İsrail medyası, İsrail Hava Kuvvetleri'nin el-Mevasi katliamında ABD yapımı bombalar kullandığını bildirdi.
YDH- İsrail haber sitesi Maariv'in haberine göre, İsrail güçlerinin el-Mevasi katliamında kullandığı bombalar ABD yapımı JDAM bombalarıydı.
Hassasiyet ve gelişmiş hedefleme kabiliyetleriyle bilinen JDAM'lar, ‘Mark 80’ serisi bombalara takılan ve güdümsüz bombayı hassas bir mühimmata dönüştüren kitlerdir.
Lazer ve/veya GPS ile yönlendirilen, yapay zeka ve gelişmiş sensör teknolojilerini içeren bu araçlar ABD ve İsrail tarafından üretilmektedir.
İsrail Ordu Radyosu, İsrail Hava Kuvvetleri'nin katliam sırasında toplam 8 JDAM güdümlü bomba attığını ve bunun sonucunda 390 Filistinlinin öldüğünü ya da yaralandığını bildirdi.
Maariv'in aktardığına göre, İsrailli askeri teknoloji şirketi Asgard'ın yöneticisi Rotem Meital, bu bombaların daha önce ABD yönetimiyle anlaşmazlıkların merkezi olduğunu söyledi.
Meital, bombaların sadece birkaç ay önce ABD'nin askeri silah sevkiyatı ikileminde ciddi tartışmalara neden olduğunu belirtti.
Gazze Sağlık Bakanlığı'nın son tahminlerine göre, "güvenli bölge" olarak adlandırılan el-Mevasi kampındaki ölü sayısı 90'a yükseldi.
Bakanlığa göre, ölenlerin "yarısı" kadın ve çocuklardan oluşuyor ve en az 300 kişi de yaralanmış durumda ve bunların birçoğunun durumu "kritik."
Katliamın ardından İsrail bölgedeki üst düzey bir Hamas komutanını öldürdüğünü iddia etti. Ancak daha sonra Direniş içindeki kaynakların Komutan Muhammed ee-Deyf'in hayatta ve iyi olduğunu doğrulamasının ardından bu açıklamasını geri çekti.
Direniş yaptığı açıklamada, İsrail'in iddialarının amacının Han Yunus'ta İsrail işgali tarafından gerçekleştirilen korkunç katliamı örtbas etmek olduğunu açıkladı.
Hamas liderlerinden Sami Ebu Zuhri de Reuters'a yaptığı açıklamada, İsrail Ordu Radyosu tarafından yayımlanan ve Han Yunus'a düzenlenen baskında Kassam Tugayları genel komutanının hedef alındığını belirten haberin "saçmalık" olduğunu söyledi.
"Şehitlerin hepsinin sivil olduğunu" belirten Zuhri, "yaşananların Amerika'nın desteği ve küresel sessizliğin ortasında soykırımın tehlikeli bir şekilde tırmanması olduğunu" vurguladı.
Zuhri, katliamın İsrail rejiminin "herhangi bir anlaşmayla ilgilenmediğini" gösteren pratik bir mesaj olduğunu kaydetti.
İsrail ile ABD arasında silah tedariki konusunda “anlaşmazlık” olduğuna dair basında çıkan haberlere rağmen Washington rejime büyük miktarlarda silah sağlamaya devam ediyor.
Amerikan gazetesi Washington Post’ta bundan birkaç gün önce yayımlanan bir haberde, ABD’nin “askıya aldığı” 500 kiloluk bombaları İsrail'e yeniden göndereceği bildirilmişti.
ABD'li yetkililer bin 800 adet 2 bin kiloluk bombanın sevkiyatının durdurulduğunu, bin 700 adet 500 kiloluk bombanın sevkiyatının ise planlandığı gibi devam edeceğini teyit etmişti.
Geçtiğimiz haziran ayının sonunda New Arab'da yayımlanan bir haberde de silah sevkiyatlarının güncellenmiş listesi hakkında bilgi veren iki ABD'li yetkili, Biden yönetiminin Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana İsrail'e 10 binden fazla tahrip gücü yüksek 2 bin kiloluk bomba ve binlerce Hellfire füzesi de dahil olmak üzere çok sayıda mühimmat gönderdiğini söylemişti.
Kamuoyu önünde konuşma yetkisi olmayan yetkililere göre, savaşın başladığı geçen Ekim ayından son günlere kadar ABD en az 14 bin adet MK-84 2 bin kiloluk bomba, 6 bin 500 adet 500 kiloluk bomba, 3 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan karaya füze, bin adet sığınak delici bomba, 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba ve diğer mühimmatları gönderdi.