Esed: Halka reform, teröriste demir yumruk

img
Esed: Halka reform, teröriste demir yumruk YDH

YDH- Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, bugün yaptığı konuşmada yeni anayasanın mart ayında referanduma sunulacağını belirterek, komplolara karşı zaferin yakın olduğunu söyledi.




 

YDH- Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, bugün yaptığı konuşmada yeni anayasanın mart ayında referanduma sunulacağını belirterek, komplolara karşı zaferin yakın olduğunu söyledi.

Suriye televizyonunun haberine göre bugün Şam Üniversitesinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, ülkede gerçekleştirilen komplolara ve yaşanan bunalıma karşı zaferin çok yakında kazanılacağını belirterek hükümetinin bir taraftan reformları sürdüreceğini diğer taraftan da teröristlere karşı demir yumruk politikasını devam ettireceğini söyledi.

Arap Birliği’ni sert ifadelerle eleştiren Cumhurbaşkanı Esed, üstlendiği sorumluluktan kaçmayacağını vurguladı ve yeni anayasanın mart ayında referanduma sunulacağını, ondan sonra da seçimlere gidileceğini ifade etti.

Tüm komplolara karşın ülkesinin Arap kimliğini koruduğunu belirten Cumhurbaşkanı Esed, geçen 10 ayda yaşanan olayların Suriye’deki herkesin yüreğini yaraladığını ve bunun da Suriye halkı için bir sınav olduğunu söyledi.

Komplolar, artık hiç kimse için gizli değil

“Suriye’ye yönelik komplolar, bugün artık hiç kimse için gizli değil, bugün komplocuların yüzündeki maske düşmüştür ve biz de bunlara karşı nasıl davranacağımızı biliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Esed, Suriye karşıtı medya faaliyetlerine de değinerek “Suriye’nin düşmanları, komploların aracı olan onlarca medya ile Suriye’yi moral bakımından zayıflatmaya çalıştılar. Onların bu yöndeki son çabası da cumhurbaşkanının sorumluluktan kaçmaya çalıştığıydı. Yanılıyorsunuz, ben sorumluluklarını bırakacak biri değilim” dedi.

Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Suriye’nin düşmanlarının birçok zayıf noktası bulunduğunu belirterek halkın artık bu zayıf noktaları gördüğünü Suriye’nin halkı ve kurumlarıyla bu benzersiz saldırganlığı aşamalı olarak geride yendiğini söyledi.

Araplar Irak savaşında ve Temmuz Savaşı’nda bizi desteklemedi

Arap ülkelerinin Suriye konusundaki tutumunu eleştiren Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, “Bazıları tarafsız kaldılar, bazıları komplocuların aracı haline geldiler. Bazı ülkeler ise kalplerinin bizimle olduğunu; ancak yabancıların yoğun baskıları altında bulunduklarını açıkladılar.

Irak savaşında, Refik hariri’nin öldürülmesinden sonra ve 2006 yılındaki Temmuz Savaşından sonra bizim yanımızda yer almadılar. Son dönemde ise insan hakları meselesinde Suriye’nin aleyhinde oy verdiler. Halbuki Arap olmayan birçok ülke bizim yanımızda yer almıştı. Yüreklerinin Suriye halkı için yandığını iddia eden ve bize reform yapmamızı tavsiye eden ülkeler, demokrasinin ne olduğunu dahi bilmiyorlar. Onlar, bizim reform yapmayacağımızı düşünüyorlardı. Ancak biz reformlara başladığımızda bu, onlar için endişe kaynağı oldu. Arap Birliği’ne koştular, şimdi onların dediğini dinleyecek olursak geriye gitmiş olacağız.

Önceleri, çıkardıkları fitnelerle Suriyelilerin varlığına hakim olmaya çalıştılar, bunu başaramayınca teröre yöneldiler. Tüm yolları denediler, meçhul devrimleriyle bir yere varamayınca bu defa da yabancılara umut bağladılar.” dedi.

Arap Birliği gözlemcileri fikrini biz gündeme getirdik

Arap Birliği heyetleriyle yaptığı görüşmeler sırasında gözlemci gönderilmesi fikrini kendilerinin gündeme getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Esed, “Suriye’de ilk parlamento 1919’da kuruldu. Bugün dahi bir parlamentoları bulunmayanlar şimdi ne söylüyorlar? Ben, bu komplolara katılan bazı ülkelere kızmadım. Onlar sadece kendilerini kontrol edenlerin elinde yalnızca bir araç oldular. Bizim asıl çatıştığımız onları yönlendirenlerledir” dedi.

Arap Birliği şimdiye kadar Filistin ve Sudan’ın bölünmemesi için hangi adımı attı?

