Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan Başbakanı Nevaf Selam'a, Kıbrıs'la imzalanan deniz sınırı anlaşmasının 'saygısızlık' olduğunu söyledi.
YDH - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Lübnan Başbakanı Nevaf Selam arasında Doha Forumu'nda gerçekleşen görüşmenin, Türkiye'nin Lübnan'ın Kıbrıs ile imzaladığı deniz sınırı anlaşmasından duyduğu rahatsızlık nedeniyle gergin geçtiği bildirildi.
Farklı kaynaklardan edindiği bilgilere göre, bir hafta önce gerçekleşen görüşmede Fidan, Lübnan'ın Ankara veya Şam ile herhangi bir eşgüdüm olmaksızın Kıbrıs ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma ve münhasır ekonomik bölge belirleme anlaşması imzalamasından Türkiye'nin duyduğu memnuniyetsizliği Selam'a iletti.
Ankara'dan 'saygısızlık' suçlaması
El-Ahbar gazetesinin ulaştığı bilgilere göre Fidan, Selam'a Ankara'nın bu adımı "bölgesel dengelerin haksız bir ihlali ve bölgedeki deniz sınırlarının belirlenmesiyle doğrudan ilgili olduğunu düşünen ülkelere karşı bir saygısızlık" olarak değerlendirdiğini bildirdi.
Türk tarafı ayrıca, söz konusu anlaşmanın sadece Türkiye ve Suriye'nin haklarını değil, aynı zamanda Lübnan'ın kendi çıkarlarını da zedelediği görüşünü dile getirdi.
Ankara, bu durumun gelecekte yaşanabilecek denizcilikle ilgili ihtilaflarda Lübnan'ı hukuki ve siyasi açıdan tehlikeli bir konuma soktuğunu vurguladı.
Kıbrıs ile yapılan sınır belirleme anlaşmasının, Lübnan'ı İsrail ile aynı doğalgaz boru hattında birleştirecek bir sürecin başlangıcı olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu bağlamda Dışişleri Bakanı Fidan, Lübnan'ın Mısır, Kıbrıs ve İsrail'in de yer aldığı Doğu Akdeniz Doğalgaz Forumu'ndaki konumuna işaret etti.
Fidan, "Lübnan'a dost bir ülke" olmasına rağmen Türkiye ile denizcilik alanında işbirliği yolunun açık tutulmamasına yönelik şaşkınlığını ifade etti.
Bakan Fidan, Ankara'nın, Lübnan'ı denizcilikle ilgili görüşmelerden dışlamak için öne sürülen gerekçeleri anlamadığını belirtti.
Fidan, "Lübnan'ın, düşman İsrail ile ittifak kurmasına yol açabilecek şekilde Kıbrıs ile işbirliği kanallarını açtığı bir dönemde bu dışlamanın haklı bir nedeni olamaz" diye konuştu.
Anlaşmanın arkasında lobi faaliyetleri mi var?
Anlaşmanın siyasi arka planına gelince, Türk çevreleri Washington'ın Lübnan'a bu anlaşmayı imzalaması için ciddi bir baskı uygulamadığına inanıyor.
Bu değerlendirmeye göre yaşananlar, Washington'daki Lübnan-İsrail lobi gruplarının yürüttüğü ve banker Antun Sehnavi'nin kilit rol oynadığı siyasi-finansal bir anlaşmanın parçası.
Söz konusu anlaşma, aynı zamanda Türkiye ve İsrail arasında Doğu Akdeniz'de bir nüfuz mücadelesi ve güç dengesi kurma çabasının bir unsuru olarak da görülüyor.
Lübnan iç siyasetindeki rolü
Bu gelişmeler, Lübnan'daki karar alma mekanizmalarında Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un anlaşmanın ilerlemesi yönünde ikna edildiğini gösteren iç bilgilerle örtüşüyor.
Hükümet yerine doğrudan Aun'un, Lübnan'ın binlerce kilometrekarelik münhasır ekonomik bölgesini kaybetmesine yol açan anlaşmanın mimarı ve destekçisi olduğu ifade ediliyor.
Hükümetin ise Cumhurbaşkanı Aun'un önerisi üzerine Başbakan Nevaf Selam tarafından hazırlanan bir düzenlemeyle sınır belirleme işlemini yürürlüğe koyduğu belirtiliyor.
Ankara'dan Beyrut'a resmi itiraz sinyali
Öte yandan, anlaşmanın imzalanmasından birkaç gün sonra bir Türk heyetinin Beyrut'u ziyaret ederek Lübnanlı yetkililere Ankara'nın itirazlarını açıkça ilettiği öğrenildi.
Heyetin, anlaşmanın komşu ülkelerin haklarına saygı göstermemesi ve bölgesel bir uzlaşıya dayanmaması nedeniyle Türkiye'nin ilgili uluslararası forumlarda resmi bir itirazda bulunmayı değerlendirdiğini vurguladığı kaydedildi.
