• 08/09/10 - 01:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- İran Devrim mahkemesi, geçtiğimiz yıl yaşanan aşura olayları sırasında öldürülen Mir Hüseyin Musevi’nin yeğeninin ailesine başsağlığı ziyaretine gittiği için Dr. Sara Tevessuli hakkında inanılması güç bir kaar verdi.




    YDH- İran Devrim mahkemesi, geçtiğimiz yıl yaşanan aşura olayları sırasında öldürülen Mir Hüseyin Musevi’nin yeğeninin ailesine başsağlığı ziyaretine gittiği için tutuklanan Dr. Sara Tevessuli hakkındaki kararı açıkladı.

     

    İran Devrim Mahkemesi, Sara Tevessuli’yi geçtiğimiz yıl yaşanan aşura olayları sırasında kimliği belirsiz kişilerce öldürülen Mir Hüseyin Musevi’nin yeğeninin ailesine, kız kardeşi ile birlikte taziye ziyaretine gitmiş olmasını “ulusal güvenliğe yönelik eylemde bulunmak” suçundan 5 yıl ve toplu bir şekilde kamu düzenini bozmak suçundan ise 1 yıl hapis ve 74 kırbaç cezasına çarptırdı.

     

    Kendisi de ülke yetkililerine hakaret ettiği iddiasıyla 3.5 yıl hapse mahkum edilen gazeteci Muhammed Nurizad İran Devrim Mahkemesi’nin bu kararının ülkenin gelmiş geçmiş en büyük komedi yazarı olarak kabul edilen Ubeyd Zakani’ye taş çıkardığını belirterek “bu ülkede insanlığın tüm kuralları yeniden tanımlanıyor” dedi.

     

    Mahkemenin yargısal niteliğine ışık tutması açısından kararın tam metninin çevirisini sunuyoruz.

     

    Bismillahirrahmanirrahim

     

    Tarih: 29.2.1389

    Duruşma no: …

    Duruşma mercii: Tahran İslam Devrimi Mahkemesi 76. Şubesi

    Şikayetçi: Yargı

    Sanık: Muhammed kızı Bayan Sara Tevessuli

    Avukatlar: 1. Bayan Feride Gayret, 2. Bay Seyyid Muhammed Ali Dadhah

     

    Suçlama:

    1-Topluluk yoluyla ülkenin ulusal güvenliğine yönelik eylemde bulunmak ve kamu düzenini bozmak kastıyla entrika kurmak.

    2-Kamu düzenini bozmak.

     

    Yargısal süreç sonunda mahkeme nihai kararı açıklamakta ve Allah’ın yardımıyla aşağıdaki şekilde görüşünü bildirmektedir:

     

    Mahkemenin görüşü:

    Tahran Devrim Mahkemesi ve adliye 4. Şubesinin …. tarih ve sayılı iddianamesi doğrultusunda Bayan sara Tevessuli, Muhammed kızı, 1349 doğumlu, Tahran… adresinde ikamet eder, telefon…. tahsil durumu (uzman diş hekimi) evli ve iki çocuk annesi, sabıka kaydı yok. Şii, İran vatandaşı, avukatları Bayan Feride Gayret ve Bay Seyyid Muhammed Ali Dadhah.

     

    1-Topluluk yoluyla ülkenin ulusal güvenliğine yönelik eylemde bulunmak ve kamu düzenini bozmak kastıyla entrika kurmak.

    2-Kamu düzenini bozmak.

     

    Bu açıklamayla (dosyadaki açıklamalar doğrultusunda) söz konusu şahıs, aşura gününe tekabül eden 6.10.1388 tarihinde, karışıklığa, kamu ve devlet mallarının tahribine neden olan yasadışı toplantıya katılmış; birlikte olduğu kız kardeşi Zehra Tevessuli “biz bu toplantıda Allahu Ekber diye slogan attık” itirafında bulunmuştur. Ancak sanık slogan attığını inkar etmiş, günün bitmesinden sonra geceleyin Bay Mir Hüseyin Musevi’nin kız kardeşinin ölen oğlu için taziyeye gitmiştir.

     

    Sanık diyor ki: Ben Mir Hüseyin Musevi’nin kız kardeşinin ailesini tanımıyorum. Onları kız kardeşim Zehra doğrudan değil, aracılar vasıtasıyla dolaylı bir şekilde tanıyor. Biz gece yaklaşık olarak 9’da gittik ve orada 10 dakika kadar bulunduk ve başsağlığı diledikten sonra da döndük.

