Lübnanlı el-Cedid kanalında yayınlanan röportajda, Sednaya Hapishanesi'nden kurtulduğunu ve böbreğinin çalındığını iddia eden bir kişi ortaya çıktı. Ancak yapılan araştırma, söz konusu kişinin aslında böbreğini satarak maddi çıkar sağlayan bir dolandırıcı olduğunu ortaya koydu.
YDH - Lübnanlı el-Cedid kanalı, 12 Aralık 2024 tarihinde "Çocukların Bulunduğu Bir Gösteriye Ateş Açmayı Reddeden ve Rejim Tarafından Tutuklanan Kişi" başlıklı bir röportaja yer verdi.
Röportajda, Sednaya Hapishanesi'nden kurtulduğunu iddia eden bir kişi yer aldı ve tutuklu kaldığı süre içinde böbreğinin çalındığını öne sürdü.
Ancak Verify-sy platformunun yaptığı araştırma, Sednaya Hapishanesi dosyasında yeni bir dolandırıcı olduğunu ortaya çıkardı.
İddianın detayları
El-Cedid muhabiri Rebecca Sem'an'ın Şam'da yaptığı bir saha çalışması sırasında, insan hikayelerini araştırırken, Corc İlyas Nadir adında bir kişiyle röportaj yapıldı.
Corc, yedek subay olduğunu ve yakın zamanda Sednaya Hapishanesi'nden serbest bırakılan tutuklulardan biri olduğunu iddia etti.
Corc, başlangıçta yedek askerlik hizmeti için arandığı gerekçesiyle bir kontrol noktasında durdurulduğunu, daha sonra askeri polise ve ardından Hama'daki 9. Tümen'e götürüldüğünü anlattı.
İddiasına göre, çocukların bulunduğu bir gösteriye ateş açma emrini reddettiği için askeri emirlere itaatsizlik suçlamasıyla tutuklandı ve Şam'daki çeşitli güvenlik birimlerine götürülmeden önce Sednaya Hapishanesi'ne nakledildi.
Carc, Sednaya'da tutulduğu süre boyunca işkence gördüğünü ve Mart-Nisan 2024 arasında tüm tutuklularla birlikte tıbbi muayenelerden geçirildiğini belirtti.
Sağlık durumunun hastaneye kaldırılmasını gerektirdiği söylendiğini ve bu süreçte bilgisayarlı tomografi dahil bir dizi test yapıldığını, ardından anestezi altında böbreğinin izinsiz olarak alındığını iddia etti.
Muayeneler sırasında muamelesinin belirgin şekilde iyileştiğini, ancak ameliyat sonrası durumunun kötüleştiğini ve ağrı kesicilerden mahrum bırakılarak Sednaya'ya geri gönderildiğini söyledi.
Verify-sy ekibi, röportajdaki kişinin hikayesiyle ilgili şüpheler üzerine kapsamlı bir soruşturma başlattı.
Yapılan araştırmada, bu kişinin gerçek adının Moris Mişel Haddad olduğu, Humus'un Vadi en-Nasara bölgesinden geldiği ve Şam'da yaşadığı ortaya çıktı.
Haddad, 2018 yılına kadar askerlik hizmetinde kalmış ve iddia ettiği gibi Sednaya Hapishanesi'nde tutuklu bulunmamıştı.
Böbreğini satmış
Yakınlarından alınan ifadelere göre Moris, maddi çıkar sağlamak için böbreğini satmıştı.
Moris, böbreğinin çalındığını iddia ettiği aylarda, Humus'un batı kırsalında bir yazlıkta tatil yapıyordu ve daha önce de aynı hikayeyle insanların sempatisini kazanmaya çalışmıştı.
Verify-sy ekibi, röportaj videosunu biri böbrek cerrahı, diğeri genel cerrah olmak üzere üç doktora gösterdi.
Üç doktor da Moris'in böbreğini sattığına dair iddiaları doğrulamadı ve kamerada görülen yaranın hikayesini desteklemediğini belirtti.
Nöroşirurji uzmanı Dr. Eymen el-Hariri, videodaki yaranın en az bir yıllık olduğunu ve kesiğin sol böbrek bölgesinde yapıldığını doğruladı.
Fakat Moris'in anlattıklarının tutarsız olduğunu, zira bir böbreğin nakil için alınmasının karmaşık ve hassas protokoller gerektirdiğini, bu sürecin iki kişinin doku uyumunun sağlanması ve böbreğin alıcıya naklinin altı saat içinde gerçekleştirilmesi gibi adımları içerdiğini belirtti.
Kimlik hırsızlığı ve dolandırıcılık
Moris, Şam kırsalında farklı kimliklerle pek çok dolandırıcılık olayına karışmıştı.
Bazen Suriye'nin bir ülkedeki diplomatı olduğunu iddia ederken, bazen de yatırımcı kimliğiyle ortaya çıkıyordu.
Ekip, iki mağdurun ifadelerini belgeledi, ancak mağdurların güvenliği için olayların detaylarını ve isimlerini açıklamadı.
Görgü tanıklarına göre, Moris en son Eylül 2024'te Şam kırsalındaki Maalula kasabasında görüldü ve ardından haber alınamadı.
Ancak 12 Aralık'ta el-Cedid kanalında Şam sokaklarında görüntülendi, bu da Sednaya'dan serbest bırakıldığı iddiasını yalanlıyor.
Verify-sy ekibi, "Moris/Corc" ismi ve fotoğrafları üzerinde yaptığı tersine arama sonucunda, röportajdan iki hafta sonra ortaya çıkan iki farklı hikâyeye ulaştı.
İlk hikâyede, Moris'in Şam sokaklarında hafızasını kaybetmiş halde bulunduğu ve sadece "Corc" adını hatırladığı, ayrıca "Mirella" adında bir kızı olduğu iddia edildi.
İkinci hikâyede ise gerçek adı "Moris" olarak belirtildi ve ailesinin bulunduğu söylendi, ancak röportaj sırasında tamamen sağlıklı görünüyordu.
Sosyal medya gönderilerinde yer alan telefon numaralarıyla iletişime geçen ekip, bir kişinin gönderiyi, dolandırıcı olduğu yönündeki uyarılar üzerine sildiğini öğrendi.
Instagram, Facebook ve X platformlarında yapılan derinlemesine araştırmada, "Moris" adına açılmış ve röportajdaki kişiyle yüzde 86 oranında yüz uyumu gösteren hesaplar bulundu.