Çok gizli sızıntı: ABD, İsrail'i de gözetliyor

img
Çok gizli sızıntı: ABD, İsrail'i de gözetliyor YDH

Ulusal güvenlik ve ABD siyaseti ile ilgilenen bağımsız gazeteci Ken Klippenstein, İsrail'in İran'a saldırganlığını artırmasının ertesinde sızdırılan çok gizli istihbarat belgeleri üzerine yorumlarını KlipNews'da yazdı.




YDH- İsrail'in İran'a yönelik önemli bir askeri operasyon planını detaylandıran ve İsrail'in bugüne kadarki en kapsamlı saldırısına niyetlendiğine işaret eden son derece gizli iki belge ortaya çıktı. 

Bağımsız gazeteci Ken Klippenstein, KlipNews aracılığıyla yayımlanan analizinde, Amerika Başkanı Joe Biden'ın, İsrail'in İran'a saldırganlığını artırma planları üzerine yaptığı açıklamaları (“Evet ve evet” diyerek onaylamıştı) yorumladı.

Klippenstein yazısında şunları söyledi:

“Her iki belgeyi de yorum için dün Pentagon'a gönderdim, ancak ne Savunma Bakanlığı Ofisi ne de ABD Merkez Komutanlığı yanıt verdi. Kaynaklarım bana bunların gerçek olduğunu söyledi.”

Klippenstein'a göre, bu teyit, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yapılan gizli bir görüşme, İsrail saflarında üst düzey bir ABD istihbarat elemanının varlığı ve ister telefon görüşmeleri ister e-postalar yoluyla olsun kritik iletişimin dinlenmesi gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri İsrail'i agresif bir şekilde gözetliyor çünkü Ronald Reagan'ın bir zamanlar dediği gibi: “Güven ama teyit et.”

Washington'dan ABD'nin İsrail'le olan “sağlam” ilişkisine dair yapılan tüm ''mutlu konuşmalara'' rağmen, ABD tıpkı diğer ülkeler gibi İsrail'i de gözetliyor. 

ABD'nin çok gizli iki istihbarat raporu bu dinamiği güzel bir şekilde ortaya koyuyor:

Her ikisi de 16 Ekim'de Pentagon'un jeo-uzamsal istihbarat (GEOINT) ve yetkili (ve genellikle gizli) haritaların hazırlanmasından sorumlu Ulusal Jeo-uzamsal-İstihbarat Ajansı tarafından hazırlandı. 

İlk kez bu hafta sosyal medyada dolaşıma giren bu raporlar, ABD'nin özellikle sıkıntılı bir dönemde İsrail'i ne kadar yakından izlediğine dair olağanüstü bilgiler veriyor.

Ana akım medya sessiz

Klippenstein, New York Times'tan NBC'ye kadar en büyük medya kuruluşlarından bazılarındaki meslektaşlarının kendisine yayın organlarının belgelerden haberdar olduğunu söylediklerini aktarıyor ancak, günler geçmesine rağmen onaylı elit basından hiç kimsenin bu belgelerle ilgili haber yapmadığını vurguluyor.

Axios belgelerin varlığını daha yeni bildirdi ancak belgeleri yayınlamayı reddetti. 

Klippenstein'a göre, tüm medyanın bildiği ancak yayınlamayı reddettiği J.D. Vance Dosyası'nda olduğu gibi, medyanın bir kez daha cesaretini ve 'neyin haber olduğu' duygusunu kaybettiği görülüyor.

Klippenstein, ''ana akım medyanın genel olarak gizli belgeleri yayınlamama kararı aldığını, kendilerini ulusal güvenlik devletinin gizlilik rejiminin uygulayıcıları olarak görevlendirdiklerini açıklıyor ve geçen yıl yayınlamayı reddettikleri çok gizli Ukrayna belgelerini örnek gösteriyor ancak Klippenstein'ın editörü bu belgeleri Newsweek'te yayınlamış.

Büyük medyanın ulusal güvenlik devletiyle ters düşmekten korktuğunu açıklayan Klippenstein bunun sebepsiz olmadığına dikkat çekiyor; Vance Dosyasını yayınlama kararının ardından FBI'ın kendisini ziyaret ettiğini, X'ten (Twitter) atılmasına ve Meta'nın Facebook, Instagram ve hatta Google Docs ile birlikte platformda hikayenin bağlantılarının engellenmesine neden olduğunu bildiriyor ve ''Bakalım, bu tekrar olacak mı?'' diye soruyor.

