Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, baskıların Direniş'in tutumunu değiştirmeyeceğini vurgulayarak, İsrail üzerinde uzlaşılan maddeleri uygulamadan Lübnan devletinden veya Direniş'ten herhangi bir adım beklenmemesi gerektiğini belirtti.
YDH - Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, tüm baskı girişimlerinin Direniş'in tavrını değiştirmeyeceğini belirtti.
Bugün yaptığı konuşmada kararlılık mesajı veren Kasım, "En güçlü atlarınıza binin ve en acımasız mahlukatlarla işbirliği yapın; yine de geri adım atmayacağız, teslim olmayacağız ve haklarımızı savunacağız. Direniş direnecek ve hedeflerine geç de olsa ulaşacak" dedi.
Kasım, İsrail üzerinde uzlaşılan hususları yerine getirmeden önce Direniş'ten veya Lübnan devletinden herhangi bir tedbir almasının artık beklenemeyeceğini vurguladı.
Lübnan ordusunun sert bir tutum sergilemesini isteyen çevrelerin bulunduğuna işaret eden Kasım, bu kesimlerin ordu ile Direniş arasındaki işbirliği görüntüsünden rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
"Devletten polislik yapması beklenmemeli"
Komutan Muhammed Yaği'nin vefat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninde konuşan Kasım, bugün yapılması gerekenin kara, deniz ve hava saldırılarının durdurulması, tam geri çekilme, esirlerin serbest bırakılması ve güneyin yeniden imarı olduğunu kaydetti.
Genel Sekreter, "Bizden artık hiçbir şey istemeyin. Devletten de polislik yapması beklenmemeli" diye konuştu.
Lübnan'ın güneyinin kaybedilmesi durumunda tüm ülkenin tehlikeye gireceği uyarısında bulunan Kasım, "Güney Lübnan giderse Lübnan'ı bırakmazlar, tüm Lübnanlılar orayı savunmakla yükümlü" değerlendirmesinde bulundu.
Anlaşmanın üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğini ve bu süreçte Lübnan tarafının çeşitli özveri ve adımlarda bulunduğunu hatırlatan Kasım, buna karşılık İsrail'in uygulamalarına ara vermediğini dile getirdi. Kasım, Lübnan hükümetinin İsrail'den herhangi bir taahhüt almadan karşılıksız tavizler verdiğini savundu.
Direniş'in ve Lübnan'ın anlaşma içeriğine sadık kaldığını, ancak işgalci İsrail'in ihlallerini sürdürerek Lübnan topraklarına güvenlik girişleri yapmaya devam ettiğini belirten Kasım, "Emekli Subay Ahmed Şukur'un Zahle bölgesinde kaçırılması olayında devlet nerede?" sorusunu yöneltti.
Lübnan tarihi bir yol ayrımında
Lübnan'ın bugün fırtınanın ve istikrarsızlığın tam ortasında bulunduğunu ifade eden Kasım, ülkenin yaşadığı kriz ve çalkantıların baş sorumlusunun "zorba ABD ve düşman İsrail" olduğunu vurguladı.
Ülkenin kritik bir tarihi dönemeçte ve iki net seçenekle karşı karşıya olduğunu belirten Kasım, "Birinci seçenek, vesayet ve Lübnan'ın parçalanmasının başlangıcı yoluyla Amerika ve İsrail'in isteklerine boyun eğmektir. İkinci seçenek ise İsrail'in kovulmasıyla Lübnan'ın yeniden doğuşu ve egemenliğini geri kazanmasıdır" ifadelerini kullandı.
Hizbullah'ın bir direniş hareketi olarak izlediği yola güven duyduğunu kaydeden Kasım, fedakarlıklar ne olursa olsun güçlü ve cesur kalacaklarını belirtti. Kasım, düşmanlarına seslenerek, "Düşmanlar, son destek savaşında Direniş'in gücünün bir kısmına şahit oldu" dedi.
Silahsızlanma tartışmalarına tepki
Silahsızlanma konusunun "silahın tek elde toplanması" başlığı altında pazarlansa bile bunun bir ABD-İsrail projesi olduğunu vurgulayan Kasım, İsrail saldırılarının devam ettiği bir ortamda bu talebin mantıksız olduğunu ve tartışmanın ertelenmesi gerektiğini söyledi.
Konunun İsrail saldırılarıyla eş zamanlı olarak gündeme getirilmesinin İsrail'in çıkarlarına hizmet etmek anlamına geldiğine işaret eden Kasım, ABD ve İsrail'in bu yolla Lübnan'daki Direniş'i bitirmeyi hedeflediğini vurguladı.
Bu projenin Lübnan'ın askeri kapasitesini sonlandırmayı, önemli bir kesimin gücünü kırmayı, Emel Hareketi ile anlaşmazlık çıkarmayı ve halk ile Direniş arasına fitne sokmayı amaçladığını belirten Kasım, işgalci rejimin beş noktayı elinde tutmaya ve hesap vermeden insanları öldürmeye devam ettiğini hatırlattı.
Kasım, "Düşman önce anlaşmayı uygulamalı ve ihlallerini durdurmalı, ardından Lübnan'ın çıkarına hizmet edecek şekilde ulusal güvenlik stratejisi tartışılabilir" değerlendirmesini yaptı.
"Hizbullah devlet inşasında ortaktır"
Lübnanlıların kendilerini savunma hakkına sahip olduğunu yineleyen Kasım, Hizbullah'ın Lübnan devletinin inşasında yer aldığını ve bu süreçte en iyi örneği sunduğunu savundu.
Hizbullah'ın Lübnan'daki geçmişinin parlak olduğunu ifade eden Kasım, ordunun, halkın ve tüm farklı grupların işbirliğiyle sadece güneyi değil tüm Lübnan'ı özgürleştirdiklerini belirtti.
Şeyh Naim Kasım, partisinin "ellerinin temiz olması", yolsuzluktan uzak durması, halka hizmet etmesi ve ulusal ile toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesiyle öne çıktığını sözlerine ekledi.