     

    Güvenlik görevlileri ise dosyada şu şekilde rapor etmektedir: Sanık orada kendi adına ve Nehzet-i Azadi’nin [İbrahim Yezdi liderliğindeki Özgürlük Hareketi adlı siyasi grup/YDH] temsilcisi olarak başsağlığı dilemiştir; ancak sanık bunu inkar etmektedir.

     

    Mahkeme, Bayan Zehra Tevessuli’nin dosyasını sanığın ve savunma avukatlarının da hazır bulunduğu bir ortamda incelemiş ve güvenlik görevlilerinin Bayan Zehra Tevessuli hakkında böylesi bir şey rapor etmediklerini, bu raporun sadece Bayan Sara Tevessuli hakkında olduğunu görmüştür.

     

    Bayan Sara Tevessuli, mahkemede bu davranışı savunurken şöyle demiştir: “Doğrusunu söyleyeyim ki Nehzet-i Azadi’nin haberi yoktu ve olayın içinde değildi ki ben oraya gitmiş olayım.”

     

    Mahkeme yaptığı değerlendirmede birinci olarak Bayan sara Tevessuli, kendi ifadesine göre Bay Musevi’nin kız kardeşinin ailesini tanımamaktadır. İkinci olarak kız kardeşi bayan Zehra Tevessuli de bu aileyi doğrudan değil, aracılar vasıtasıyla dolaylı olarak tanımaktadır. Üçüncü olarak onlar, Bay Musevi’nin kız kardeşinin evine kış mevsiminde saat 9’da gitmişlerdir ki yaklaşık olarak akşamın üzerinden 4 saat geçmiştir. Dördüncü olarak komşuluk ve yakınlık söz konusu değildir. Beşinci olarak iki kadın gecenin bu saatinde sırf siyasi meselelerden dolayı fitne olayları sırasında öldürülen birinin taziyesi için yukarıda açıklandığı şekilde genellikle yerleşim merkezlerinde yaşayanların birbirini tanımadığı ve birbiriyle ilişki içerisinde bulunmadığı Tahran gibi bir şehirde oraya gitmişlerdir. Altıncı olarak güvenlik görevlileri Nehzet-i Azadi adına başsağlığı dilemeyi yalnızca Bayan Sara Tevessuli için söz konusu etmektedir. Yedinci olarak Bayan Sara Tevessuli iş güçle uğraşmaktan siyasi faaliyetlerle zaten uğraşamadığını iddia etmektedir. Sekizinci olarak, mahkeme yargıcı ona, toplantıda kendisiyle birlikte olan kız kardeşi Zehra’nın Allahu Ekber diye slogan attıklarını itiraf ettiğini bildirmiş o ise cevaben “Allahu Ekber diye slogan atmanın ne sakıncası var?” demiştir.

     

    Bütün bunlar sanığın gizli saklı işlerinin olduğunu ve Yeşil Fitne’nin hedefleri doğrultusunda tam bir gizlilik içerisinde ve uyanıklıkla etkili faaliyetlerde bulunduğunu göstermektedir.

     

    Muhterem üniversite hocalarının ve Bayan Sara Tevessuli’nin öğrencilerinin tanıklıkları ise başka bir hikayedir ki onların hukuki ve yarısal bir metin olan iddianameye sokulmasının gereği yoktur.

     

    Mahkeme yukarıda zikredilen hususları dikkate alarak sanığın ve avukatlarının savunmalarını açıklayıcı görmeyerek her iki suçu da sabit görmüş ve İslami Ceza Yasasının 610 ve 618. Madellerine dayanarak sanığın Topluluk yoluyla ülkenin ulusal güvenliğine yönelik eylemde bulunmak ve kamu düzenini bozmak kastıyla entrika kurmak suçundan tutuklu kaldığı süre mahsup edilerek 5 yıl hapsine ve Kamu düzenini bozmak suçundan da 1 yıl hapis ve 74 kırbaçla cezalandırılmasına hükmetmiştir.

     

    Bu hüküm, tebliğini takip eden 20 gün içerisinde Tahran’daki gözden geçirme mahkemesine götürülebilir.

     

    İslam Devrimi Mahkemesi 26. Şube Başkanı

    Pirabbasi