Hizbullah tugayları: Mustafa Kazımi suikastı sahte

img
Hizbullah tugayları: Mustafa Kazımi suikastı sahte YDH

Halk Seferberlik Güçleri bileşenlerinden Hizbullah Tugayları, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Areci’nin açıklamalarına tepki gösterdi.




YDH- Halk Seferberlik Güçleri bileşenlerinden Hizbullah Tugayları’nın Güvenlik Sorumlusu Ebu Ali el-Askeri, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Areci’nin Başbakan Mustafa Kazımi’ye yönelik suikast girişimi konusundaki açıklamalarına tepki gösterdi.

Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Areci, dün düzenlediği basın toplantısında Başbakan Mustafa Kazımi’nin evine insansız uçakla yapılan saldırıyı araştıran komisyonun bu konuda henüz bir şahsı veya örgütü suçlamadığını belirterek bu konudaki araştırmanın uzun zaman alacağını söylemişti.

Kasım el-Areci ayrıca suikastla ilgili gerçeğin aydınlatılması için tüm dost ve kardeş ülkelerin yardımlarından yararlanılabileceğini ve bu hususta tüm imkanların kullanılacağını söylemişti.

Radarların alçaktan uçan insansız hava araçlarını tespit edemediğini belirten Kasım el-Areci, Başbakan Mustafa Kazımi’nin evine yapılan saldırıda kullanılan iki insansız hava aracından birinin montajı Irak içinde yapılmış bir uçak olduğunu söyledi ve “Başbakanın evine yapılan saldırıda doğrudan Başbakan Mustafa Kazımi’nin şahsı hedef alındı” demişti.

Hizbullah Tugayları Güvenlik Sorumlusu Ebu Ali el-Askeri ise telegram hesabından yaptığı açıklamada, Kasım el-Areci’nin açıklamalarına tepki gösterdi.

Ebu Ali el-Askeri, “Güvenlik yetkililerinin, siyasi liderlerin çoğu ve büyük ülkelerin Bağdat’taki büyükelçileri, başbakanın evine yapılan sözde saldırının bir gerçekliğinin olmadığını biliyor. Mustafa Kazım, bu sahte saldırı sırasında evde bulunmuyordu. Dolayısıyla önce Mustafa Kazimi’nin o sırada evde olduğunu ispat etsinler daha sonra hikayenin geri kalanını tamamlasınlar” dedi.

Hizbullah Tugayarı Güvenlik Sorumlusu Ebu Ali el-Askeri, olayla ilgili olarak şu hususların araştırılması gerektiğini söyledi:

Bir: Şu hususlar en basit araştırma ile ortaya çıkarılabilir.

A) Hedef alınan şahsın o sahte patlama sırasında evde olduğu ev içindeki kamera kayıtlarıyla ispat edilebilir.

B) Evin dışına yerleştirilmiş kameranın patlamadan yalnızca on saniye önceki görüntüleri ve evin içindeki 6 kameranın bir veya iki roketin düşüşünü gösteren görüntüleri gösterin. 

C) Sayın Kasım el-Areci, patlamada kullanılan maddenin C-4 patlayıcısı olduğunu söyledi. Halbuki tüm teknisyenler, böyle bir roketlerde bu maddenin kullanılamayacağını bilir.

Açıklamalar ve sorular aşağıdadır:

1- Yukarı doğru ateş ederken görülen asker, bir insansız uçağa doğru ateş etmiyor; korku hissettiği bir yere doğru ateş ediyor.

2- Komşuların tanıklığı nerede? Peki onlar güvenilir mi?

3- Patlama anında Yeşil Bölge semalarını izlemekte olan Amerikan uçaklarının radar görüntüleri nerede?

4- Yaralandığı iddia edilen hizmet görevlileri, danışmanlar neredeler? Yaralılar hangi hastanedeler ve bunlar kimlerdir?

5- İddia edilen uçakların kalıntıları nerede?

İki: Sayın Kasım el-Areci’den araştırma yapan subayları bu oynanan tiyatroyla ilgili gerçekleri anlatma konusunda serbest bırakmasını istiyoruz. Biz bu subayların başlarına gelebilecek herhangi bir olay konusunda uyarıda bulunuyoruz. Güvenlik servisindeki diğer subay arkadaşların meslektaşlarının durumu konusunda bilgi edinmek için harekete geçmelidir.    

Üç: Hizbullah Tugayları genel sekreteri, ‘Koordinasyon Çerçevesi’ liderleri, Yargıç Faik Zeydan, Cumhurbaşkanı Berham Salih ve Mustafa Kazımi arasında Direniş’in bu dosyayla ilgili soruşturmada her alması konusunda anlaşmaya varılmıştı. Ancak daha sonra bu anlaşma reddedildi. Biz bugün tekrar Hizbullah Tugaylarının Sayın Kasım el-Areci’nin gözetimi altındaki bu komisyonda yer almaya hazır olduğunu vurguluyoruz.

Dört: “Kurbanın” çevresinden ve onun arkasındaki efendisinden gelen şifreli mesajlar, direnişçilerin çocuklarını bile korkutamaz. Onlar Allah’a, kendi liderliklerine ve halkına dayanmaktadır. Zafer onların, yenilgi ve utanç da onlara komplo kuranların olacaktır.

Beş: Şunu tekrar vurguluyoruz: Son meclis seçimlerinde yaşananlar Irak halkının çağdaş tarihinin en büyük hilesi ve sahtekarlığıdır. Bu hileyi meydanlarda protesto ederken kanları akıtılan yaralıların ve şehitlerin hakları çiğnenemeyecektir. Bu tiyatrolar ve onun ardından gelen şeyler, yiğit insanları halka karşı olan şeri ve ahlaki görevlerini yapmaktan alıkoyamayacaktır.