YDH- İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi yazarı Zvi Bar’el, Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütü yetkililerinin İran’a devrim ihracı yapma yönündeki açıklamalarını analiz ediyor.
YDH- İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesi yazarı Zvi Bar’el, Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütü yetkililerinin İran’a devrim ihracı yapma yönündeki açıklamalarını analiz ediyor.
Zvi Bar’el, “Müslüman Kardeşler Meclis Üyesi: Arap Baharı İran Yolunda” başlıklı yazısında şöyle diyor.
Mısır Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu Başkanı, İran savaş gemilerinin Süveyş kanalından geçişine izin verilmesinden dolayı kendilerine yöneltilen eleştirilere Mısır’ın Uluslararası Sözleşmeler ile bağlı olduğunu söyleyerek yanıt verdi.
Müslüman Kardeşlerin üst düzey üyelerinden olan ve yakınlarda meclis üyeliğine seçilen bir yetkili Ortadoğu’yu kasıp kavuran devrimlerin İran’a da ulaşacağı konusunda uyarıda bulundu.
Yeni Mısır Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu Başkanı Essam al- Arian Mısır’ın, Arap Baharı olarak bilinen ve İran’a da ulaşacağını düşündüğü bölgedeki değişim dalgasına nasıl liderlik edebileceğine dair çalışmalar yapmak zorunda olduğunu söyledi.
Al-Arian’ın bu yorumları İran’daki olası ayaklanmalara ilişkin olarak Müslüman Kardeşler tarafından net bir şekilde yapılan ilk resmi açıklamalar olarak tarihe geçti.
Bunların yanı sıra yapılan Dışişleri Komisyonu toplantısında İran’ın Süveyş Kanalı’ndan geçen 2 gemisine verilen izinden dolayı oldukça sert eleştirilere maruz kalan Al-Arian Mısır’ın uluslararası sözleşmeler ile bağlı olduğunu ve bu kapsamda bu gemilerin engellenme imkânının olmadığını söyleyerek bu eleştirilere cevap verdi.
Mısır’daki ayaklanmayı İran’ın lanse etmeye çalıştığı gibi İslami bir devrimin bir parçası olarak değil de Mısır’ın Diktatör Mübarek rejiminden kurtulmak için ortaya koyduğu bir hareket olarak gören Müslüman Kardeşlerin bugünkü tutumu ve durumu Şii İslam’ı istenmeyen bir mezhep olarak gören ideolojik ve politik bakış açıları ile uyum içerisindedir.
Hamas ve Suriye arasında yaşanan son kopma Müslüman Kardeşler ’in İran’a karşı olan sert tutumunu daha açık bir şekilde ifade edebilmelerine olanak sağlamıştır.
Hamas’ın Esad rejimine güvendiği ve İran’dan destek aldığı süre içerisinde Müslüman Kardeşler İran’ı ve Suriye’yi eleştirmekte zorlanmıştı.
Sırası gelmişken İran’ın geçen hafta kamuoyuna acele ile açıkladığı bir öneriden bahsetmek gerekir.
Buna göre İran, Amerika’dan gelen yardımların kesilmesi durumunda oluşacak olan olası zararları azaltmak için Mısır’a finansal destek sağlamaya ve bu ülkedeki yatırımlarını yükseltmeye hazır olduğunu açıkladı. Ancak Müslüman Kardeşler bu öneriyi kabul etmekte o kadar aceleci davranmıyor.
Mısır’daki seçimlerde başkanlık için yarışması beklenen Amr Musa da Anti-İrancı cepheye dahil oldu. Bu hafta yaptığı açıklamada “Arap Ortadoğu’su İran ya da Türkiye tarafından yönetilmeyecek” dedi.
Aynı dönemde İslami hareketin yeni yönetimi oluşturması için Yüksek Askeri Konsey’den izin isteyen Müslüman Kardeşler, kabinede yer alan liberal partilerinde yönetime dahil edileceği sözünü verdi.
Müslüman Kardeşler bu isteklerinin sebebi olarak ise Kemal al- Ganzouri başkanlığındaki geçiş kabinesinin Mısır’ın yeniden yapılandırılması için gereken planları hazırlamaktan aciz olduğu ve bu durumun ülke ekonomisini uçuruma sürükleyebileceği gerçeğini gösterdiler.
Ayrıca şu an mevcut kabinenin kişisel güvenlik, yasadışı silahlanma, taciz ve genel anlamda kayıplara ilişkin çıkarılan yasaları uygulamada yetersiz kalması Müslüman Kardeşler tarafından ileri sürülen diğer gerekçelerdir.
Al- Ganzouri kabinesine yöneltilen bu eleştiriler aslında ülkeyi yöneten, geçiş hükümetinin tüm hareketlerini onaylayan ve General Muhammed Hüseyin Tantavi tarafından idare edilen askeri konseye yöneltilmiş demektir.
Çeviren: Musab Yiğit
