Amerika'nın, Yemen'e karşı koalisyon kurma çabalarına rağmen üç Avrupa ülkesi daha bu koalisyona olumsuz yanıt verdi.
YDH- Reuters haber ajansının dün gece yayımladığı bir habere göre, bu üç NATO üyesi ülke ABD’nin ilan etmiş olduğu koalisyona katılmayacağını bildirdi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklama ile Yemen'e karşı bir deniz koalisyonu kurulduğunu duyurmuştu. Fransa, İspanya ve İtalya'nın da bu koalisyonda yer alacağı açıklanmıştı.
ABD, İsrail'i Yemen'in saldırılarından korumak amacıyla Kızıldeniz'deki deniz koalisyonuna "Refah Muhafızı Operasyonu" adını vermişti. Ancak bazı analistler, koalisyonun gerçekte "İsrail'in deniz kalkanı" olarak tanımlanabileceğini söylüyor.
Bu koalisyonda ismi geçen ülkelerin, koalisyondaki pozisyon ve görevlerindeki belirsizliklere değinen Reuters, uluslararası denizcilik şirketlerinin giderek "kafasının karıştığını" ve saldırılardan kaçınmak için Kızıldeniz'den uzaklaştıklarını vurguladı.
Fransa Savunma Bakanlığı'nın son tutumu, Paris'in ABD koalisyonuna katılmadığını gösteriyor. Fakat bakanlık, Kızıldeniz'de Fransız gemilerinin Fransız komutası altında seyrüsefer özgürlüğünün sağlanması çabalarını desteklediğini söyledi.
Fransa'nın BAE'de bir deniz üssü var ve Cibuti'de yaklaşık 1.500 Fransız askeri bulunuyor.
ABD’nin kurduğu koalisyonunun üyesi olmadığını söyleyen İtalya Savunma Bakanlığı, sadece İtalyan gemilerinin Kızıldeniz'deki ulusal çıkarlarını korumaya yönelik özel taleplerine yanıt vereceğini bildirdi.
ABD'nin talebini reddeden İspanya Savunma Bakanlığı da yalnızca NATO veya AB liderliğindeki görevlere katılacağını açıklayarak, "Kızıldeniz'deki operasyonlara tek taraflı olarak katılmayacağız." dedi.
Bunu destekler bir açıkalama da geçtiğimiz Çarşamba günü İspanyol silahlı kuvvetlerinin üst düzey bir yetkilisinden gelmişti. Söz konusu yetkili yaptığı açıklamada, Madrid'in Refah Muhafızı Operasyonu’na ‘muhtemel katılımı’ konusundaki kararının AB çerçevesindeki şartlar dikkate alınarak verileceğini söylemişti.
Bu paralelde ele alınabilecek başka bir haber de dün medyada yer almıştı. Denizcilik alanında çalışmalarıyla bilinen gazeteci John Konrad X (Twitter) Platformu üzerinden dün yaptığı paylaşımda, Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri’nin bölgede faaliyet göstermeye hazır olmadığını açıklamış, deniz kuvvetlerinin kıyı bölgelerinde çalışabilecek 24 gemisi bulunmasına rağmen bunları fiilen kullanmak istemediğini belirtmişti.
Ayrıca, Kızıldeniz'in birçok Arap ülkesi için stratejik önemine rağmen, Bahreyn dışında hiçbir Amerikan müttefikinin Yemen’e karşı kurulan koalisyona katılmaya yanaşmadığı da geçtiğimiz günlerde medyada yer almıştı.
Hangi ülkeler katılacak?
İngiltere, HMS Diamond destroyerinin "Refah Muhafızı Operasyonu"na katılacağını söyledi. İngiltere savunma bakanlığı, koalisyonun ABD liderliğindeki koalisyonun bir parçası olarak faaliyet göstereceğini bildirdi.
Koalisyona katılacağını açıklayan Yunanistan perşembe günü Kızıldeniz'e bir deniz firkateyni göndereceğini söyledi.
Hollanda, söz konusu koalisyonun genel merkezi olan Bahreyn'e iki kurmay subay göndereceğini, Norveç ise 10 deniz subayı göndereceğini açıkladı.
Danimarka da Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bir subay göndererek operasyona katılacağını bildirmişti.
Geçen hafta salı günü ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, "deniz güvenliğini sağlamak" amacıyla Kızıldeniz'de bir deniz ittifakı kurulduğunu duyurmuşu. Bu koalisyonda Amerika, İngiltere, Kanada, İspanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Seyşeller ve Bahreyn olmak üzere 10 ülkenin bulunduğu bildirilmişti.
Pentagon bu açıklamadan birkaç gün sonra, 20'den fazla ülkenin koalisyona katılmayı kabul ettiğini ilan etmişti. Ancak Reuters yayımladığı bir haberle, "bazı ülkelerin koalisyona katılımı onaylamadığını" yazmıştı.
Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi Muhammed Ali el-Husi ise Amerika veya başka bir ülkenin Yemen'e saldırması durumunda bu saldırıya katılan her ülkenin bundan zarar göreceği uyarısında bulunmuştu.