Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk’un Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a gittiği ve Suudi Savunma Bakanı Muhammed bin Salman’la görüştüğü bildirildi.
YDH- Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesi, Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı General Ali Memluk’un Rusya’nın girişimiyle Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a gidip Suudi Savunma Bakanı Muhammed bin Salman’la görüştüğünü bildirdi.
Haberde General Ali Memluk ile Suudi 2. Veliahdı Muhammed bin Salman arasında yapılan görüşmede Riyad’la Şam arasındaki ihtilafların ele alındığı belirtildi.
Ali Memluk’un Suudi Arabistan’ın nasıl olup da Katar gibi bir emirliğin peşine takıldığını sorduğu, Suudi 2. Veliahdı Muhammed bin Salman’ın da Suriye’ye olan düşmanca tutumlarının Şam’ın Tahran’la olan ittifakından kaynaklandığını söylediği öne sürüldü.
Görüşme fikri Moskova’dan
El Ahbar’ın haberinde göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suudi Savunma Bakanı ve 2. Veliahdı Muhammed bin Salman arasında 19 Haziran’da yapılan görüşmede, Yemen, silah alımı, nükleer santraller, petrol fiyatları ve hepsinden önemlisi Suriye ve terörizm konuları ele alındı.
Putin, İran’ın nükleer konuda Batılı ülkelerle anlaştığını belirterek Riyad’a kötü haber verdi. Putin daha sonra Suriye konusundaki görüşlerini Muhammed bin Salman’a aktardı ve 4 yıllık çatışmalardan sonra uluslararası alanda bir değişim hissedildiğini söyledi.
Cenevre-3, Moskova-3 veya Moskova-4 şeklinde bir siyasi çözüm konferansının gündemde olmadığını belirten Putin, terörizmin Suudi Arabistan’a yaklaşmakta olduğunu vurguladı.
Suriye ordusunun durumunun iyileştiğini ve dünyada artık hiç kimsenin Suriye yönetiminin devrileceğine inanmadığını belirten Putin, bunun tek istisnasının herkesi tehdit eden terörizmle mücadele konusunda Suriye ile işbirliğinden kaçınan Türkiye ve Suudi Arabistan olduğunu ifade etti.
Teröre karşı Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün ittifakı
El Ahbar’ın haberine göre Muhammed bin Salman, Suudileri de tehdit etmeye başlayan terör tehlikesinden dolayı Suriye yönetiminin kalması gerektiğine dair görüşlerinden pek memnuniyet duymadı; ancak herhangi bir taahhütte bulunmadan Suriyeli bir üst düzey güvenlik yetkilisi ile görüşmeye ikna oldu.
Bu görüşmeden on gün sonra Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Yardımcısı Faysal Mikdad ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Buseyna Şaban, Putin’le görüşmek üzere Moskova’ya gitti.
Putin, bu görüşmede Suriye halkına ve yönetimine desteğini tekrarladı ve terörle mücadele konusunda Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün yer alacağı dörtlü bir ittifak söz konusu etti. İran bunun dışında tutuldu; çünkü Rusya, Suudilerin hassasiyetini kışkırtmak istemedi.
Suriye heyeti bu plandan duyduğu şaşkınlığı gizleyemedi; hatta Dışişleri Bakanı Velid Muallim böylesi bir şeyin gerçekleşmesi için mucize olması gerektiğini söyledi.
Ancak Putin, bu önerinin Suriye’deki muhatabına iletilmesini istedi ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed de bunu onayladı.
Bu meselenin Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk arasında kalması kararlaştırıldı ve Suriye istihbarat servisi, Ali Memluk’le birlikte bunun hayata geçirilmesi için görevlendirildi.
Moskova’dan Şam’a, Şam’dan Riyad’a
İkinci temasta, Ruslar Suudilerin görüşmenin Riyad’da olması yönündeki şartını Şam’a iletti ve Suriyeli yetkililer de bunda bir sakınca görmedi.
El Ahbar’ın haberine göre birkaç hafta sonra Rusya istihbarat servisi başkan yardımcısı özel bir uçakla Şam havaalanına indi ve General Ali Memluk’u beraberinde Muhammed bin Salman’ın Riyad’daki ofisine götürdü. Burada yapılan görüşmeye Suudi İstihbarat şefi Salih el-Humeydan da katıldı.
El Ahbar’ın haberine göre toplantıda ilkin Rus istihbarat yetkilisi konuştu ve bölgeyi tehdit eden teröre karşı bölgesel işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.
