• 01/01/70 - 02:00
  • Yazar: Lev Grinberg / Haaretz
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi Lev Grinberg imzasıyla yayımladığı aşağıdaki yazıda Yahudiler için bir modern ulus devlet projesi olan Siyonizm’in modernliğini sorguluyor.




    YDH- İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi Lev Grinberg imzasıyla yayımladığı aşağıdaki yazıda Yahudiler için bir modern ulus devlet projesi olan Siyonizm’in modernliğini sorguluyor.

     

    Yahudiliğin laikleştirilmesini gerçekleştirmek yerine, Siyonizm, dini ulusal kimliğin tanımında merkezi unsur haline getirerek İsrail devletini dinî kefaret projesinin bir aracına çevirdi.

     

    Tıpkı, argümanları inandırıcı olmadığı için sesini yükselten eski İsrailli politikacı Moshe Sneh’in olayında olduğu gibi, Profesör Shlomo Avineri de Selman Masalha’ya cevap verirken sesini yükseltiyor ve onu ırkçı olarak tasvir ediyor ki ikisinin de yorumları bu ayın başlarında bu sayfalarda görülmüştü.

     

    Ancak Masalha Yahudi halkının var olmadığını veya Yahudilerin kendi kaderini tayin hakkının olmadığını iddia etmemişti. Argümanı basitti: Eğer devlet dinle tanımlanıyorsa, demokratik bir hükümet sisteminin gerektirdiği gibi bütün vatandaşlarına eşit muamele edemez.

     

    Bu başlangıçla, Siyonizm’in Yahudi halkını dini bir cemaatten modern bir topluma dönüştürmeyi amaçladığı doğrudur; ancak Avineri Yahudi halkını laikleştirme projesinin başarısız olduğu üzücü gerçeğini görmezden geliyor.

     

    İsrail’in dini tanımdan başka hukuki bir Yahudilik tanımı yok, vatandaşlık temeli üzerinden tanımlanmış bir İsrailli ulusal kimliği tanımıyor, kültürel olarak tanımlanmış bir İbrani milliyeti de tanımıyor.

     

    Dinin ve milliyetin bağlantılı olduğu diğer ülkelerle kıyas yapmak yersiz; çünkü bu ülkeler laik bir devlet ve yurttaşlık tanımına sahip. Bir Polonyalı Yahudi ya da Mısırlı Yahudi olabilirsiniz; ama Yahudi Müslüman ya da Yahudi Hıristiyan olamazsınız.

     

    Yahudi halkını da tüm diğerleri gibi bir millet yapma girişimiyle, Siyonizm bu halkı tek dil ile birleştirmeye ve bir bölgede toplamaya çalıştı.

     

    Bunun üzerine tartışmalar ve mücadeleler oldu ve sonunda ulusal topluluğun tanımında dinin merkeziyetini koruma kararı aldılar. Yahudilerin günlük hayatta konuştukları dillerden birini seçmek yerine, kutsal lisan olan İbranice seçildi.

     

    Toprak konusunda da, mutlak laikler gerçekten Yahudilerin Uganda veya Arjantin’e yerleşebileceklerini düşündü; ancak İsrail ülkesinin çekim gücü belirleyici oldu.

     

    Kutsal kitap, dini bir metinden Siyonizm’in tapu senedine, bölgenin mülkiyet talebinin gerekçelendirmesine dönüştürüldü. Bir başka deyişle, Yahudiliğin laikleştirilmesini gerçekleştirmek yerine, Siyonizm, dini, ulusal kimliğin tanımında merkezi unsur haline getirerek İsrail devletini dinî kefaret projesinin bir aracına çevirdi, özellikle 1967’den beri kutsal kitapta belirtilen bölgeleri zapt ediş ve yerleşimden sonra.

     

    İsrail devletini salt demokratik olarak tanımlayıp Yahudilerin özel imtiyazlarını feshetmek Siyonizm’le çelişmez ve kesinlikle Yahudilik değildir. Yahudilikle bağ, takvimde ve İbranicede, devletin adında ve Yahudi çoğunlukta kalacaktır (eğer kendimizi arazilerdeki Filistinliler üzerindeki hâkimiyetimizden kurtarabilirsek).

     

    Demokrasi, evrensel Yahudi değerleri üzerine temellenmiştir, örneğin “Komşunu da kendin gibi sev” ve “Yabancı için de, kendi toprağında doğan için de tek bir kanunun olacak.” Bu, din ve devletin ayrımını gerektirir, iki taraf için de iyi olacak bir şeyi yani. Çünkü mevcut durumda, yalnızca din devleti yozlaştırmıyor, devlet de dini yozlaştırıp milliyetçi aşırılığa itiyor.

     

    Neden İsrail modern, demokratik bir ulus devlet değil? Laik Yahudilerin, Yahudi devletinin onlara sağladığı özel imtiyazlardan feragat etmeye hazır olmadığından kuşkulanırım.

     

    Başka bir Yahudilik tanımı olmadan, dini kurumun boyunduruğunu kabul etmeye ve demokrasi ve eşitlikten vazgeçmeye hazırlar.

     

    Benim görüşüme göre, bir Yahudi’yi ve demokratik devleti savunmanın imkânsızlığı sürdürmesinin anlamı budur.

     

    Yazıklar olsun böyle Siyonizm’e ki muhafazakâr ve ilgisiz; hayal gücünden ve vizyondan yoksun. Böyle acı bir başarısızlıktan sonra, tikkunu, onarımı düşünmeye başlamalıyız. Tikkun helal bir kavramdır; hem Yahudi hem demokratiktir.

     

    Yazar, politik sosyolog ve “Hayal Edilen Barış, Savaşın Müzakeresi: İsrail’de Liderliğin, Politikanın ve Demokrasinin Başarısızlığı, 1992-2006” (İbranice) gibi kitapların yazarıdır.

     

    Çeviren: İkbal Zeynep Dursunoğlu

     

    http://www.haaretz.com/print-edition/opinion/you-can-t-be-a-jewish-muslim-1.309646

     

    

    Makaleler

    Güncel