Hamas’ın üst düzey liderlerinden Mahmud Zahhar, Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın İsrail’le müzakerelerde kendilerini temsil etmediğini söyledi.
YDH-Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesine demeç veren Mahmud Zahhar, İsrail’le doğrudan müzakere yapmayacaklarını söyledi.
Hamas’ın İsrail’le doğrudan müzakere yapacağına dair haberlerin medya aldatmacası olduğunu belirten Zahhar, “Herhangi bir yasal ya da siyasi engelimiz olmamasına rağmen İsrail’le doğrudan müzakere yapmayacağız” dedi.
İsrail’le doğrudan müzakere yapanın Filistin Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas olduğunu belirten Zahhar, Abbas’ın Kahire’de İsrail’le yapılan dolaylı ateşkes müzakerelerinde kendilerine yardımcı olduğunu; ancak kendilerinin ondan böyle bir talepte bulunmadığını söyledi.
Zahhar şunları söyledi: “Abbas, geçenlerde ablukaların kaldırılması ve inşaat malzemelerinin Gazze’ye gönderilmesi konusunda İsraillilerle müzakereler yaptı. Meselenin açıklığa kavuşması için biz Abbas’a şöyle dedik: Müzakere yap ve bunu istediğin şekilde tamamla böylece kimse de bizi tekere çomak sokmakla suçlamasın. Ama Abbas bize vekaleten konuşmuyor, biz onun planını onaylamadık.”
Abbas’ın başkanlığı yasal değil
Mahmud Zahhar, el-Fetih’in 1992’deki Oslo müzakereleri sırasında kimseyle istişare etmediğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonunda savaş kararı veren İsrail oldu. Peki o halde bizim kendimizi savunmamız için onlarla istişare etmemiz mantıklı mı? Mahmud Abbas’ın başkanlığı ne uzlaşmaya dayalıdır ne de yasaldır. O hala, işini sürdürüyor.
Biz 2006’daki Mekke anlaşmasında hükümetimizin yarısını onlara bırakmıştık. Ama o bizim katledilmemiz için tahriklere başladı. İşte bu yüzden 2005’te meşruiyetini kaybetti. Abbas bizim siyasi temsilcimiz değil.
İşte onun için onun programının 22 yıl sonra başarısız olduğunu söylüyoruz. Buna karşın Hamas 2005’tekin çekilmeden sonra düşmanla mücadelelerinde hep zafer kazandı.”
Seçimleri Abbas kabul etmiyor
Seçimlerle ilgili açıklamalarda da bulunan Mahmud Zahhar, “Biz her zaman seçimlere hazır olduğumuzu söyledik, seçimlerden korkmuyoruz. Ulusal uzlaşma hükümetinin kurulmasından 6 ay sonra seçim yapılması kararlaştırılmıştı. Ama Abbas seçimleri kabul etmedi. Elimizdeki bilgilere göre Abbas seçim sonuçlarından korktuğu için seçimlerin yapılmasını istemiyor.”
Direnişin silahı tartışma konusu değil
Mahmud Zahhar, direnişin silahsızlandırılmasının söz konusu olamayacağını belirterek “Filistin’in hiçbir yerinde direnişin silahı tartışma konusu değildir. Bu tüm Filistinlilerin ortak tutumudur. Tüm Filistinliler direnişin silahsızlandırılmasına karşıdır” dedi.
Direnişin yanında duranların başında İran geliyor
Mahmud Zahhar Gazze halkına ve direnişe verilen destek konusuna da değinerek şunları söyledi:
“Bizim yanımızda kimlerin durduğunu halk çok iyi biliyor. Bazıları İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırısındaki tutumundan dolayı Katar ve Türkiye’ye teşekkür etti. Ama eğer direniş programından söz edeceksek teşekkür etmemiz gereken başka taraflar da var. Bunların başında da İran geliyor. İran bize geçmişten beri siyasi, askeri ve maddi destek verdi.
İran’ın Suriye krizinden sonra Hamas’a verdiği mali desteği durdurması konusunda konuşmak istemiyorum; çünkü bu meseleden sadece İsrail yararlanıyor.
Katar’a değil Beyrut’a gitmeliydik
Suriye’de yaşanan gelişmelerden sonra küçük görüş ayrılıklarımız oldu. Biz, Suriye’de yaşanan gelişmelerde tarafsız bir tutum sergiledik. Ama Şam’dan ayrıldıktan sonra Beyrut’a gitmeliydik. Çünkü orada Filistin halkı var ve biz onlarla birlikte yaşayabilirdik. Peki neden Beyrut’a gitmedik? Bu soruyu Doha’ya gidenlere sormalıyız.”
Mahmud Zahhar, Hamas’ın siyasi bürosunun Katar’a taşınmasının İran’a karşı bir tavır olduğu iddialarına katılmadığını belirterek, ülkelerin eksenleri arasında oyun oynamanın yıkıcı olduğunu söyledi ve “Bizim Suriye ile de İran ile de diğer tüm ülkeler ile de ilişkilerimiz iyi olmalıdır” dedi.
Suriyelilerle düşmanlığımız yok, Mısır’la çatışma istemiyoruz
Hamas’ın Suriye ile herhangi bir husumetinin bulunmadığını belirten Zahhar, şunları söyledi:
“Biz direniş programı çerçevesinde Suriye’de misafir olarak bulunuyorduk. Ama yaşanan olaylardan dolayı bu ülkeden ayrılmak zorunda kaldık. Ben şunu bir kez daha vurguluyorum. Biz gerek Yermuk’te gerekse diğer mülteci kamplarında Filistinlilere yönelik müdahalelere karşıyız; çünkü bizim savaşımız sadece İsrail’e karşı.
Biz her ne kadar aleyhimizde iddialar söz konusu edilse de Mısır’la da siyasi ya da askeri çatışmalara girmek istemiyoruz. Bizim hakkımızda söz konusu edilen iddialar yalandır. Rafah’taki askerlerin öldürülmesi konusunda ortaya atılan iddiaların hiçbir delili yok. Bize yöneltilen iddialar, bizim Mısır’ın terörist örgüt olarak nitelediği İhvan-ı Muslimin ile olan ilişkilerimizden dolayıdır. Biz Mısır’la yeniden ilişki başlatmak istiyoruz.”