İlk istihbarat raporu

“İsrail: Savunma Güçleri İran'a Saldırı İçin Önemli Mühimmat Hazırlıklarını ve Gizli İHA Faaliyetlerini Neredeyse Kesin Olarak Sürdürüyor.” başlıklı ilk rapor, istihbarat camiasının sadece ne kadar bildiğini değil, ne kadar bilmediğini de ortaya koyuyor.

Raporda “İran'a yönelik bir saldırının ölçeğini ve kapsamını kesin olarak tahmin edemiyoruz ve böyle bir saldırı başka bir GEOINT uyarısı olmadan da gerçekleşebilir” deniyor.

Bunun Türkçesi, uydu, uçak ve insansız hava aracı görüntülerinin incelenmesine dayanarak, NGA'nın bir İsrail saldırısını uyarmak için “eyleme geçirilebilir” istihbarat dedikleri şeyi sağlayacak araçlara (kendi başına) sahip olmadığı anlamına geliyor.

Klippenstein, tam bir resim için NSA, CIA, DIA ve diğer ajansların raporlarıyla birleştirilmesi gereken ham raporlar olduğunu kaydediyor.

Kesinlik eksikliğinin istihbaratın bir kusuru olmadığını; istihbarat çalışmasının aslında ne kadar karmaşık olduğunu ve yılda 100 küsur milyar dolarlık devasa bir çaba gerektirdiğini gösterdiğini açıklayan Klippenstein, istihbarat çalışmasının, neler olup bittiğine dair mozaik benzeri bir resim oluşturmak için her türlü farklı kaynaktan gelen bilgilerin bir araya getirilmesini içerdiğini söylüyor.

İstihbarat raporu, ABD'nin değerlendirmelerini ve sonuçlarını yönlendirmek için gözlemlediği İsrail askeri operasyonlarının farklı yönlerine genel bir bakış sunuyor: silah yönetimi, hava savunması, kara birlikleri, deniz kuvvetleri, hava yetenekleri, özel operasyonlar ve hatta İsrail'in nükleer yetenekleri gibi alanlar vs.

Bu noktada, Klippenstein, İsrail'in eylemlerini belirleme konusunda sadece silah kullanımı ve özel kuvvetler kategorilerinin “orta” tahmin kabiliyetine sahip olarak tanımlanmasına; geri kalanların “düşük” tahmin kabiliyeti olarak belirlenmesine dikkat çekiyor.

İkinci istihbarat raporu

“İsrail: Hava Kuvvetleri İran'a Saldırı Hazırlıklarını Sürdürüyor ve İkinci Bir Büyük Kuvvet İstihdam Tatbikatı Gerçekleştiriyor” başlığını taşıyan ikinci belge, İsrail'in İran'ı nasıl vuracağının göstergesi olabilecek (ABD dilinde) bariz bir “görev provası” sırasındaki İsrail faaliyetlerini detaylandırıyor.

Görüntü analizi ve diğer kaynaklara atıfta bulunan NGA raporu, İsrail Hava Kuvvetleri'nin halihazırda İran üzerinde gizli insansız hava aracı operasyonları yürüttüğünü (açıkça kendi casusluğunu yaptığını) ve İsrail Hava Kuvvetleri'nin faaliyetlerinin bir parçası olarak havadan fırlatılan balistik füzeleri ve diğer silahları nasıl kullandığını belirtiyor.

'İşte istihbarat budur'

Klippenstein analizinin sonlarında, istihbaratın çeşitli unsurları kapsadığını açıklıyor; idari, çok yönlü ve karmaşık doğasına dikkat çekerek şunları söylüyor:

“İşte istihbarat budur. Bürokratiktir, bir mozaiktir, karmaşıktır. Jason Bourne değildir. Aynı zamanda, daha geniş çaplı bir çatışmanın eşiğinde durduğumuz şu günlerde kamuoyunu yakından ilgilendiren bilgiler sağlar. Bunlar, ABD'nin yükümlülüklerini ve eylemlerini doğrudan ilgilendiren bilgilerdir. İşte bu nedenle temel belgeleri yayınlamaya karar verdim. Aşağıda bunları okuyabilir ve ne düşündüğünüze kendiniz karar verebilirsiniz.