Soru-Cevap: İsrail'de seçim

img
Soru-Cevap: İsrail'de seçim YDH

BBC: İsrail genel seçimleri 28 Mart Salı günü yapılıyor. Seçim sonuçları Salı günü geç saatlerde belli olmaya başlayacak, Çarşamba günü ise kesinleşecek.




 

 

BBC: İsrail genel seçimleri 28 Mart Salı günü yapılıyor. Seçim sonuçları Salı günü geç saatlerde belli olmaya başlayacak, Çarşamba günü ise kesinleşecek.

 

Kadima'nın afişlerinde Şaron ve Olmert'in fotoğrafları yan yana

Fakat kimin hükümeti olacağını belirlemek çok daha uzun zaman alacak.

İsrail'deki seçim sistemi, koalisyon hükümetleri kurulmasını kaçınılmaz hale getiriyor.

Bu yüzden, seçimlerin ardından en fazla milletvekilini çıkaran parti, bir koalisyon hükümeti oluşturmak amacıyla diğer partilerle pazarlığa oturmak zorunda kalacak.

 

Temel bilgiler

Seçmen sayısı beş milyonun üzerinde (5.014.622)

Sandıklar İsrail saatiyle 07.00-22.00 arası açık olacak

Sandık sayısı 8.280

Seçimlere 31 parti katılıyor

Parlamentonun alt kanadı Knesset için 120 milletvekili seçilecek

Bütün ülkenin tek seçim bölgesi olduğu nispi temsil sistemi uygulanıyor

Seçmenler kişiye değil, parti listesine oy veriyor

 

Seçimler niye şimdi yapılıyor?

İsrail'de 120 sandalyeli Knesset için seçimler dört yılda bir yapılıyor ve yeni seçimlerin normal olarak Kasım 2006'da yapılması gerekiyordu.

Fakat Başbakan Ariel Şaron geçtiğimiz Kasım ayında, lideri olduğu iktidardaki Likud Partisi'nden ayrılarak parlamentoyu feshetti.

Şaron, 2005 yazında Gazze Şeridi ile Batı Şeria'nın küçük bir bölümünde bulunan Yahudi yerleşimcileri ve bu bölgelerdeki İsrail askerlerini geri çekmişti.

Şaron bu politikası nedeniyle sağcı Likud Partisi içindeki desteğini kaybetti.

Tek yanlı çekilme politikasının İsrail'in kısa vadeli güvenliği için gerekli olduğunu düşünen Şaron aynı zamanda, uzun vadede Yahudi devletinin yaşayabilmesi için, İsrail'in, Filistin nüfusunun büyük olduğu bölgelerin denetimini bırakması gerektiğini savunuyordu.

Fakat İsrail'in aşırı dinci ve milliyetçi kesimleri bu tutumu bir ihanet olarak niteledi.

Bu kesimler, Batı Şeria'daki diğer bazı Yahudi yerleşim birimlerinin kaldırılmasına da karşı çıkıyordu.

Fakat İsrail toplumunun laik kesiminin politikalarını desteklediğini düşünen Şaron Likud Partisi'nden ayrılarak, Kadima adında yeni bir merkez parti kurmaya ve erken seçimlere gitmeye karar verdi.

 

Ariel Şaron'un son durumu ne?

İsrail'de siyasi deprem olarak nitelenen bu değişiklikler olurken, Şaron 18 Aralık'ta, beyninde hafif bir kan pıhtılaşması görüldüğü için hastaneye kaldırıldı.

Kısa bir süre sonra, tamamen iyileştiğini söyleyerek yoğun siyasi faaliyetlerine geri döndü.

Fakat 4 Ocak'ta ağır bir beyin kanaması geçirdi ve o günden bu yana komada bulunuyor.

Doktorlar ilk başta Şaron'un iyileşme şansının olduğunu söylüyordu, fakat İsrail Başbakanı komadan çıkamadı ve kurduğu Kadima Partisi'nin liderliğine yardımcısı Ehud Olmert getirildi.

 

Bu seçimlerde partiler ne için mücadele ediyor?

Şaron'un İsrail siyasetinden çekilmesinin Kadima'ya oy kaybettireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Öte yandan, Kadima'nın ana siyasi hattının, yani Filistinlilerden kesin olarak ayrılma ve kalıcı bir barış anlaşması sağlanamasa bile İsrail'in kalıcı sınırlarının çizilmesi politikasının İsrail toplumunun çoğunluğu içinde kabul gördüğüne işaret ediliyor.

Bu seçimlerde ana merak konusu, Şaron'un liderliği olmadan Kadima'nın nasıl bir performans sergileyeceği...

Kadima, kamuoyu yoklamalarında hâlâ önde görünüyor ve seçimlerden ana parti olarak çıktığı takdirde başbakanlığın en büyük adayı Ehud Olmert olacak.

Olmert, Batı Şeria'da tecrit durumdaki yerleşim birimlerinin kaldırılması ve yerleşimcilerin çoğunluğunun yaşadığı büyük birimlerin ise İsrail'e ilhak edilmesi şeklindeki, Şaron'un savunduğu siyasi çizgiyi izleyecek.

Yerleşim birimleri uluslararası hukuka göre yasadışı. Ancak, İsrail uluslararası yasaların Batı Şeria'da geçerli olmadığını savunuyor.

ABD Başkanı George Bush'un da, İsrail'in işgal ettiği topraklarda bulunan kalabalık yerleşim birimlerini koruyabileceğini söyleyerek, İsrail'in bu tutumuna kısmen de olsa destek verdiği görülüyor.

Likud ile diğer sağcı partiler yerleşim birimlerinden tek yanlı geri çekilme politikasına karşı çıkıyor ve böyle bir tutumun radikal Filistinlileri güçlendirdiğini düşünüyor.

Merkez-sol İşçi Partisi ise bu seçimlere yeni bir liderle giriyor.

İsrail'in geleneksel olarak ezilen Kuzey Afrika kökenli Yahudi kesiminden gelen ilk siyasi lider olan Amir Peretz, seçim kampanyasının merkezine yoksulluğa karşı mücadeleyi koymuş durumda.

 

Seçimler Filistinliler için ne anlama geliyor?

Filistinliler, belki de Arap dünyasının tek adil ve özgür seçimleri olarak nitelenen ve Hamas'ı iktidara getiren kendi genel seçimlerinden daha yeni çıktılar.

Bu yüzden dikkatleri asıl olarak kendi iç sorunlarına yoğunlaşmış durumda.

Hamas, İsrail'i tanıması, şiddeti reddetmesi ve geçmişte kabul edilen barış anlaşmalarını tanıması için baskı altında.

Filistinliler genel olarak, İsrail'de kim iktidarda olursa olsun fazla bir şey değişmediğini, her halükarda İsrail ordusunun işgali altında yaşamak zorunda olduklarını düşünüyor.

Fakat Salı günü yapılacak seçimlerden tek yanlı olarak İsrail'in sınırlarını belirleme eğilimi güçlü çıkarsa, çok uzak olmayan bir gelecekte Filistinlilerin koşulları ciddi şekilde değişebilir.

Ehud Olmert 2010 yılına kadar İsrail sınırlarını belirlemek istediğini söylüyor.

Filistinliler böyle bir politika sonucunda, birbiriyle bağları kesilmiş küçük toprak parçaları üzerinde yaşamak zorunda kalacaklarına, Batı Şeria'nın da kuşatılmış haldeki Gezze Şeridi'nden tamamen kopacağına dikkat çekiyor.