Lübnan’da hükümet kurma yarışı: ABD-Suudi eksenine geçiş mi?

img
Lübnan’da hükümet kurma yarışı: ABD-Suudi eksenine geçiş mi? YDH

Lübnan’da yeni hükümeti kurma çalışmaları, içerideki siyasi çekişmelerin yanı sıra ABD ve Suudi Arabistan’ın etkisiyle şekilleniyor. Mikati ve Navaf Selam arasında süren başbakanlık yarışı, ülkedeki taraflar arasında gerginlik yaratırken, Suudi Arabistan’ın net bir tercih belirtmemesi süreci daha da karmaşık hale getiriyor.




YDH - Lübnan’ın ABD-Suudi dönemine tam olarak geçip geçmediği, birkaç saat içinde netleşecek.

Dün gece siyasi çevrelerde hükümeti kurması muhtemel adayın kimliği konusunda yaşanan kafa karışıklığı, özellikle Velid Canbolat’ın partisinin belirsiz tavrı ve Özgür Yurtsever Hareketi’nin cumhurbaşkanlığı takasını kaçırmasının ardından, hükümette takas yapmaya istekli olduğu gibi gizli bir konuyu ortaya çıkardı.

El-Ahbar gazetesinin değerlendirmesine göre işler, Hizbullah karşıtı, Mikati karşıtı ve ABD-Suudi ekibinin taleplerini yerine getirmek isteyen çoğunluk tarafından Yargıç Nevaf Selam’ın aday gösterilmesine doğru ilerlerse, bu tam bir darbenin gerçekleştiği anlamına gelir.

Bu durum, özellikle İsrail ile savaşla ilgili zorlukların hâlâ güçlü bir şekilde mevcut olduğu bir dönemde, Lübnan dosyasının tüm ayrıntılarının Suudi sponsorluğunda büyük değişikliklere sahne olacağına dair soru işaretleri yaratıyor.

Zorunlu parlamento istişarelerinin arifesinde, Mikati ve Selam arasındaki yarış kızıştı. Dün gece sahne, yaklaşık 40 oya ulaşan Mikati ile dışarıdan bir müdahale bekleyen diğer parlamento üyeleri arasında gidip geldi.

Muhalefet, Milletvekili Fuad Mahzumi’ye oy vermeyi kararlaştırdı, ancak Mahzumi’yi Selam lehine çekilmeye ikna etmek için uzun bir toplantı yaptı. Dikkatler, Milletvekili Teymur Canbolat başkanlığındaki Demokratik Buluşma ittifakının tutumu ile Özgür Yurtsever Hareketi’nin açıklanmayan tutumuna çevrildi.

Kaynaklar, Demokratik Buluşma ittifakının Selam’ı aday göstermesi hâlinde Özgür Yurtsever Hareketi’nin de bu tutumu benimseyebileceğini belirtti.

Dün gündeme damgasını vuran en dikkat çekici olay, milletvekillerinin açıkça Suudi müdahalesini beklemeleri oldu. Milletvekili Bilal el-Haşimi, “Lübnan’ın çıkarları için Suudi atmosferini beklediğini” ifade eden en açık sözlü kişiydi.

Milletvekili Ahmed el-Hayr ise “Biz ve Cumhurbaşkanı Mikati, Arap eğiliminin, özellikle Suudi Arabistan Krallığı’nın arkasındayız,” dedi.

El-Haşimi ve el-Hayr’ın kamuoyuna açık bu tutumları, el-Ahbar'ın ulaştığı milletvekillerinin çoğunun itiraf ettiği gibi, “Suudi çağrısındaki gecikme” nedeniyle adaylarını açıklamayı erteleyen parlamento bloklarının belirsizliğini de yansıtıyor.

Bununla birlikte, Suudi Büyükelçisi Velid el-Buhari, kendisine yöneltilen sorulara “Mikati’nin ismiyle ilgili bir sorun yok,” yanıtını verdi. Bu açıklama, bazı kesimler tarafından Suudi Arabistan’ın Mikati’nin adaylığına itiraz etmediği şeklinde yorumlandı.

El-Ahbar'ın edindiği bilgilere göre, Değişimciler, muhalefet ve bağımsızlar arasında Nevaf Selam lehine yaklaşık 20 oy kullanıldı. Maarab, Mahzumi üzerinde ısrar ederken, Falanjistler Mahzumi’yi adaylıktan çekilmesi için zorladı. Kesin olmayan sonuçlara göre, Mahzumi 31 oy alırken, Selam tüm muhalefetin birleşmemesi hâlinde isminin verilmemesini istedi.

Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi, Mayıs 2026’da yapılacak parlamento seçimlerine kadar geçecek süre boyunca Lübnan’daki hükümet biçimine dair Lübnan-Arap-Uluslararası anlaşmanın ilk sınavını oluşturuyor.

Sızan bilgilere göre, Mikati’nin görevde kalması kilit bir şart olarak öne çıktı. Cumhurbaşkanı Jozef Aun da ordu komutanı olarak Mikati ile iyi ilişkilerinden dolayı buna karşı çıkmadı.

Ayrıca, hükümetin ekonomi ekibi tarafından hazırlanan ve parlamentoya sunulacak geniş yasa tasarısı paketleri, Özgür Yurtsever Hareketi’nin tutumu nedeniyle gündeme alınamadı.

Son iki gün içinde, Aun ve Mikati’nin yardımcıları arasında bu tasarılarla ilgili görüşmeler yaşandı. Anlaşmadan vazgeçilmesinin siyasi güçler ve yürütme ile yasama organları arasındaki ilişkilerde krize yol açmasından endişe ediliyor.

Muhalefetin bölünmüş tutumu

Muhalefet çevreleri, Suudi Arabistan’ın başbakanı değiştirme arzusunu dile getirdiğini iddia etse de Riyad ile temas hâlindeki milletvekilleri, Riyad’ın net bir tutum sergilemediğini belirtiyor.

Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin Mahzumi’yi aday göstermesi, Suudi Arabistan ile mutabakat sonucunda alınmış bir karar olarak görülmüyor. Bu durum, Mikati’ye muhalif parlamento bloklarının oylarındaki bölünmeyi yansıtıyor.

Şii ikili, Mikati’yi destekleme eğilimindeyken, oy haritasındaki parçalanma devam ediyor. Özgür Yurtsever Hareketi herhangi bir seçeneği desteklediğini açıklamazken, Demokratik Buluşma ittifakı Mikati’yi destekleme eğilimindeydi ancak bu tutumunu askıya aldı. Marada Hareketi ve bazı bağımsızlar Mikati lehine oy kullanırken, muhalefet oyları Mahzumi ve Selam arasında bölündü. Ulusal Mutabakat oyları ise Mikati’den yana oldu.

Önde gelen siyasi kaynaklar, "Mikati’nin dönemin ilk hükümetini kurmakla görevlendirileceğinden emin" olduklarını ifade ediyor. Bu durum, cumhurbaşkanlığı anlaşmasının bir parçası olarak görülüyor.