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, “Bugünkü Arap Birliği, Arapların geleceği açısından utanç verici bir durumdadır. Bugüne kadar maslahat gereği gizli saklı yapılanlar bugün artık açıkça yapılıyor. Arap ülkeleri tarihi açıdan hiçbir hakimiyete sahip olmadı. Halklarının davalarına hizmet etmedi, onların gasp edilen haklarını kazanmadı. Arap Birliği, şimdiye kadar İsrailliler tarafından Filistin’de sökülen tek bir zeytin ağacını geri alabildi mi? İsrail tarafından yıkılan tek bir evi yeniden inşa etti mi? Arap Birliği Sudan’ın bölünmesine engel oldu mu? Irak’ta bir milyondan fazla insanın öldürülmesini engelledi mi?  Ya da Somali’deki tek bir açı doyurdu mu?” diye konuştu.

Suriye’nin Arap dünyasında Araplığın kalbi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Esed, “Suriye olmadan Araplık mevcut değildir, Araplar artık bu kanaate ulaştı. Araplık bizim için bir slogan değildir. Bu, bizim pratiğimizdir, Tarihe bakın birçok şeyi göreceksiniz. Bugün bazı Araplar bizim Arap Birliği’ndeki üyeliğimizi askıya almaya çalışıyorsa, aslında Suriye’nin değil, aslında Arap Birliği’nin Araplığını ortadan kaldırıyorlar. Araplık tarihtir, parayla satılan bir siyasi tutum değil. Biz, İsrail için bir yaptırım birimi kurmayı teklif ettik, kabul etmediler. Şimdi İsrail’in yerine Suriye’ye yaptırım uygulamak istiyorlar” dedi.

Batı, emperyalizmden vazgeçmedi

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Biz, doğuya yönelmeliyiz, çünkü Batı değişmedi ve hala sömürgecilikten vazgeçmedi. Bizim bölgede stratejik konumumuzdan kaynaklanan güçlü yanlarımız var. Eğer Suriye’yi muhasara ederlerse tüm bölgeyi muhasara etmiş olurlar. Suriye halkının gösterdiği bilinçle terörizmin hakkından gelecek kapsamlı bir barışa ulaşabiliriz. Biz, ilgili taraflarla diyalog başlatmalıyız ve tüm ülkede güvenliği nasıl sağlayabileceğimize bakmalıyız.

Terörizmle mücadele yasal çerçevede en sert bir şekilde yürütülmelidir. Terörle mücadelenin bedelinin masum insanların kanının dökülmesi olmasını istemiyoruz. Ama şu an masum insanları vuruyorlar. İşi bitirmek için birlik olmalıyız. Bizim iki siyasetimiz var, reformlar ve terörle mücadele. Kişilerin hatalarıyla kurumların siyaseti arasında fark görmeliyiz. Mesele, terörizmle reformarasındaki rekabet meselesidir.

Ülkedeki şiddette rolü olanlar terörizmin ortağıdır. Suriye halkının kanını dökenlerin ortağıdır. Bilinç düzeyi düşünce güvenlik de düşüyor. Ben burada amacı hayır olanlara sesleniyorum. Biz başından beri bunları söylüyorduk, ellerine silah alıp komplo kuruyorlar. Bizim bu sözlerimizi reddediyorlardı. Fakat bugün her şey açığa çıktı. Biz erteledik; ama bugün önemli olan bir safta durmaktır. Silah kaçakçılığı durduğu an komplo da durur, mali destek kesildiğinde komplo biter. Benim bildiğim şudur, komplolar, biz kazandığımız zaman biter ilkin siyasi olarak ikincisi de terörizmi yenerek…

Öte yandan biz baskılara boyun eğdiğimizde de komplolar biter. Tüm ulusal mirasımızdan, “barış süreci” için bedava tavizler verdiğimizde komplolar biter. Mescid-i Aksa’nın başına gelenler ve yıkıma uğratılması konusunda yalancı şahitler olduğumuz zaman, Arap Birliği’nin Mescid-i Aksa’nın durumunu izleme konusunda tek bir komisyon bile kuracağını sanmıyorum. Bütün bunlara rağmen şunu vurguluyorum ki Suriye halkı baskılara boyun eğmeyecek. Bizim onurumuzdan taviz vermemiz mümkün değildir. Çünkü bu onların ordularından daha güçlü ve onların servetlerinden daha değerlidir.

Fitne katlden daha kötüdür. Bu fitnenin sürmesine izin vermeyeceğiz. Terörizmle demir yumrukla mücadele ettiğimiz ölçüde, kandırılanları yeniden kucaklamak için çalışacağız. Ülke, kendi evlatlarını bağışlayan ve onu yeniden kazanan bir annedir. Onların hedefi, Suriye’yi yalnızlaştırmaktır. Onların hedefi, bizi bölünmeye ve parçalanmaya karşı koruyan kimliğimizdir.

