek verdiğini vurguladı.

Ayetullah Hamenei, düşmanın hedeflerini ve özellikle de örgütlü yapısını doğru kavramanın zorunlu olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Nasıl ki askeri cephede düşmanın taktiklerini, emir komutasını ve operasyonel amaçlarını dikkate alıyorsak; aynı şekilde bu propaganda ve medya savaşında da kendi konumumuzu, onun plan ve hedeflerine göre yeniden tanımlamalıyız. Düşmanın yoğun saldırı yönü açıktır: İslami, Şii ve devrimci bilgi. İşte bu nedenle tüm dikkatimizi bu alanların korunmasına, güçlendirilmesine ve doğru biçimde aktarılmasına vermeliyiz.”

Devrim Lideri, Batı’nın yürüttüğü propaganda ve medya savaşına karşı direnmenin zor olsa da kesinlikle mümkün olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: 

“Bu süreçte, övgü komiteleri devrimin değerlerine bağlılığın merkezleri hâline gelmelidir. Genç neslin bu komitelere ve övgü geleneğine duyduğu coşkuyu doğru okumalı; bu kıymetli nesli, kararlı, kötü niyetli ve donanımlı düşmanın hedeflerinden korumayı temel görev bilmeliyiz.”

İlgili Haberler