Amerika, İsrail'i sattı

img
Amerika, İsrail'i sattı YDH

ABD yönetimi, İsrail'in askeri ve diplomatik planları konusunda artan bir güvensizlik yaşıyor. İran'a yönelik olası saldırısı ve Gazze'deki savaş, iki müttefik arasındaki ilişkileri gerginleştiriyor.




YDH - Axios'a konuşan dört Amerikalı yetkili, Biden yönetiminin son haftalarda İsrail rejiminin çok cepheli savaştaki askeri ve diplomatik planlarına giderek daha fazla şüpheyle yaklaştığını bildirdi.

Derinleşen güven bunalımı, İsrail'in İran'a karşı planladığı ve ABD ile koordinasyon gerektiren olası saldırısı ile daha da büyüyor.

Amerikalı yetkililer, Biden yönetiminin İsrail'in geçen haftaki İran saldırısına karşılık vermesine karşı olmadığını, ancak bu karşılığın ölçülü olmasını istediğini vurguladı.

Bir Amerikalı yetkili, "İsraillilere olan güvenimiz şu anda oldukça düşük ve bunun haklı nedenleri var," diye konuştu.

Axios'a bilgi veren iki ABD'li yetkili, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin İsrail'den İran'a yönelik misilleme planları konusunda "açıklık ve şeffaflık" beklediğini, zira bu durumun bölgedeki Amerikan kuvvetleri ve çıkarları üzerinde etkili olacağını belirttiğini aktardı.

Bir yetkili, Sullivan'ın, İsraillilerin planları hakkında bilgi sahibi olunmaması durumunda, ABD'nin İran'ın Siyonist rejime yönelik olası bir füze saldırısını engellemede otomatik olarak yardımcı olmayabileceğinin işaretini verdiğini söyledi.

Amerikalı yetkililer, ülkelerinin her koşulda İsrail'in meşru müdafaa hakkına destek vereceğini kabul etti. Bununla birlikte, Dermer'in ABD ile koordinasyon içinde hareket etme isteğini vurgulamasına rağmen, Biden yönetiminin bu sözlere ne kadar güvenebileceğini sorguladığını da ekledi.

Diğer yandan, başka bir Amerikalı yetkili, İsrail hükümetiyle İran konusunda yapılan görüşmelerin yapıcı bir havada geçtiğini belirtti.

Beyaz Saray konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, İsrail'in Washington Büyükelçiliği de sessiz kaldı.

Amerikalı yetkililer, Biden yönetiminin son dönemde İsrail'in bazı askeri ve istihbarat operasyonları karşısında hazırlıksız yakalandığını ifade ediyor. Bazı durumlarda ABD'ye danışılmadığı veya çok geç bilgi verildiği belirtiliyor.

Örneğin, İsrailliler Hamas'ın siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'ye karşı Tahran'da düzenlenen suikast girişimi hakkında Biden yönetimini önceden bilgilendirmedi. Bu olay, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Başkan Biden'a Oval Ofis'te, Hamas'ın elindeki esirleri serbest bırakması ve Gazze'de ateşkes sağlanması için çaba göstereceğini söylemesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti.

ABD ayrıca İsrail'in Lübnan'daki Hizbullah direnişçilerinin kullandığı iletişim cihazlarını uzaktan imha etme planından ve Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah'a Beyrut'ta düzenlenen suikasttan da "haberdar değildi".

Amerikalı yetkililer, Savunma Bakanı Lloyd Austin'in, İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant'ın İsrail jetlerinin Beyrut'u bombalamasından dakikalar önce Nasrallah suikastından bahsetmesi üzerine öfkelendiğini aktardı. Austin'in bunu bir güven ihlali olarak gördüğü, çünkü geç bildirimin Pentagon'un bölgedeki Amerikan kuvvetlerini korumak için önlem almasına engel olduğu belirtildi.

İsrailli yetkililer, Gallant'ın Austin'e, Netanyahu tarafından ABD'yi önceden bilgilendirmeme talimatı verildiğini söylediğini iddia etti.

Beyaz Saray'da güvensizlik ve şüphe uyandıran bir başka olay da Netanyahu'nun Lübnan'da ABD öncülüğünde başlatılan ateşkes girişimiyle ilgili geri adım atmasıydı. Biden, danışmanlarının Netanyahu ve Dermer'den İsrail'in bu girişime destek verdiğini öğrenmelerinin ardından bu girişimi duyurmuş, ancak İsrailliler daha sonra bu konumlarından vazgeçmişti.

Axios'a konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, Netanyahu'nun ABD'ye verdigi sözlerden geri adım atmadığını ve yaşananların taraflar arasındaki bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını öne sürdü.

Yetkili, "Biden'ın ateşkes çağrısının bir sürecin başlangıcı olduğunu ve anlık bir gelişme olmadığını anladık. Bir karışıklık yaşandı ama durumu düzelttik," ifadelerini kullandı.

Son günlerde Biden yönetimi, rejim ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin güneye tehcire tabi tutulması konusunda İsrail'e sorular yöneltti.

Amerikalı yetkililer, bunun Gazze'nin kuzeyine yönelik bir İsrail kuşatmasına hazırlık olmasından ve tahliye edilen Filistinlilerin geri dönemeyecek olmasından endişe duyduklarını kaydetti.

Amerikalı yetkililer, Biden yönetiminin İsraillilere böyle bir hareketin uluslararası hukuku ve ABD yasalarını ihlal edeceğini hatırlattığını söyledi.

İsrailliler ise Amerikalı yetkililere, Filistinlileri kuzey Gazze'den kalıcı olarak uzaklaştırma veya bölgeye kuşatma uygulama niyetinde olmadıklarını, bunun geçici bir operasyon olduğunu bildirdi.

Ancak Amerikalı yetkililer Axios'a, İsraillilerin bu açıklamalarına güvenip güvenmeyeceklerinden emin olmadıklarını ifade etti. Bir Amerikalı yetkili, "Bize duymak istediğimiz şeyleri söylüyorlar, asıl sorun güven eksikliği," dedi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Kurilla, cumartesi ve pazar günleri İsrail'i ziyaret ederek İsrail Genelkurmay Başkanı General Herzi Halevi ve Gallant ile görüştü ve İsrail'in İran'a karşı müdahale planları hakkında bilgi aldı.

Amerikalı bir yetkili, Gallant'ın pazar günü Austin ile yaptığı telefon görüşmesinde İsrail'in İran'a karşı misillemesinin zamanlaması ve kapsamı konusunda henüz nihai bir karar vermediğini söylediğini aktardı.

İsrail Savunma Bakanı'nın 24 saatlik bir ziyaret için çarşamba günü Washington'a gitmesi ve İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırısına ilişkin planları koordine etmek ve görüşmek üzere Austin ve Sullivan ile bir araya gelmesi bekleniyor.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, "Biden yönetimi bizim egemen bir ülke olduğumuzu anlıyor, ancak onlar da görüşlerini bildirmek istiyorlar. İran saldırısına karşılık vereceğiz, bu konuda hiçbir şüphe yok. Fakat bunu İran'la topyekûn bir savaş başlatacak şekilde yapmayacağız," diye konuştu.