Önceliğimiz, güvenliktir, bu da terörizmle mücadeleden başka bir şeyle gerçekleşmez. Terörizme ve dehşet saçanlara en küçük bir müsamaha gösterilemez. Yurt dışından komplo kuranlarla barış olmayacak. Bugün Suriye’de yaşananlar, onlarca yıldır bu bölge için planlanan şeylerdir. Bölgeyi bölme planı hala mevcuttur.

Hükümet, diyaloga hazırdır; bazı muhalifler gizli görüşme istiyor

Biz burada yeni bir aşamadan söz ediyoruz. Biz, ülkede değişim istiyoruz. Diyalog konusunda da hiçbir sınırlama öngörmüyoruz. Tüm grupları hazır gördüğümüz zaman biz de hazır olacağız. Biz görüşmeleri yarın başlatmaya hazırız. Fakat bazı muhalif gruplar buna hazır değiller, bazıları kapalı kapılar ardında görüşmek istiyorlar bazıları ise beklemeyi tercih ediyorlar. Ama biz beklemiyoruz ve bizimle diyalog isteyenlerle görüşmek ve bahsettiğimiz konularda görüşmek istiyoruz.

Yeni Suriye yönetimi, siyasilerden ve bürokratlardan oluşan kapsamlı bir yönetim olacak. Ben, bunun en iyi vizyon olduğunu düşünüyorum. Fakat başlıkları tartışırız. Bizim, seçimlerden önce muhalifler için bir ölçümüz yok. Fakat işi hızlandırmak istiyoruz. Biz, muhaliflerin bizimle gizli görüşmeler yapmasını daha sonra da birilerinin kızmasını istemiyoruz. Biz, kısa bir süre içerisinde bu işe başlamak istiyoruz.

Yeni anayasa mart başında referanduma sunulabilir

 Yaşanan bazı gerçekleri açıklamadan reformlara girişilemez. Bazıları, baskı altında her türlü çözüm yolunu istiyor. Fakat biz her yolu kabul etmiyoruz. Çünkü bu bunalımı daha da derinleştirebilir ve bizi çıkmaza sürükleyebilir. Bunalımın baskısı, sonucunun ne olacağını bilmediğimiz adımlar atmamıza neden olmayacak.

Anayasa reform komitesinin çalışmaları bittikten sonra anayasa referanduma sunulacak. Çünkü anayasa her vatandaşı ilgilendiren bir konudur. Referandum, mart ayının başlarında olabilir. Yeni parlamento seçimleri de yeni anayasa ile ilgilidir. Doğal olarak seçim takvimi, yeni anayasa çerçevesindeki yeni yasayla ilgilidir.

Halkın baskısı ve hükümetin söyledikleri konusunda oluşan tereddütler bizi anayasadan önce diğer kanunlar konusunda da reform yapmaya zorladı. Çünkü çok fazla zaman gerektirmiyordu. Anayasa reformun diğer bir eksenidir. Komite son aşamadadır. Bu yasa çok partililik üzerinde yoğunlaşıyor. Daha çok 8. Maddenin ıslahına vurgu yapıyor; ancak biz tüm yasayı ıslah ettik, zira diğer maddelerle bununla bağlantılıdır.

En önemli yasa, yolsuzlukla mücadele yasasıdır. Bu yasa biraz ertelendi, çünkü önemli bir yasadır ve daha fazla zaman almaktadır. Bu yasayla ilgili çalışma hükümette tamamlandı ve cumhurbaşkanlığına sunuldu. Ancak ben bu yasayı hükümete geri gönderdim; çünkü orada denetleme komitesi çıkarılmış yerine yolsuzlukla mücadele kurulu konmuştu, bu da iyi bir şey değildi. Çünkü idari sistemden ayrı olarak yolsuzlukla mücadele edilemez.

Basın yasası tamamlandı, şu an uygulanmaya hazır. İdari yasa da hazırlandı ve yerel seçimleri yaptık. Fakat seçimler geniş aday ve seçmen katılımı olmazsa sonuç vermez. Partiler yasası hazırlandı, izinler çıkarıldı. Şu an biz partilerin kurulmasını istiyoruz.

Biz şu an olağanüstü hal yasasının kaldırılmasının sonuçlarını görmek için durumu kontrol altına almalıyız. Kimse gizli saklı değil, fakat şiddet ve cinayet eylemlerine katılan sınırlı sayıda insan tutuklu.

Gelecekten çok umutluyum. Bu umudum meydanları dolduran halk kitlelerinden kaynaklanıyor. Böylesi bir millet bu yüksek ahlakıyla bir avuç yoldan sapmışa izin vermez. Benim umudum sizden kaynaklanıyor, Suriye halkından kaynaklanıyor. Ben onlar için fedakarlıklarda bulunuyorum, onlar da ülkenin onurunu korumak için hazırlar. Suriye halkının onuruna, iradesine ve azmine dayanarak diyorum ki biz kazanacağız.”