Tayvan–İsrail askeri işbirliğine Çin'den tepki

img
Tayvan–İsrail askeri işbirliğine Çin'den tepki YDH

Tayvan ile İsrail arasında hava savunma sistemleri başta olmak üzere artan askeri ve teknik işbirliğine tepki gösteren Çin’in, bu yakınlaşmayı “egemenlik ihlali” ve “iç işlerine müdahale” olarak değerlendirdiği bildirildi.




YDH- Modern Diplomacy’de yayımlanan analizde, Çinli güvenlik, askeri ve istihbarat kurumları tarafından Kasım ve Aralık 2025’te yayımlanan raporların, Tayvan ile İsrail arasında savunma alanındaki işbirliğinin arttığına işaret ettiği bildirildi.

Söz konusu raporlarda, Tayvan’ın savunma sistemi olarak geliştirilen “Taiwan” ya da “T-DOME” hava savunma ağının, İsrail’in “Demir Kubbe” sistemine benzer bir yapıya dönüştürülmesi amacıyla “İsrail’in açık askeri desteğinin bulunduğu” ifade edildi.

Analizde, bu gelişmelerin Çin açısından ciddi bir hassasiyet yarattığı ve bu nedenle Pekin’deki ilgili çevrelerin, Tayvan Savunma Bakan Yardımcısı François Wu’nun Eylül–Kasım 2025 döneminde İsrail’e gerçekleştirdiği gizli ziyareti yakından izlediği aktarıldı.

Çinli istihbarat ve askeri raporların, Tayvan’ın İsrail’den gelişmiş radar ve füze teknolojileri, özellikle Arrow-2 sistemi ya da İsrail menşeli askeri sistemlerden esinlenen başka teknolojileri satın alabileceği yönünde değerlendirmelerde bulunduğu kaydedildi. Bu teknolojilerin, Tayvan’ın T-DOME hava savunma sisteminde Demir Kubbe’ye benzer bir yapı oluşturmak amacıyla kullanılabileceği belirtildi.

Pekin’in tepkisini artıran açıklamalar ve temaslar

Analize göre, Tayvan Dışişleri Bakanı Lin Chia-long’un Kasım 2025’te kamuoyuna yaptığı ve Çin tarafından “kışkırtıcı” olarak nitelendirilen açıklamalar, Pekin’in tepkisini daha da artırdı.

Lin’in açıklamalarında, “Tayvan ile İsrail arasında, T-DOM savunma sisteminin tasarımının Demir Kubbe’ye benzemesi nedeniyle teknik öğrenme ve savunma alanında etkileşim bulunduğunu” söylediği aktarıldı.

Çinli resmi ve askeri çevrelerin İsrail’e yönelik öfkesinin özellikle Eylül 2025’te zirveye çıktığı; bu dönemde Tayvan’ın başkentinin, aralarında altı İsrail Meclisi (Knesset) üyesinin de bulunduğu İsrailli heyetleri ağırladığı bildirildi.

Ayrıca, Ekim 2025’te Tayvan Dışişleri Bakan Yardımcısı François Wu’nun, Tel Aviv’de İsrail Sosyal Refah Bakanlığı Genel Müdürü Yinon Aroni ile bir araya geldiği aktarıldı.

Gazze savaşı, T-DOME ve Çin–İsrail gerilimi

Modern Diplomacy’deki analizde, Tayvan’ın yeni hava savunma sistemi T-DOM ile İsrail’in Demir Kubbe sistemi arasındaki ilişki ile Gazze Savaşı arasındaki bağlantıya dikkat çekildi.

Analizde, “Tayvan’ın Gazze Savaşı sonrasında İsrail’i tanıması, Hamas ve İran’a yönelik İsrail saldırılarına destek açıklamaları yapması ve Çin’den ayrılma ilkesini savunan tutumunun”, bu süreci derinleştirdiği ifade edildi.

Çin’in, Tayvan’ın Gazze Savaşı’na ilişkin siyasi ve askeri açıklamalarından ve İsrail’e verdiği açık destekten rahatsız olduğu; Pekin’in Tayvan’ı Çin ana karasının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü ve bu nedenle Tayvan’ın bağımsız dış politika ya da askeri tutum sergileme hakkı bulunmadığını savunduğu aktarıldı.

Analizde, bu durumun Washington–Pekin rekabetinin yaşandığı mevcut küresel jeopolitik ortamda daha da karmaşık bir hâl aldığı vurgulandı.

“Ortak tehdit algısı” ve İsrail-Tayvan yakınlaşması

Analizde, Çin’in özellikle François Wu’nun Kasım 2025’te İsrail’e yaptığı gizli ziyaretin ardından İsrail’e yönelik tepkisini açık şekilde ortaya koyduğu belirtildi. Bu ziyaretin, Tayvan’ın Çin’den algıladığı tehditler ile İsrail’in İran ve bölgedeki müttefiklerinden algıladığı tehditler arasında paralellik kurduğu bir döneme denk geldiği ifade edildi.

