YDH- İran Meclis Başkanı Ali Laricani, “İran öğretisi” ve meclisle ilgili sözlerinden dolayı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a tepki gösterdi.
YDH- İran Meclis Başkanı Ali Laricani, “İran öğretisi” ve meclisle ilgili sözlerinden dolayı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a tepki gösterdi.
Fars haber ajansının bildirdiğine göre İsfahan’da bir konuşma yapan İran Meclis Başkanı Ali Laricani, Cumhurbaşkanlığı Bürosu Başkanı Rahim Meşşai tarafından söz konusu edilen ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından da hükümetin görüşü diye nitelenerek savunulan “İran öğretisi” kavramının boş ve anlamsız olduğunu söyledi.
“İran öğretisi”nin halkta hiçbir karşılığı olmayan boş ve anlamsız sözler olduğunu belirten Laricani, “biz İran’ın felsefi veya irfani öğretisinden söz edebiliriz; ama “İran öğretisi”nin hiçbir anlamı yoktur, neden bu tür boş sözler söylüyorsunuz? Eğer bu sözlerle milliyetçiliği yaymak istiyorsanız, bu size yakışmıyor. Eğer bu sözle İran’ın İslami düşüncesini kastediyorsanız o zaman da buna İmam Humeyni’nin ortaya koyduğu şekilde İslam öğretisi demeniz daha iyi olur” dedi.
Milliyetçiliğin döneminin geçtiğini belirten Ali Laricani, “bu meseleyi söz konusu etmek bize hangi noktada güç kazandırır, bugün İran’ın bölgede bir nüfuzu varsa o da İslam sayesindedir” diye konuştu.
Hükümetin eski İran şahlarından Kuroş’un İngiltere’den getirterek sergilettiği yazıtını ve bunu bir insan hakları bildirgesi olarak propaganda etmesini de eleştiren Laricani, “Ben İranlı padişahların yapmaya çalıştıklarının iyi şeylerin dile getirilmesine karşı değilim, ama neden bunlar çok fazla öne çıkarılıyor. Kuroş ve Şah Abbas, kendi dönemlerinde birtakım şeyler yapmış kişilerdir, onlar hakkında ne çok olumsuz şeyler söylenmeli ne de seçkinleştirilmelidirler. Bunların bu kadar seçkinleştirilmesinin anlamı nedir. Bizim mektebimizde Peygamberimiz var, İmam Ali var. Neden onları söz konusu etmiyoruz. Neden bir anda Kuroş’tan söz etmeye başladık” dedi.
Hükümetin Kuroş yazıtıyla ilgili söylemini eleştiren Laricani, “Kuroş yazıtının en önemli insan hakları bildirgesi olduğunu söylüyorlar. Evet Koruş yazıtında birtakım iyi yanlar var; ama bizim için ondan daha önemlisi İmam Ali’nin sözleridir. İmam Ali, Azerbaycan’a gönderdiği valisine şunları söylüyor: Sakın ola ki sorumluluğuna bırakılan halkı ele geçirdiğin bir av olarak görmeyesin. Onlar sana bırakılmış bir emanettir. Senin üstünde olan senden halkın haklarına riayet etmeni ve onları koruyup gözetmeni istemektedir. Halka istibdatla davranman sana yakışmaz” diye konuştu.
Hz. Ali’nin Mısır’a vali olarak tayin ettiği Malik Eşter’e yazdığı emirnamesinden pasajlar aktaran Laricani, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın “Meclis artık yönetimde her şeyin üstünde değildir” şeklindeki sözlerini de eleştirerek “Bu günlerde Meclis artık yönetimde her şeyin üstünde değildir diye sözler söylenmeye başlandı ve İmam’ın bu sözü, söylediğinde cumhurbaşkanlığının bugünkü şartlarında olmadığı, ülkede parlamenter sistemin bulunduğu söylendi. Bu doğru bir söz değildir. Parlamenter sistemde cumhurbaşkanı parlamento içinden seçilir. Cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçiliyorsa, meclisi de doğrudan halk seçiyor. İmam Humeyni meclis yönetimde her şeyin üstündedir sözünü şunun için söylemişti. Yürütme gücü önemli bir güçtür ve geniş yetkileri vardır. Halk da onu gözetmek ve hükümetin doğru yoldan sapmasını önlemek ve hükümetin halkın haklarını çiğnememesi için vekiller seçer” dedi.
İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei’nin de yasama gücünü raya, hükümeti ise bu rayın üzerinde giden trene benzettiğini hatırlatan Laricani, “biz mecliste hükümetin elini kolunu bağlamak için kanun yapıyormuşuz gibi bir algı var. Bu doğru değil” dedi.
Her sınırlamanın engellemek olmadığını belirten Laricani, dinin de kurallar koyarak insanları sınırladığını ancak bu sınırlamaların insanları kemale ve saadete götürmeyi amaçladığını söyledi.
