İsrail, kuzeydeki yerleşimcilerin evlerine dönmesi ve Lübnan sınırındaki askerlerinin güvenliği konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Yerleşimcilerin yüzde 33’ü dönmek istemiyor.
YDH - İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes anlaşmasının ilk ayı sona yaklaşırken, İsrail kamuoyunda ve medyasında dikkat çeken üç temel başlık öne çıkıyor: Kuzeydeki yerleşimcilerin evlerine dönüş konusundaki tereddütleri, Lübnan sınırında görev yapan İsrail askerlerinin güvenlik kaygıları ve İsrail’in savaşı sonlandırma sebepleri.
Ateşkesin ilan edilmesinden bu yana üç hafta geçmesine rağmen, kuzeydeki yerleşimciler evlerine dönmekte isteksiz davranıyor.
İsrail hükümeti teşvik ve kolaylıklar sağlasa da Kanal 12'nin muhabiri Guy Piron'a göre bölge sakinleri, İsrail ordusunun güvenlik önlemlerini yeterli bulmuyor.
Bu durum, yerleşimcilerin yüzde 33’ünün geri dönmek istememesiyle sonuçlandı. Sekiz ay önce bu oran yalnızca yüzde 13’tü.
Kiryat Şimona Belediye Başkanı Avihay Stern, şehirde yaşayan 22 bin kişiden yüzde 40’ının geri dönmeyi planlamadığını açıkladı.
Dr. İzak Laks ise bu durumu kritik bir stratejik sorun olarak nitelendirerek, yerleşimcilerin kuzeye dönüşünü teşvik edecek adımlar atılması çağrısında bulundu.
İsrail Ordu Radyosu’na göre, ordu kuzeydeki yerleşimcilere dönüş çağrısında bulunmadı. Celile Tümeni Komutanı Tuğgeneral Şay Kleber, ordu olarak “geri dönüşü sağlamak için her türlü çabayı göstereceklerini” ifade etti.
Ancak Yukarı el-Celil Konseyi Başkanı Giora Zelts, savaşın ardından sivil düzeydeki yönetim eksikliklerine dikkat çekerek, “Kimse kuzeydeki sorunları ele almakla sorumluluk üstlenmiyor,” ifadesini kullandı.
Bürokratik engeller nedeniyle Kuzey Kalkınma Müdürlüğü Başkanı Yedek Tümgeneral Cheney Marom görevinden istifa etti.
Devlet Kampı Başkanı Benny Gantz ise yerel yönetimlerden birinin başkanının, "Bakanlıklarla uğraşmak Hizbullah’ın saldırılarıyla uğraşmaktan zor," dediğini aktardı.
Ateşkes anlaşmasındaki 60 günlük süreye rağmen İsrail askerleri güney Lübnan’da konuşlanmaya devam ediyor.
Kanal 12’nin eski muhabiri Menahem Horoviç, ateşkes süresince bile güney Lübnan’ın İsrail askerleri için güvenli bir yer olmadığını ve bu bölgede askerlerin yaralandığını belirtti.
Ayrıca İsrail'in insan gücü eksikliğine dikkat çekilerek, güney Lübnan’da asker tutmanın gereksiz bir risk oluşturduğu vurgulandı.
Eski İsrail Ordusu Ombudsmanı Yedek Tümgeneral İzak Brik ise, Siyonist rejimin Hizbullah’ı yenme kapasitesinin olmadığını fark ettiği için savaşı sonlandırdığını ifade etti.
Brik, Hizbullah’ın askeri kapasitesinin tamamen ortadan kaldırılamadığını ve Tel Aviv’e bile ulaşabilen saldırılar düzenlediğini belirtti.
Uzun vadeli caydırıcılık sağlanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, mevcut eksikliklerin İsrail’in çok cepheli bir savaş için yetersiz olduğunu gösterdiğini söyledi.
Son günlerde bazı gruplar, güney Lübnan’a İsrail yerleşimlerini genişletme çağrıları yapıyor. Ancak, İsrail ordusu yetkilileri bu tür girişimlerin tehlike oluşturduğunu ve ordu operasyonlarını riske attığını açıkladı.
Uri Tzafon hareketi, Lübnan’da Yahudi yerleşimlerinin güvenlik açısından doğru olduğunu savunmuştu.