G7 ülkeleri küresel açlığı nasıl bitirebilir?

img
G7 ülkeleri küresel açlığı nasıl bitirebilir? YDH

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, G7 ülkelerinin askeri bütçelerinin %3'ünden daha azını gıda güvenliği konusuna ayırmaları halinde, dünya genelinde açlığı ortadan kaldırma ve kaynakların daha adil bir şekilde dağıtılmasını sağlama potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.




YDH- İran televizyonu Press TV kanalı, Yedi Grup (G7) ülkelerinin yıllık askeri harcamalarının sadece yüzde 2.9'unu ayırmaları halinde küresel gıda borcu krizinin çözümü mümkün olabileceğini bildirdi. 

Press TV'nin baz aldığı araştırmaya göre, gıda güvenliğine yönelik kaynak tahsisine öncelik vererek açlığın yükünü hafifletme ve dünya çapında kaynakların daha adil bir şekilde dağılımını sağlama konusunda önemli adımlar atabilecek G7 ülkelerinin askeri bütçelerinin %3'ünden daha azını ayırarak dünya genelinde açlığı ortadan kaldırma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.

İtalya'nın Borgo Egnazia kentinde düzenlenen G7 Zirvesi öncesinde yoksulluğun beraberinde getirdiği adaletsizlikleri sona erdirmek amacıyla 90 ülkede çalışan bir uluslararası konfederasyon olan Oxfam tarafından yapılan açıklamaya göre, G7'nin dünyanın en yoksul ülkelerine yönelik borç hafifletme çabalarındaki adil payı 4 milyar dolar, toplamda ise 35.7 milyar dolar. 

Oxfam International'ın Eşitsizlik Politikası Başkanı Max Lawson şunları söyledi:

''Hükümetler bugün savaşı finanse etmek için ceplerini dolduruyor, ancak iş açlığı durdurmaya gelince birdenbire parasız kalıyorlar. Büyük etki yaratma potansiyeline sahip küçük bir taahhütten bahsediyoruz. Hiç kimsenin yatağa aç girmediği ve Küresel Güney'deki ülkelerin borç faizi ödemeleri yerine devlet okullarına ve hastanelere para aktarabildiği bir dünya hayal edin. G7'nin bunu gerçekleştirmek için sadece imkanları değil, aynı zamanda ahlaki ve stratejik zorunluluğu da var."

BM raporuna göre şu anda 281 milyondan fazla insan aşırı açlık ve yetersiz beslenmenin yıkıcı etkilerini yaşıyor.

Gazze'nin karşı karşıya olduğu açlık krizi, İsrail'in bölgeye yönelik sürekli saldırıları ve ablukası nedeniyle dünya genelinde en ağır açlık krizleri arasında yer alıyor.

Oxfam ayrıca G7'yi, Refah'taki saldırılara son vererek ve Gazze'ye insani yardım girişine izin vererek Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) son kararına uyması için İsrail'e yaptığı çağrıyı yinelemeye çağırdı.

Press TV, ulusların, Soykırım Sözleşmesi ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca, soykırımı önlemek için mevcut tüm siyasi, ekonomik ve askeri tedbirleri kullanmakla yükümlü olduğunu bildirdi. 

Bu yükümlülük, savaş suçlarında kullanılan veya soykırımın gerçekleşmesine yardımcı olan silah ve mühimmat ihracatının derhal durdurulmasını da kapsıyor.

Soykırımın önlenmesi söz konusu olduğunda devletlerin sadece suç ortaklığının ötesine geçen bir görevi vardır; harekete geçmekle yükümlüdürler.

Lawson, "G7'nin kolektif başarısızlığı, İsrail ordusuna Filistin halkına karşı korkunç zulümler işlemesi için adeta bir geçiş izni vermiştir. G7 liderleri ölüm ve yıkımı durdurmak üzere derhal ve kalıcı bir ateşkes sağlanması için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır. Ayrıca tüm kara geçişlerinden insani yardımın tam ve kalıcı olarak ulaşmasını ve tüm rehinelerin ve hukuksuz bir şekilde alıkonulan Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını sağlamalıdırlar." diyerek konuşmasını sürdürdü.

Eşitsizlik Politikası Başkanı Max Lawson, “G7 ayrıca Lübnan ve Yemen'deki gerilimin daha da yükselmesini engellemek için tüm diplomatik çabaları sarf etmelidir. Bölgedeki istikrarsızlık topyekûn bir savaşa dönüşürse, ortaya çıkan yıkımdan kimse canını kurtaramaz.” diye ekledi. 

Oxfam'ın araştırması, G7 ülkelerinin düşük ve orta gelirli ülkelere yardım ve iklim finansmanı için 15 trilyon dolar borcu olduğunu, ancak gelişmekte olan ülkelere borç geri ödemeleri ve faizler için günlük 291 milyon dolar ödemeleri için baskı yaptıklarını ortaya koyuyor.