Niye Katar’ın peşine takıldınız?
Ali Memluk de konuşmasında Rus yetkiliye teşekkür etti ve Suudi Arabistan ile Suriye ilişkileri için üçüncü bir ülkenin aracılığına ihtiyaç duyulur hale gelmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Suriye, Suudi Arabistan ve Mısır’ın her zaman iyi ilişkiler içinde olduğunu ve Arap politikalarına yön verdiğini belirten Ali Memluk, Suudilerin daha sonra Suriye’yi tahrip eden terörü finanse etmeye başladığını ve Suriye’deki bazı aşiretleri satın alarak onları Suriye ordusu saflarından ayrılmaya teşvik ettiğini söyledi.
Suudi Arabistan’ın geçmişte her zaman hikmet dolu ve akılcı siyaset izlediğini belirten Ali Memluk özetle şunları söyledi:
“Suudi Arabistan nasıl olur da Tunus, Mısır ve Libya ve diğer yerlerde bozucu bir rol oynayan Katar’ın peşine takılır? Katar kim ki Suudi Arabistan’a ve Arap siyasetine yöne verdi? Sizinle birçok dosyada işbirliği yaptık özellikle de Lübnan dosyasında işbirliği yaptık. Bu işbirliğimiz ihtilaflarımıza rağmen Refik Harisi suikastından sonra da devam etti. Kral Abdullah Şam’ı ziyaret etti ve Sa’d Hariri de Şam’a geldi. Onu Muhacirin Sarayında konuk ettik ve onun Başbakan olması için her türlü kolaylığı sağladık.
Suriye’de yatırımlar da yapıyordunuz. Birden bunlar değişti ve Lübnan’daki politikanızı değiştirdiniz. Suriye’de yaşananlara ilişkin tüm sorumluğunuza rağmen biz medyada veya siyasi düzeyde doğrudan size saldırmadık.
Suriye’nin sahadaki durumu güçlüdür. Muhtemelen Suriye ordusunun birçok bölgedeki ilerleyişine dair haberler size de ulaşıyor. Suriye’de yaşananlara yönelik tutumunuzu değiştirmenizi temenni ediyoruz.”
Niye İran’ın peşine takıldınız?
Habere göre Suudi 2. Veliahdı Muhammed bin Salman da Suriye’yi reform yapmakta geç kalmakla suçladıktan sonra özetle şunları söyledi:
“Geçmişte reformlar için birçok fırsat vardı; ama halkınızın sesini duymadınız. Sizinle esas sorunumuz sizin bölge düzeyinde rekabet içinde olduğumuz İran’ın peşine takılmanızdan kaynaklanıyor.
Siz bölgedeki oluşumları tehdit eden ve aç gözlü davranan İran ittifakının bir parçası oldunuz. Lübnan’da İran’ın müttefiki olan Hizbullah’ın peşine takıldınız. Siz Lübnan’ı ele geçirip İran mandasına dönüştürmeye çalışan Hizbullah’ın arkasından yürüdünüz.”
Muhammed bin Salman’ın ülkesinin Suriye politikasının değişmesinde eski Dışişleri Bakanı Suud el-Faysal’ın ve eski İstihbarat Servisi Başkanı Bender bin Sultan’ın rolünün ve sorumluluğunun olduğunu belirttiğini ifade eden el-Ahbar gazetesi, Muhammed bin Salman’ın son olarak “bu görüşme birbirimizi duymak için bir başlangıç oldu” dediğini nakletti.
İletişim kanalları açık tutulsun
Habere göre toplantı sonunda iki tarafın yetkilileri de herhangi bir zaman söz belirlememekle birlikte kurulan bu iletişimin devam etmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardılar.
El Ahbar gazetesi ayrıca Ali Memluk’un Riyad ziyaretinin Suudi Arabistan’ın Körfez’deki en önemli müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri’nin tutumunda da değişikliğe neden olduğunu ima etti.
Ali Memluk’un daha önce de birçok defa Birleşik Arap Emirliklerine gitmesine rağmen iki taraf arasında iletişim kurulamadığını hatırlatan gazete, Ali Memluk’la Muhammed bin Salman arasındaki bu görüşmenin ardından Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinin Suriye ile iletişim kanallarını tekrar çalıştırdığını yazdı ve bu bağlamda Emirliklere mensup güvenlik yetkililerinden ve diplomatlardan oluşan bir heyetin 2 gün önce Şam’a gittiklerini hatırlattı.