Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, Somaliland'daki ayrılıkçı hareketlerin bölgede "yeni bir İsrail" yaratmayı amaçladığını belirtti.
YDH - Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kabalan, Somaliland bölgesinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında, bu durumun gelecekteki etkileri bakımından Balfour Deklarasyonu ve Sykes-Picot Anlaşması'nın toplamına eşit bir "bölünme felaketi" olduğunu belirtti.
El-Menar kanalının aktardığına göre Kabalan, Lübnan devleti, Körfez ülkeleri ve diğer Arap devletlerine seslenerek, "Burada 'yeni bir İsrail' oluşumunu engellemek için güç kullanmayı da içeren stratejik bir eyleme öncülük etmemiz gerekiyor" dedi.
"Arapları uyku öldürdü"
Güç kullanılmaması halinde Arapların varlıklarının geri kalanını da kaybedeceğini savunan Kabalan, eylemsizliğe karşı şu uyarılarda bulundu:
"Uykudan sakının, zira Arapları uyku kadar öldüren bir şey olmamıştır. Filistin'in gözümüzün önünde Yahudileştirilmesi buna örnektir ve bu durum, etkileri bakımından 100 bin nükleer bombadan daha ağırdır. Somaliland topraklarında Tel Aviv'in oynadığı oyun için de durum aynıdır."
Kabalan, bu "sismik oyunun" dumanının Körfez'i, Arap Yarımadası'nı, bölge petrolünü ve varoluş kapasitesini yutacağını, geçmişte Filistin'de yaşananların bunun kanıtı olduğunu ifade etti.
Somaliland'daki oyunun "tamamen Amerikan yapımı" olduğunu ve Tel Aviv'in perdeleme görevi gördüğünü savunan Kabalan, "Washington'ın gözü, tüm bölgeyi kökten değiştirmek için yeni bir İsrail ekmekte. Eğer Araplar harekete geçmezse, Araplardan geriye sadece isim, devletlerinden ise sadece harita üzerindeki çizimler kalacak" diye konuştu.
"Lübnanlı makamlar Siyonist kanserle karşı karşıya olduğumuzu anlamalı"
Lübnan iç siyasetine ve resmi makamların tutumuna da değinen Kabalan, "profesyonellikten uzak" olarak nitelendirdiği Lübnanlı yetkililerin mevcut durumu kavraması gerektiğini vurguladı.
Kabalan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Siyonist kanser ve varoluşsal bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu anlama vaktidir. Müzakere oyunu ve Amerika'nın vaatleri, bu ülkeye yönelik varoluşsal bir ihanet tuzağından başka bir şey değildir. Hepimiz hatırlamalıyız ki İsrail; toprağa, tarihe, coğrafyaya ve mirasa düşmandır. Elinde sadece katliam, işgal ve Siyonist terör vardır. Bizim Lübnan'ı, varlığını, egemenlik ve bağımsızlık kapasitesini koruyan konumda olmamızdan başka bir yol yoktur."
