Doktorlar ve hemşireler ırkçılık nedeniyle İngiltere'den ayrılıyor

img
Doktorlar ve hemşireler ırkçılık nedeniyle İngiltere'den ayrılıyor YDH

İngiltere'de artan ırkçılık ve göçmen karşıtı söylemlerin, yabancı sağlık çalışanlarını istifaya zorladığı ve sağlık sistemini tehdit ettiği bildirildi.




YDH - İngiltere Tıbbi Kraliyet Kolejleri Akademisi Başkanı Jeanette Dickson, The Guardian tarafından aktarılan açıklamasında, Birleşik Krallık'ın yurt dışında giderek "misafirperver olmayan bir ortam" olarak algılandığına dikkati çekti.

Dickson, sağlık hizmetlerinde Birleşik Krallık dışında doğan doktorlar arasında eşi görülmemiş istifa oranlarına tanık olunduğunu belirtti.

Bu durumun, Brexit sonrası dönemde uluslararası tıp profesyonellerinin istikrarlı akışıyla yakalanan ivmede keskin bir düşüşe işaret ettiği vurgulandı.

Personel krizi derinleşiyor

Yeni veriler, son bir yıl içinde NHS'ye katılan denizaşırı hemşire ve ebe sayısında önemli bir düşüş yaşandığını ortaya koydu.

Bu alandaki istihdam azalması, 1948'deki kuruluşundan bu yana uluslararası yeteneklere büyük ölçüde güvenen sistem üzerindeki baskıyı artırıyor.

Genel Tıp Konseyi verilerine göre, halihazırda Birleşik Krallık'ta görev yapan doktorların yaklaşık yüzde 42'si niteliklerini yurt dışında kazandı.

Dickson, uluslararası uzmanlık kaybının devam etmesinin, sağlık hizmetlerini güvenli bir şekilde yürütmek için gereken "kritik kütlenin" yitirilmesine yol açabileceği uyarısında bulundu.

Britanya'nın küresel itibarının medya, sosyal ağlar ve bazı siyasetçilerin söylemleriyle zedelendiğini kaydeden Dickson, sağlık çalışanlarının Birleşik Krallık'ı diğer ülkelere kıyasla daha az güvenli ve daha az misafirperver bir kariyer durağı olarak gördüğünü ifade etti.

Hükümete "açık mesaj" çağrısı

Başbakan Keir Starmer ve Sağlık Bakanı Wes Streeting'e doğrudan seslenen Dickson, yönetimin kamuoyuna net bir mesaj vermesi gerektiğini belirtti.

Dickson, hükümetin uluslararası ön cephe çalışanlarının hoş karşılandığını, hastaların bakımı ve İngiliz meslektaşlarının üzerindeki yükün hafifletilmesindeki vazgeçilmez rollerini açıkça teyit etmesi gerektiğini vurguladı.

Londra'daki Whittington Health NHS Vakfı Genel Müdürü Sileena Douglas da personel için kötüleşen ortamı doğruladı. Douglas, hem hastane servislerinde hem de toplum hizmetlerinde personele yönelik ırkçı olaylarda artış yaşandığını bildirdi.

Söz konusu olayların, iş yerindeki sözlü tacizden günlük işe gidiş gelişler esnasında meydana gelen fiziksel ve sözlü saldırılara kadar uzandığı aktarıldı.

Bakanlıktan sıfır tolerans vurgusu

Sağlık ve Sosyal Bakım Bakanlığından yapılan açıklamada, NHS'nin uluslararası iş gücünden muazzam ölçüde faydalanmaya devam ettiği kaydedildi.

Bakanlık sözcüsü, ırkçılığa karşı "sıfır tolerans" politikası uygulandığını ve hükümetin denizaşırı yetenekleri çekmeye ve desteklemeye kararlı olduğunu savundu.

Bununla birlikte Bakanlık, uluslararası istihdama olan mevcut bağımlılığın geçmişteki yerli eğitim eksikliğinden kaynaklandığını da kabul etti.

Yetkililer, hükümetin 10 yıllık sağlık planında uzmanlık eğitimi pozisyonları tahsis edilirken Birleşik Krallık tıp mezunlarına ve uzun süreli NHS personeline öncelik verileceğini belirtti.

Sağlık Bakanı daha önce yaptığı açıklamada, hastalara yönelik sert bir uyarıda bulunmuş; ücretsiz sağlık hizmeti hakkının, personele sözlü tacizde bulunma veya ırkçı ayrımcılık yapma yetkisi vermediğini ifade etmişti.

Arabs in UK platformu ise konuya ilişkin değerlendirmesinde, meselenin ülke için temel bir sınav niteliği taşıdığını savundu.

Platform, NHS'nin sürdürülebilirliğini korumanın artık eşitlik ve adaletin korunmasıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu, ırkçılıkla mücadelenin sadece ahlaki bir zorunluluk değil, ulusal kamu sağlığı sisteminin hayatta kalması için pratik bir gereklilik haline geldiğini bildirdi.



Makaleler

Güncel