Rus siyaset bilimciden Erdoğan yorumu

img
Rus siyaset bilimciden Erdoğan yorumu YDH

Rus Siyaset Bilimci Gevorg Mirzayan, Surye ve Libya’daki son gelişmeler konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.




YDH- Rusya’da geniş bir okur kitlesine sahip olan haber sitesi Vzglyad, Suriye’deki gelişmeleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konulardaki tutumunu “Rusya Hükümetine Ait Maliye Üniversitesi” Siyaset Bilimi bölümü öğretim üyesi Gevorg Mirzayan ile görüştü. 

Mirzayan, kimi zaman alaycı biçimde ifade ettiği görüşlerinde Erdoğan’ın Suriye konusundaki tepkisini açıklarken şu ifadeleri kullandı: 

“İdlib’de Suriye birliklerinin geniş kapsamlı hücumu sürerken, Suriyeli militanların hamisi olan ve onlara karşı sorumlulukları bulunan biri olarak Erdoğan’ın ahlaken, yüzünü peçeyle örtüp sessiz kalma hakkı yok. Bu yüzden Türkiye cumhurbaşkanı kendine has Erdoğan tarzıyla gürültülü açıklamalar yapıyor.”

Erdoğan Suriyeli militanlara “Ben sizi Putin’le anlaşarak kandırdım” diyemeyez

Mirzayan, Erdoğan’ın Suriyeli militanlar karşısında da zor durumda olduğuna dikkat çekiyor: 

“Erdoğan, Suriyeli militanlara, Suriye ordusunun saldırısıyla ilgili bizimle olan mutabakata Putin’le Libya meselesi üzerine görüşmeleri esnasında varıldığını söylemeyecektir. ‘Çocuklar, ben sizi Putin’in Libya meselesinde yardımına karşılık kandırdım,’ demeyecektir.”

Rusyalı siyaset bilimci, İdlib’de kimin sorumluluklarını yerine getirmediğine dair de şu görüşleri ileri sürüyor:

“Eğer İdlib’le ilgili kimin sorumluluklarını yerine getirmediği konuşulacaksa, bu hiç şüphesiz Erdoğan’dır. Zira taraflar, onun İdlib’de sorumluluğu üstlenmesi ve orada sükûnetin sağlanması, buradan Suriye birliklerinin mevzilerine saldırı yapılmaması ve Nusra Cephesi meselesini kendisinin halledeceğini garanti etmesi üzerine anlaşmışlardı. Ama bunların hiçbiri olmadı.”

Mirzayan, Rusya’nın Türkiye’ye uzun süre anlayışla yaklaştığına da dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erdoğan’ın İdlib’deki bu yoldaşlar üzerinde gerçek etkisinin sınırlı olduğunu anlıyorduk. 

Keza, Erdoğan’ın bir askeri operasyona uzun süre karşı çıkmasına da anlayışla yaklaşıyorduk; çünkü Suriyeli mültecilerin kendi topraklarına akmasını istemiyordu. 

Türk milliyetçilerinin ona karşı ‘kardeşlerimizin öldürülmesine izin veriyorsun,’ tekerlemesine başvurmasını istemiyordu. Ama anlayışımız artık sona erdi. 

Erdoğan da bunu kavradı ve militanları, Libya meselesinde bizim yardımımız karşılığında takas etti. Bütün bunlar mantıklı.”

Rusyalı siyaset bilimci, Rusya’nın Libya meselesindeki yardımını da şöyle açıklıyor: 

“Biz Erdoğan’la birlikte bir dizi inisiyatife girişiyor ve onun, Hafter’i beklentilerini birazcık azaltacak şekilde gönüllü veya zoraki ikna çabasını destekliyoruz. Buna karşılık da ne alıyorsak onu alıyoruz.”