Yemen güvenlik güçleri, İsrail ve ABD'nin ülkenin sosyal yapısına müdahale etmek ve istikrarsızlaştırmak için kurduğu komploları ortaya çıkardı.
YDH- Yemen'deki toplumsal kesimi yozlaştırmak için faaliyet gösteren İsrail-Amerikan casusluk şebekesinin üyeleri, Yemen güvenlik güçlerine önemli itiraflarda bulundular.
İtiraflara göre, ABD'nin başını çektiği casusluk ağı Mercy Corps, AMIDEAST ve ‘Çatışma Çözümünde Gençlik Kapasitelerinin Geliştirilmesi’ gibi programların ortak bir zeminde yürüttüğü projelerle Yemen gençliğini yozlaştırmayı amaçlıyordu.
Gençleri çekmek için faaliyet gösteren gizli projelerin genellikle ‘ABD Kalkınma Ajansı’ tarafından yürütüldüğü, ‘Liderler Ağı Kalkınma Projesi’nin ise ‘Yemen Renin Örgütü’ tarafından yürütüldüğü belirtildi.
Habere göre, tüm programların amacı, Yemenli gençleri ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA'ye bilgi sağlamak üzere işe almaktır.
Casuslardan birinin itiraflarında şu ifadeler yer aldı: “Amerikalıların bu projeden gizlice kazandıkları en önemli şey, genç erkek ve kadınların kutuplaşması ve işe alınmasıydı. Ayrıca, Batılı fikir ve değerlerin yayılması ve sosyal figürlerin etkisinin sağlanması ve bunların yöneticilik düzeyinde belirlenmesiydi.”
Bunun, ülkenin güneyinde ve Taiz'de düşman güçlerin kontrol ettiği bölgelerde ABD Kalkınma Ajansı yararına ortak bir zeminde yapıldığı bildiriliyor.
Habere göre casusluk şebekesi, “ülkedeki kadınları güçlendirme bahanesi altında kadınlar ve erkekler arasında eşitlik sağlamaya yönelik programları teşvik etmeyi” amaçlıyordu. Ancak nihai amaç, ABD'nin toplumsal ve aile yapısını bozmak için kullanacağı istihbaratı toplamak üzere Yemenli kadınları işe almaktı.
Ayrıca aşiretlerin de hedef alındığı belirtildi. Bu çerçevede aşiretlerin yapıları hakkında bilgi toplamak ve din adamları ile önde gelen figürleri kutuplaştırıp, yanlarına çekmek için çeşitli programların başlatıldığı kaydedildi.
Casusluk şebekesi ayrıca, Yemen'in iç işlerine müdahale etmek ve toplumsal istikrarı bozmak için “haklarını savunduklarını ve desteklediklerini” iddia ettikleri Bohra ve Makarim gibi azınlıklar ve marjinal gruplar da dahil çok sayıda sivil toplum kuruluşları, topluluklar ve yerel meclisleri hedef aldı.
