Müftü Kabalan: Barış grubu Lübnan'ı kolay av yapmak istiyor

img
Müftü Kabalan: Barış grubu Lübnan'ı kolay av yapmak istiyor YDH

Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, hükümetin izlediği politikaları sert bir dille eleştirerek, yönetimin İsrail saldırılarını görmezden geldiğini ve ulusal çıkarlara aykırı bir dış projeyi uyguladığını söyledi.




YDH - Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, ülkedeki siyasi otoritenin tutumunu eleştirerek hükümetin terk etme ve dışlama politikasında ısrar ettiğini belirtti.

Kabalan, tehlikenin hükümetin İsrail'in eylemlerini tamamen görmezden gelmesinde yattığını ifade etti.

El-Menar kanalının aktardığına göre Müftü Kabalan, yaptığı açıklamada, içinde bulunulan zamanın Lübnan’ın elindeki tüm kozları teslim etme dönemi olmadığını, aksine ülkenin yönünü ve yolunu kurtarma zamanı olduğunu kaydetti.

Sorunun temelinde siyasi yetersizliğin ve egemenliğin başarısızlığının yattığını savunan Kabalan, hükümetin devlet egemenliği kavramına ve ulusal çıkarlara şiddetle aykırı olan dış kaynaklı bir projeyi uygulama konusunda ısrarcı davrandığını dile getirdi.

Kabalan, hükümetin önceliklerini ve güvenlik stratejilerini eleştirerek, yönetimin ulusal savunmayı güçlendirmek yerine ülkenin yeteneklerini parçalamaya çalıştığını öne sürdü.

Şeyh Ahmed Kabalan, hükümetin tutumuna ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Hükümet İsrail'e saldırmak yerine Lübnan'a saldırıyor. Egemen güç nehrin güneyine ilerlemek yerine kuzeyine ilerliyor. Halkının güvenliğini sağlamak yerine onları yerinden etmeye çalışıyor. Milli savunma ve güvenliği güçlendirmek için iç gücü artırmak yerine, milli kapasitesini parçalamaya ve Lübnan'ı tamamen savunmasız bırakmaya çalışıyor. Milli felaket işte burada yatıyor, özellikle de hükümet, devlet yapısının özüne darbe vuran mali, sosyal ve egemenlik krizi ortasında tam bir başarısızlık kompleksi yaşıyor."

Ateşkes sürecinin ardından ortaya çıkan tehlikelere işaret eden Kabalan, hükümetin ulusal desteğin Güney Lübnan'a, Bekaa Vadisi'ne ve güney banliyölerine ulaşmasını engellediğini belirtti.

Bunun yanı sıra Kabalan, yönetimin İsrail'in tüm baskınlarını, katliamlarını ve işgal faaliyetlerini görmezden geldiğini savunarak, bu tutumun ülkeyi parçalama ve savunmasız bırakma projesine hizmet ettiğini vurguladı.

Söz konusu politikaların Lübnan'ı "sütunların çökmesi" riskiyle karşı karşıya bıraktığını ifade eden Kabalan, hükümetin bu politikasına son verilmesi ve ülkenin korunması çağrısında bulundu.

Kabalan, varoluşsal savunmanın önceliklerinden habersiz bir siyasi yapının ortasında yaşanan bu sürecin bir "çılgınlık" olduğunu ve meselenin teslimiyet değil, Lübnan'ı korumakla ilgili olduğunu kaydetti.

Kabalan, "barış grubu" olarak nitelendirdiği kesimin Lübnan'ı İsrail için kolay bir av olarak göstermek istediğini ancak bunun ne pahasına olursa olsun gerçekleşmeyeceğini belirtti.

Krizin ulusal bir nitelik taşıdığını, bunun önceliklerin yanlış yönetilmesinden ve boyun eğen bir ekipten kaynaklandığını savunan Kabalan, Lübnan'ın yapısının maceralara kaldıramayacağını ifade etti.

Ulusal sınavın güney cephesiyle başladığını hatırlatan Kabalan, parçalanma kompleksinin başarısız hükümetin işlediği büyük bir felaket olduğunu dile getirdi.

Lübnan'ın ancak güç, direnç ve sarsılmaz egemenliğe sahip bir ülke olabileceğini vurgulayan Kabalan, milli görevin hükümetin tavizleriyle değil, halkın hükümetin milli çıkarlardan ödün vermesini engellemek için yaptıklarıyla ölçüleceğini de sözlerine ekledi.