• 01/01/70 - 02:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- Lübnan İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’la Lübnan Başbakanı Sa’d Hariri arasında arabuluculuk yapacağını açıkladı.




    YDH- Lübnan İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’la Lübnan Başbakanı Sa’d Hariri arasında arabuluculuk yapacağını açıkladı.

     

    İrna haber ajansının bildirdiğine göre Lübnan İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’la Lübnan Başbakanı Sa’d Hariri arasında arabuluculuk girişiminde bulunacağını; ancak konunun hassasiyetinin iki liderin doğrudan görüşmelerde bulunmasını gerektirdiğini söyledi.

     

    Canbolat, düzenlediği basın toplantısında Lübnan hükümetinin Refik Hariri cinayeti konusunda yalancı tanıklıkta bulunanlarla ilgili soruşturma başlatmasını olumlu bir adım olarak değerlendirdiğini belirtti ve “Benim bu yalancı tanıklarla bir irtibatım yok, onlarla alakalı soruşturmanın ilgili kurumlar tarafından yapılması gerekiyor. Bu son derece hassas bir mesele ve bu yalancı tanıkların kimlerin eseri olduğunun ortaya çıkarılması gerekiyor” dedi.

     

    Geçmişte kendilerinin yaptığı suçlamaların siyasi olduğunu itiraf eden ve şartların uygun olması durumunda bu konuda açıklamalarda bulunacağını belirten Canbolat, “Hariri cinayeti ile ilgili uluslar arası mahkemenin ilk başkanı Detlew Milis, 2005 yılında Cebel Lübnan’daki aile köşkümüzde benimle görüşmüştü. O görüşmemizde ben bu mahkeme büyük devletlerin oyuncağı haline gelmesin diye endişelerimi dile getirmiştim” dedi.

     

    Kendisinin o dönemde Refik Hariri’nin öldürülmesinin yarattığı duygusal ortamdan dolayı cinayetin soruşturulması için uluslar arası mahkeme kurulmasını istediğini belirten Canbolat, mahkeme konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıkınca Güvenlik Konseyi’nin 7 madde kapsamında uluslar arası mahkemenin kurulması kararını kabul ettiğini söyledi.

     

    Uluslar arası mahkemeyle Lübnan’ın uluslar arsı güçlerin oyuncağı haline geldiğini belirten Canbolat, “Şu an bu mahkeme Güvenlik Konseyi’nin 1559 sayılı kararıyla irtibatlıdır. Bu mahkeme bugün 1559 sayılı kararın aracı haline dönüştürülmüştür. Büyük güçler, bu uluslar arsı mahkemeyle 1559 sayılı kararı uygulamaya çalışıyor” diye konuştu.

     

    1559 sayılı kararın birinci maddesinin Suriye’nin Lübnan’dan çıkarılmasını ikinci maddesinin de Filistinli grupların ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını öngördüğünü hatırlatan Canbolat, “İsrail’in 2006 savaşında yenilmesinden sonra Hizbullah’ın silahsızlandırılması yeniden bir fitne olarak söz konusu edildi. Uluslar arası mahkemenin Alman Der Spiegel dergisinde içeriği açıklanan iddianamesi de Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını öngören 1559 sayılı karar için bir araç olarak kullanıyor” dedi.

     

    Uluslar arası mahkemeyle bu mahkemenin iddianamesi arasında fark gözetilmesi gerektiğini öne süren Canbolat, uluslar arası mahkemenin lağvedilmesinin mümkün olmadığını ancak bu mahkemenin Hizbullah Genel Sekreteri’nin Hariri cinayeti konusunda açıkladığı belgeleri ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

     

    Suriye ile Lübnan’ın güvenliğinin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirten Canbolat, “Suriye ile koordine edilmeksizin Lübnan’da güvenlik ve istikrarın sağlanabileceğinden söz edenler delidirler” dedi.

     

    Yemen ve Irak’ta gerginlik ve çatışmaların yaşandığını Lübnan’ın ise çatışmalara aday bir ülke olduğunu belirten Canbolat, uluslar arası mahkemenin Lübnan’da fitne çıkarmayı amaçladığını söyledi.