İsrail, Hermon zirvesinde Hanuka kutlamasıyla işgalini pekiştirdi

img
İsrail, Hermon zirvesinde Hanuka kutlamasıyla işgalini pekiştirdi YDH

İsrail, işgal altındaki Şeyh (Hermon) Dağı’nda askerlerinin Hanuka kutlamasını sosyal medyada paylaşarak Suriye’deki varlığını pekiştirdi.




YDH- İsrail ordusu, Beşşar Esed yönetiminin çöküşünün ardından İsrail askeri işgali altına giren Suriye topraklarındaki bir bölge olan Şeyh (Hermon) Dağı zirvesinde konuşlanan askerlerin Hanuka kutlamasını gösteren görüntüleri paylaştı.

Görüntüler, İsrailli gazeteciler ve askerler tarafından sosyal medyada geniş şekilde paylaşıldı. Bu olay Suriye toprakları içindeki İsrail askeri işgalinin iyi belgelenmiş bir şekilde genişlemesiyle eş zamanlı gerçekleşti.

Son aylarda İsrail işgal güçleri, 1974 Ayrılma Anlaşması kapsamında Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmiş bir silahsızlandırılmış bölge olarak tanımlanan alanlara girerek fiilen bu bölgenin statüsünü değiştirdi. Bu durum, Suriye devlet kontrolünün güneydeki bazı bölgelerde zayıflamasıyla birlikte yaşandı.

İsrailli yetkililer, konuşlanmayı “geçici” ve “güvenlik” odaklı olarak sunmaya çalışsa da geri çekilme için herhangi bir zaman çizelgesi açıklanmadı. Bu gelişme, yaşananların Arap topraklarının yavaş bir şekilde ilhak planı çerçevesinde işgalin daha da pekiştirilmesi anlamına gelebileceği endişelerini artırdı.

Bildirilene göre, söz konusu kutlamanın sembolik niteliği, işgal altındaki Arap topraklarındaki yerleşikleşme eğiliminin bir parçası olarak dikkat çekti.

Şey (Hermon) Dağı, stratejik askeri değere sahip olup güney Suriye, Lübnan ve işgal altındaki Golan Tepeleri’ni gözetlemekte ve uzun süredir İsrail’in askeri ilgisinin odak noktası olmuştur. Öte yandan Şey (Hermon) Dağı, su güvenliği açısından da kritik bir öneme sahip. Kar erimesi, Ürdün Nehri, Banias ve Hasbani kolları ile yer altı su rezervlerini besleyerek bölgedeki en önemli doğal su kaynağı haline gelmekte.

İşgal altındaki Golan Tepeleri, İsrail rejiminin toplam tatlı su ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşılamakta; bu bağımlılık, Şey (Hermon) Dağı ve Golan üzerindeki kontrolü yalnızca İsrail’in askeri hedefleri için değil, aynı zamanda uzun vadeli su güvenliği için de merkezi hale getirmekte.

Gelişmeler, komşu sınırlar boyunca artan hassasiyetler eşliğinde yaşandı. Aynı gün, Lübnan ordusu, Lübnan-Suriye sınırında kısa süreli çıkan olayları kontrol altına almak için hızla müdahale ederek, tırmanmayı önlemek ve huzuru sağlamak amacıyla takviye birlikler konuşlandırdı. Ancak Lübnan, sınırlarını denetleyip yerel olayları yatıştırmak için çabalamak zorunda kalırken hemen baskı altına giriyor; buna karşın İsrail güçleri, Suriye topraklarının derinliklerinde varlıklarını pekiştirmeye devam ediyor ve benzer bir denetim veya yaptırımla karşılaşmıyor.

Gözlemcilere göre, bu çifte standart, zayıf devletlerin eylemlerinin yakından izlendiği ve kısıtlandığı, oysa İsrail’in işgali ve toprak genişlemesinin “yerleşik güvenlik gerçekleri” olarak görüldüğü uluslararası hukuk ve egemenlik uygulamalarında kalıcı bir çifte standardın göstergesi olduğunu söylüyor.

Olay, Şam’da yaşanan daha geniş bir siyasi değişimle de eş zamanlıdır. HTŞ rejimi, İsrail işgali ile ilişkilerin “normalleştirilmesine” açık olduklarını belirtti. Bu durum, Filistin davasını destekleyen çevrelerde güçlü bir tepkiyi tetikledi.

Eleştirmenler, bu girişimlerin İsrail’in Arap topraklarındaki devam eden işgalini meşrulaştırma ve Filistinlilerin uzun süredir sahip olduğu haklarını daha da aşındırma riski taşıdığı uyarısında bulunuyor. Bu sırada Filistinliler, devam eden saldırılar, yerinden edilme ve abluka ile karşı karşıya kalıyor.