• 09/02/10 - 01:00
  • Yazar: Admin
  • Bu sayfayı yazdır img
    YDH

    YDH- Üç gece boyunca evi sivil giysili şahısların saldırılarına maruz kalan İranlı hükümet karşısı siyasi liderlerden Mehdi Kerrubi’nin eşi Fatıma Kerrubi, Devrim Lideri Ayetullah Hamenei’ye bir mektup yazarak şikayette bulundu.




    YDH- Üç gece boyunca evi sivil giysili şahısların saldırılarına maruz kalan İranlı hükümet karşısı siyasi liderlerden Mehdi Kerrubi’nin eşi Fatıma Kerrubi, Devrim Lideri Ayetullah Hamenei’ye bir mektup yazarak şikayette bulundu.

     

    Evinin kadir gecelerinde polis desteğinde devrim muhafızları ve besic üyesi bir grup tarafından saldırıya uğradığını belirten Fatıma Kerrubi, mektubunda şunları ifade etti:

     

    “Hazreti Ayetullah Hamenei, Yüce Rehberlik Makamı, Selamun aleykum

     

    Saygılarımla şunu bilgilerinize sunarım: Bir grup besic ve devrim muhafızı gücü, Müminlerin Emiri Ali’nin yaralanması ve şehadetiyle sonuçlanan olayın yıldönümüyle eş zamanlı bir şekilde üç gece aralıksız olarak evimizin önünde toplandılar. Bize ve diğer şahıslara hakaretler ederek evimizi tahrip ederek komşularımızı da incittiler.

     

    Kendilerini velayetin askerleri olarak adlandıran bu örgütlenmiş grup, insanlık aleminin yüce isimlerinden Hz. Ali’nin şehadetinin yıldönümünde ve manevi önemi herkes tarafından bilinen kadir gecelerinde vahşiliğin zirvesine çıkarak eşime ve ailemize karşı iğrenç sözler sarf ettiler. Bizim ve komşularımızın evlerinin duvarlarına sloganlar yazdılar ve evleri tahrip ettiler.   

     

    Bu açık suç, polis güçlerinin gözü önünde zatıalinizin adına işlendi. İlginçtir ki polis güçleri bu himaye gören gruba yaklaşma cesareti bile gösteremedi.

     

    Herkesin de hatırlayacağı gibi geçmişte ramazanın, kadir gecelerinin, muharrem ve safer aylarının saygınlığına hatta dini yükümlülüklere uymayan kişiler bile riayet ederdi. Ama şimdi Allah’tan habersiz birileri tarafından eğitilen bu gruplar, saygınlık kavramına tamamen yabancıdır.

     

    Yüce rehberlik makamı,

     

    Zatıaliniz, bu kimliksiz türedilerin aksine bizi tanıyorsunuz. Devrim mücadelesi döneminde İmam’ın yakın dostu eşimin ve onun mücahit babası Şeyh Ahmed’in, mücadele saflarının en önünde bulunduğunu, SAVAK tarafından defalarca tutuklanıp zindanlara ve sürgünlere gönderildiğini; ancak aile huzur ve asayişinin SAVAK veya rejimin uşaklarının saldırısına uğramadığını bilirsiniz.

     

    Eşimin, zatıalinizle herkes tarafından bilinen bir meseledeki ihtilafının ailemizin yaşama hakkı, güvenliği ve komşularımızın huzuru ile ne ilgisi var?

     

    Sayın Kerrubi, bu ihtilafla ilgili her türlü bedeli ödemeye kendisinin hazır olduğunu defalarca söyledi. Bu süre boyunca ben ve çocuklarım birçok zulümlere tahammül ettik. Ama bizim bu mübarek günlerde dua ve ibadetten mahrum edilmemiz ve komşularımızın incitilmesi, kabul edilemez ve katlanılamaz bir durumdur.

     

    Ben bu tür şeylerin bir benzerini başka ülkelerde de bulmak için çok uğraştım ama bulamadım. Acaba zatıaliniz en temel haklara dahi riayet edilmeyen geri kalmış toplumlarda siyasi muhaliflerin ailesine ve komşularına bunları yapan bir yönetim biliyor musunuz?

     

    Acaba zatıaliniz, nizamı korumak adına bu tür gayri ahlaki davranışları onaylıyor ve meşru görüyor musunuz?

     

    Ek bir bilgi olarak şunu da arz ederim ki, güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen bu vahşi saldırı kamera ile kaydedilmiştir ve uygun görülmesi durumunda eldeki bu belgeler takdim edilebilir.

     

    Teşekkürlerimle

     

    Fatıma Kerrubi