• 06/08/09 - 01:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- Lübnan’da iktidarda bulunan 14 Martçı grupların Pazar günü yapılan seçimleri kazanmalarına rağmen ulusal birlik hükümeti kurmaktan başka seçeneği bulunmadığı belirtiliyor.




    YDH- Lübnan’da iktidarda bulunan 14 Martçı grupların Pazar günü yapılan seçimleri kazanmalarına rağmen ulusal birlik hükümeti kurmaktan başka seçeneği bulunmadığı belirtiliyor.

     

    14 Mart İttifakı liderlerinden Sa’d Hariri’nin seçimler öncesinde Hizbullah’ın olduğu bir hükümette yer almayacaklarını söylemesine rağmen seçim sonrasında oluşan parlamento aritmetiğinin ulusal birlik hükümetinden başka bir seçeneğe imkan bırakmadığı bildiriliyor.

     

    Lübnan seçim sonuçlarıyla ilgili bir programa yer veren el-Cezire televizyonu, seçimlerin Lübnan’da hiçbir değişikliğe sebep olamayacağı yorumunu yaptı.

     

    El-Cezire televizyonu Lübnan temsilcisi Gassan bin Ciddu, “General Mişel Aun, Hıristiyanlar üzerindeki liderliğini, Hizbullah ve Emel de Şiiler üzerindeki belirleyiciliğini ispat etmişken yeni 14 Martçı hükümet Lübnan’da nasıl hükümet edecek? Burada sorulması gereken soru seçimleri kimin kazandığı değil, Lübnan’da kimin ve nasıl hükümet edeceğidir” dedi.

     

    14 Martçıların seçimlerden zaferle çıktığına ve Sa’d Hariri’nin başbakan olarak hükümeti kuracak bir çoğunluk kazandığına dikkat çeken el-Cezire Lübnan Temsilcisi Gassan bin Ciddu, ancak Hariri’nin Mişel Aun, Hizbullah ve Emel’le anlaşmaya varmadan Lübnan’ı yönetebilmesinin mümkün olmadığını belirtti.

     

    Öte yandan 14 Mart ittifakının önde gelen liderlerinden İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolat, kurulacak yeni hükümette 8 Mart ittifakının yer almasının kaçınılmaz olduğunu belirtti ancak 8 Martçıların hükümette veto yetkisine sahip olmasını reddedeceklerini söyledi.

     

    Siyasi gözlemciler, 8 Martçıların cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesi, ulusal birlik hükümeti kurulması ve kabinede veto hakkı talebi yüzünden Lübnan’da son iki yıl boyunca yaşanan bunalımların bu seçimlerden sonra yeniden başlayabileceğine dikkat çekerek yeni cumhurbaşkanını bu parlamentonun seçmeyecek olmasından dolayı yeni dönemde sadece cumhurbaşkanlığı konusunda bir kriz yaşanmayacağını ifade ediyor.