CHP Milletvekili Utku Çakırözer, NATO Parlamenterler Asamblesi’ne “İran tehdidi” başlıklı 28 sayfalık bir rapor sundu. Raporda, İran’ın Batı karşıtı bir eksenin parçası olduğu savunulurken, NATO’nun Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi Körfez ülkelerini kapsayacak şekilde genişlemesi önerildi.

YDH - CHP Milletvekili Utku Çakırözer, NATO Parlamenterler Asamblesi’ne “İran tehdidi” konulu, 28 sayfalık bir rapor sundu.
Tamamen Batı merkezli bir çizgiden kaleme alınan raporda, sonuç ve öneriler bölümünde NATO’nun Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez Arap ülkelerini kapsayacak şekilde genişlemesi tavsiye edildi.
‘İran’ın Bölge ve Avro-Atlantik Güvenliğine Yönelik Tehdidi’
Rapor, İran’ın yakın zamanda güç kaybetmiş olmasına rağmen hem bölge hem de Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik bir tehdit olmaya devam ettiğini öne sürdü.
Belgede, İran’ın Çin, Rusya ve Kuzey Kore ile ilişkileri “geniş bir Batı karşıtı işbirliği ekseni” olarak tanımlandı. Bu eksen için “kargaşa ekseni” ifadesi kullanıldı. Raporda şu değerlendirme yer aldı:
“İran’ın Avrupa’daki Rus saldırganlığına verdiği destek, daha geniş bir bağlamda Çin ve Kore Kore gibi diğer revizyonist rejimlerle kurduğu hizalanmanın bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu rejimler, ‘Kargaşa Ekseni’ (Axis of Upheaval) olarak adlandırılan, ABD ve müttefiklerinin egemen olduğunu düşündükleri kurallara dayalı uluslararası düzeni altüst etmeye çalışan devletler koalisyonunun üyeleridir.”
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin ifadeleri de raporda yer aldı:
“Rusya, Çin, ama aynı zamanda Kuzey Kore ve İran da, Kuzey Amerika’yı ve Avrupa’yı zayıflatmak için yoğun biçimde çalışıyorlar. Küresel düzeni yeniden şekillendirmek istiyorlar. Daha adil bir düzen yaratmak için değil, kendi etki alanlarını oluşturmak için. Bizi sınamaktalar. Ve dünyanın geri kalanı da bizi izliyor.”
Kürecik radar üssüne övgü
Rapor, İran’a karşı NATO’nun savunma mimarisinde Türkiye’nin kritik bir rol oynadığını vurguladı.
Metinde, “Türkiye, Malatya’nın Kürecik ilçesinde, İran’a yaklaşık 500 kilometre mesafede bulunan AN/TPY-2 X-band radarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu radar, NATO’nun olası füze tehditlerini tespit etme, izleme ve önleme kapasitesini artırmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Çakırözer imzalı raporda, NATO’nun Irak’taki varlığının da önemli olduğu ve artırılması gerektiği belirtildi.
‘Körfez Arap ülkeleri NATO’ya alınsın’ önerisi
Raporun “Sonuç ve Tavsiyeler” bölümünde NATO’nun Ortadoğu’da genişlemesi gerektiği yönünde dikkat çekici öneriler yer aldı.
Belgede, “NATO’nun yeni kurulan Güney Komşuluk Birimi ve Orta Doğu, Kuzey Afrika ile Sahel bölgesinde daha fazla istikrar sağlamayı hedefleyen politikası doğrultusunda, İstanbul İşbirliği Girişimi (ICI) çerçevesini geliştirme ve güncelleme yolları araştırılmalıdır. Yirmi yıllık bu girişim temelinde NATO’nun Körfez ülkeleriyle işbirliğini derinleştirmesi ve bölgedeki diğer ülkeleri de kapsayacak şekilde genişlemeyi değerlendirmesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.
Raporda, İran’ın zayıflayan bölgesel konumunun müttefikler açısından stratejik bir fırsat sunduğu, Türkiye’nin diplomasi ve caydırıcılığa dayalı bir bölgesel stratejinin şekillenmesinde merkezi bir rol oynadığı belirtildi.
Rusya–İran ortaklığına dikkat çekildi
Rapor, Rusya ile İran arasındaki derinleşen iş birliğinin, NATO’nun güney ve doğu kanatlarını birbirine bağlayan birleşik bir tehdit oluşturduğunu savundu.
İran silahlarının ve askeri danışmanlarının Avrupa’daki bir savaş sahnesine dahil olmasının, NATO müttefiklerinden kararlı bir yanıt gerektirdiği ifade edildi.
Ayrıca, Rusya’nın nükleer teknoloji veya malzeme transferi ihtimaline karşı müttefiklerin uyarılması gerektiği belirtildi.
Belgede, “Rus yetkililerin, Rusya’nın nükleer silahları veya teknolojiyi İran’a ya da ABD’nin herhangi bir düşmanına aktarabileceğine dair açıklamaları ciddiyetle ele alınmalıdır. Müttefikler, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik yasadışı işgaline dair olası müzakereler sırasında, balistik füzeler karşılığında nükleer teknoloji, malzeme veya bilgi aktarımının kesinlikle yasak olduğunu Kremlin’e açıkça belirtmelidir” denildi.
Son bölümde, müttefik ülkelerin İran’ı Rusya’ya verdiği desteği sonlandırmaya çağırması ve balistik füze, İHA ile ilgili teknolojilerin transferini engellemek amacıyla yaptırımların genişletilmesi gerektiği vurgulandı.