Bu durumun, The Times of Israel tarafından yayımlanan bir haberde, “Tayvan ile İsrail’in daha büyük rakiplerle karşı karşıya olma deneyiminin, son yıllarda iki taraf arasında daha fazla yakınlaşmaya katkı sunduğu” şeklinde değerlendirildiği aktarıldı.

Tayvan Dışişleri Bakanı Lin Chia-long’un da buna yanıt olarak, “Tayvan ile İsrail arasında teknoloji ve savunma alanlarında uzmanlık paylaşımı ve etkileşim bulunduğunu”, ayrıca “İsrail’in Demir Kubbe’si varsa Tayvan’ın da T-DOM sistemi bulunduğunu” söylediği bildirildi.

Analizde, İsrail’in çok katmanlı hava savunma sisteminin Demir Kubbe, David’s Sling, Arrow füzeleri ve ABD menşeli THAAD sistemini içerdiği; Tayvan’ın T-DOM tasarımının ise ABD Patriot füzeleri, Tayvan üretimi Sky Bow füzeleri ve uçaksavar toplarını entegre ettiği ifade edildi.

“Egemenlik İhlali”

Modern Diplomacy’deki değerlendirmede, Tayvan’ın İsrail tarzı bir askeri sistemi açık şekilde savunarak, “Çin’den kaynaklanan askeri tehditlerin İsrail’in İran ve bölgedeki aktörlerden gördüğü tehditlere benzediğini” öne sürdüğü aktarıldı. Bu nedenle Tayvan’ın, Çin’in toprak iddialarını reddeden bir yönetim olarak İsrailli yetkilileri ve parlamenterleri ağırladığı belirtildi.

Analizde, Tayvan Dışişleri Bakanlığı’nın, İsrail’e resmi askeri ya da siyasi heyetlerin gidip gitmediğine dair sorulara yanıt vermekten kaçındığı; ancak Tayvan’ın resmi açıklamasında, “Tayvan ve İsrail’in özgürlük ve demokrasi değerlerini paylaştığı ve ticaret, teknoloji ve kültür gibi alanlarda karşılıklı yarara dayalı işbirliğini geliştirmeye devam edeceği” ifadelerine yer verdiği kaydedildi.

Çin Savunma Bakanlığı ve Halk Kurtuluş Ordusu’nun, Tayvan’ın T-DOM sistemi ile İsrail’in Demir Kubbe sistemi arasında “tam bir benzerlik” tespit ettiğini ve bunu ciddi bir güvenlik sorunu olarak değerlendirdiği belirtildi.

Analizde, Tayvan’ın daha önce İsrail Savunma Bakanlığı’ndan, Çin’e karşı kullanılmak üzere sistemin silahlandırılmasına destek talep ettiği de aktarıldı.

“Gizli askeri işbirliği” değerlendirmesi

Analizde, Tayvan ile İsrail arasında resmi diplomatik tanıma olmamasına rağmen, Çin’e karşı “önemli ve süregelen gizli bir askeri işbirliği” bulunduğu sonucuna varıldığı ifade edildi.

Tayvan’ın Gazze Savaşı’ndan çıkarılan dersleri ve Demir Kubbe’nin Hamas, İran ve Hizbullah’a karşı etkinliğini inceleyerek savunma sistemini geliştirdiğini açıklamasının, Çin açısından doğrudan bir meydan okuma olarak algılandığı aktarıldı.

Analize göre, İsrail’in Gazze Savaşı sırasında Çin’in Filistinlilere daha yakın bir tutum sergilediğini düşünmesi, iki ülke arasındaki ilişkileri gerdi. Bu durumun, İsrail’in Tayvan ile ilişkilerini güçlendirmesi için bir “fırsat” olarak değerlendirildiği kaydedildi.

Tayvan Dışişleri Bakan Yardımcısı François Wu’nun, ülkesinin İsrail ile ilişkileri derinleştirmeye çalıştığını ve Ortadoğu’da en fazla desteği İsrail’den aldığını açıkça ifade ettiği aktarıldı.

Son olarak analizde, Çinli siyasi, istihbarat ve güvenlik çevrelerinin, Tayvan-İsrail askeri işbirliğini “Çin’in ulusal egemenliğinin ihlali ve iç işlerine müdahale” olarak gördüğü; bu durumu, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu hükümeti ve İsrail Savunma Bakanlığı tarafından kabul edilemez bir adım olarak değerlendirdiği belirtildi.

İlgili Haberler