Palestine Action üyelerinin açlık grevi yedinci haftasında

img
Palestine Action üyelerinin açlık grevi yedinci haftasında YDH

İngiltere Adalet Bakanlığı önünde toplanan göstericiler, yedi haftadır açlık grevinde olan ve sağlık durumları giderek kötüleşen altı Filistin Eylemi (Palestine Action) üyesi için acil eylem çağrısında bulundu.




YDH - İngiltere Adalet Bakanlığı binası önünde toplanan kalabalık, açlık grevinde yedinci haftaya giren Filistin Eylemi (Palestine Action) üyeleri için acil eylem çağrısı yaptı.

Göstericiler, hükümeti siyasi baskı uygulamakla ve Gazze'deki soykırıma suç ortaklığı yapmakla itham ederken, caddede "Açlık Grevi Yapanlara Özgürlük" sloganları yankılandı.

Tutukluların durumu ciddiyetini koruyor

Halen tutuklu bulunan ve açlık grevini sürdüren altı aktivistin, İsrail'in en büyük silah üreticisi Elbit Systems'a ait bir fabrikaya ve bir askeri üsse girmekle suçlandığı belirtildi.

Haklarında henüz kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmayan bu kişilerin sağlık durumunun hızla kötüleştiği bildirildi.

Kampanya grubundan yapılan açıklamaya göre, tutuklulardan ikisi hastaneye kaldırıldı ve bu durum kalıcı hasar veya ölüm riskine dair endişeleri artırdı.

Adalet Bakanlığı önündeki bir protestocu, medyanın konuyu şimdiye kadar görmezden geldiğini belirterek, "Haberler ancak şimdi ortaya çıkmaya başlıyor. Bu durumu ne kadar duyurabilirsek o kadar iyi. Gelinen noktada İngiliz hükümetinin savaş suçlarından yargılanması gerekiyor" diye konuştu.

"Hastaneye sevkleri geciktiriliyor"

Hastaneye kaldırılan açlık grevi eylemcilerinin durumuyla ilgili endişeler artarken, bir diğer protestocu tutukluların maruz kaldığı muameleye dikkati çekti. Protestocu, cezaevi yönetiminin tavrını şu sözlerle eleştirdi:

"İngiliz zindanlarında gördükleri muamele, hastaneye gitmelerine izin verilmemesi yönünde. Onları hastaneye götürmeden önce genellikle 12 ila 24 saat bekletiyorlar. Bu cezaevlerinin çoğuna gittim; hastaneler genellikle yolun sadece birkaç kilometre aşağısında. Yani uzak oldukları için değil, arkamızdaki Adalet Bakanlığının, cezaevi müdürünün ve personelinin talimatları nedeniyle bu durum yaşanıyor."

Açlık grevindeki tutukluların temel talepleri arasında derhal kefaletle serbest bırakılma, Filistin Eylemi üzerindeki yasaklamaların kaldırılması ve İngiltere'deki tüm Elbit tesislerinin kapatılması yer alıyor.

Filistin İçin Mahkumlar (Prisoners for Palestine) grubundan Nida Cefri, tutukluların taleplerinin makul olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Çok şey istemiyorlar. Onlar tutuklu yargılanan mahkumlar. Orada olmamaları gerekirdi, kefaletle serbest bırakılmalılardı. Eğer kefalet vermiyor ve onları bu kadar uzun süre hapiste tutacaksanız, onlara içeride işkence etmeyin ve terörist muamelesi yapmayın. İngiliz devleti onlara özgürlükleri için açlık grevi yapmaktan başka seçenek bırakmadı."

Yüksek Mahkeme süreci

İngiltere Yüksek Mahkemesi, İsrail'e muhalefet amacıyla 2020 yılında kurulan Filistin Eylemi grubuna yönelik yasaklama kararını inceliyor.

Bir gösterici, hükümetin tutumunu şu sözlerle değerlendirdi:

"Yapmak istedikleri şey, insanları davayı desteklememeleri için korkutmak. 'Dahil olmak isteyebilirim ya da istemeyebilirim' diye düşünen insanları caydırmak istiyorlar. Bu yüzden bu kadar aşırı tepki veriyorlar."

"Ölmek buna değer"

42 gündür açlık grevinde olan Kamran Ahmed, protestonun ölüm riskine değeceğini ifade etti. Adalet Bakanlığı ise, bir emsal oluşturacağı gerekçesiyle açlık grevindeki tutukluların aileleriyle görüşmeyi reddediyor.

Bazı tutukluların birden fazla kez hastaneye kaldırılması ve diğerlerinin sağlığının kötüye gitmesi üzerine hükümet üzerindeki kamuoyu baskısı artıyor.

Protestocular, hükümetin adım atmayı geciktirmesi halinde, yaşanacaklardan sorumlu tutulacağı uyarısında bulunuyor.

İlgili Haberler