Hamas liderlerinden Mahmud Zahhar, Yemen konusunda meşru cumhurbaşkanı olan Mansur Hadi’nin yanında yer aldıklarını açıkladı.
YDH- Filistin el-Yovm’e özel röportaj veren Hamas Liderlerinden Mahmud Zahhar, Mansur Hadi’yi Yemen’in meşru siyasi temsilcisi olarak gördüklerini söyledi.
Mahmud Zahhar, “Yemen krizi ve ‘Kararlılık Fırtınası Operasyonu’ konusundaki tutumunuz nedir?” şeklindeki bir soruya verdiği cevabında şunları söyledi:
“Hamas’ın bu konuda yayımladığı bildiri açık ve şeffaftır. Hamas’ın kendisi de meşru yollarla ve seçimle iktidara gelmiştir. Filistin Yasama Meclisi hala meşrudur; ama Mahmud Abbas’ın meşruiyeti yoktur. Bu yüzden her yerde meşruiyeti destekliyor ve darbeye karşı çıkıyoruz. Seçimle iş başına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’dir; dolayısıyla biz Yemen’de meşruiyete karşı yapılan darbeye karşıyız. Bu sebeple de biz Yemen’le ilgili bildirimizde bu ülkedeki siyasi düzenin meşruluğundan yana olduğumuzu söyledik.”
Yemen’deki sorunun barışçı yollarla çözümünü istediklerini belirten Zahhar, Yemen’in ulusal bütünlüğünün korunmasını istediklerini ve yabancıların müdahalesine de karşı olduklarını söyledi.
Yemen tutumumuz İran’la ilişkilerimizi etkilemez
Mahmud Zahhar, Hamas’ın Yemen’le ilgili bu tutumunun İran’la olan ilişkilerini olumsuz etkileyip etkilemeyeceğine ilişkin bir soruya verdiği cevabında da şunları söyledi:
“Hayır, İran bizim tüm ülkelerle eşit ilişkilere dayalı bir politikamızın olduğumuzu bilir. Bu yüzden İran bizden bir şey istemedi, biz de kendi politikalarımızı başka ülkelerin politikalarına göre belirlemiyoruz. Bu yüzden onların bizim tutumumuzu anladığını düşünüyorum.
Bizim tutumumuz belirli bir tarafı destekleyip belirli bir tarafa karşı olmak değildir. Biz herkesle eşit ve dengeli ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Şu an takındığımız tutumun eşit ve dengeli bir tutum olduğuna inanıyorum. Biz belli bir eksenin taraftarı bir diğer eksenin karşıtı olduğumuzu söylemiyoruz. Biz Yemen’de meşruiyetin taraftarı olduğumuzu söylüyoruz; çünkü bu ülkenin şiddet yaşamasını istemiyoruz. Zaten bölgedeki gerilim ve şiddetin temelinde meşruiyete saygı gösterilmemesi bulunuyor.”
