Mısır, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi engellemek amacıyla ABD'nin dikkatini İran, Suriye ve Lübnan gibi bölgesel dosyalara çekmeye çalıştığını belirtti.
YDH - Mısır yönetimi, düşman İsrail'in Başbakanı Benyamin Netanyahu'yu, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanmasını engellemeye çalışmakla ve bölgeyi ateşe atmaya gayret etmekle suçladı.
Mısır Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Enformasyon Kurumu Başkanı Diya Reşvan, el-Kahire el-İhbariye televizyonuna yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun Amerikan ilgisinin yönünü İran, Suriye ve Lübnan başta olmak üzere diğer bölgesel dosyalara çevirerek Gazze'de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişi önlemek için her yolu denediğini söyledi.
"ABD ile İran'ı savaştırmak istiyor"
Reşvan, Netanyahu'nun Gazze dışındaki bölgelerde tansiyonu yükseltmeye çalıştığını belirterek, "Netanyahu, ABD-İran ilişkilerindeki gerginlikten faydalanarak Washington'ı Tahran ile bir çatışmaya sürüklemeyi umuyor. Böylece Gazze'yi yeniden alevlendirmeyi ve anlaşmanın ikinci aşamasını başarısızlığa uğratmayı hedefliyor" dedi.
İsrail Başbakanı'nın ikinci aşamayı engellemek için manevra yaptığını vurgulayan Reşvan, "Gazze'de çatışmaların yeniden başlaması konusunda net bir Amerikan vetosu var" diye konuştu.
Trump ve ikinci aşama vurgusu
Mevcut tüm göstergelerin, ABD yönetiminin ikinci aşamayı ocak ayı başında başlatma konusunda kararını verdiğini doğruladığını belirten Reşvan, ABD Başkanı Donald Trump'ın 29 Aralık'ta İsrail Başbakanı ile yapacağı görüşmenin, ikinci aşamanın fiili başlangıç işareti olabileceğini kaydetti.
Reşvan, "Trump pratik bir adam ve tarihi bir çözüm olarak gördüğü süreci tamamlamak istiyor. Yıl boyunca dış politikada onun adını taşıyan tek belge Gazze'deki ateşkes planıydı. Bu da dosyanın onun nezdindeki merkezi önemini yansıtıyor" ifadelerini kullandı.
"Silahsızlandırma şartı anlaşmada yok"
Gazze anlaşmasının ilerlemesinin önündeki muhtemel engellere de değinen Reşvan, Netanyahu'nun ikinci aşamayı yeniden kurgulamaya ve süreci sadece direnişin silahsızlandırılması talebine indirgemeye çalıştığını söyledi.
Reşvan, "Bu durum anlaşmada yer almıyor ve ABD bunu gayet iyi biliyor" dedi.
İsrail'in istikrarı koruma gücüne, görev tanımında olmayan silahsızlandırma gibi roller yüklemeye çalıştığına işaret eden Reşvan, katılımcı ülkelerin buna onay vermeyeceğini belirtti.
Netanyahu'nun girişimlerinin uygulamanın ertelenmesine veya yavaşlamasına yol açabileceğini ifade eden Reşvan, "Ancak Amerikan ısrarı ve anlaşmanın detayları ile sınırlarının önceden bilinmesi nedeniyle ikinci aşamayı durdurmayı başaramayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Tel Aviv yönetiminin Filistinlileri Gazze'den tehcir etme çabalarını da değerlendiren Reşvan, bu fikrin başta en aşırılıkçı ve sağcı kesimler olmak üzere İsrail eliti ve toplumunun büyük bölümünün zihnini meşgul etmeye devam ettiğini dile getirdi.
Reşvan, "Ancak mevcut seviyede İsrail'in temel dayanağı, Trump'ın aylar önce tehcir ve bir 'riviera' inşasından bahsettiğinde bölge hakkında hiçbir şey bilmediği varsayımıydı" diye konuştu.
Mısır başta olmak üzere arabulucu ülkeler ve Sekizli Grup ile yapılan temasların ardından durumun değiştiğini anlatan Reşvan, şunları kaydetti:
"Trump tehcirin ne anlama geldiğini anladı. Dolayısıyla planına hiç kimsenin Gazze'yi terk etmeye zorlanmayacağını, gönüllü olarak ayrılanların ise geri dönüş hakkına sahip olacağını koydu."
