Soykırım ikinci yılına girerken, altyapının büyük ölçüde tahrip edilmesi nedeniyle Gazze'nin ekonomik ve ticari geleceği kasvetli olmaya devam ediyor. Şehirlerin, yerleşim bloklarının ve mahallelerin yıkılmasından sonra geriye on milyonlarca ton moloz kaldığı tahmin ediliyor.
YDH- Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'nun (PCBS) son verileri Gazze Şeridi'nde ciddi bir ekonomik gerileme yaşandığını ve İsrail'in Filistinlilere yönelik devam eden kampanyası nedeniyle gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) %82'nin üzerinde düştüğünü ortaya koyuyor.
Gazze'de işsizlik %80'e yükseldi, bu durum gündelik ücretle çalışanları, devlet memurlarını ve Filistin Yönetimi'ne bağlı olanları ciddi şekilde etkiliyor.
İşgal altındaki Filistin topraklarındaki ekonomik faaliyetler 2024 yılında önemli ölçüde azaldı, Gazze'deki inşaat faaliyetleri %98, sanayi faaliyetleri %90 ve tarımsal faaliyetler %91 oranında düştü.
İsrail'in uzun süreli ablukası yoksulluk ve işsizliği daha da arttırdı ve nüfusun %80'ini yardıma muhtaç hale getirdi.
Abluka aynı zamanda temel malzemelerin girişini de engelleyerek fabrikaların yaygın bir şekilde kapanmasına yol açtı.
Soykırım ikinci yılına girerken, altyapının büyük ölçüde tahrip edilmesi nedeniyle Gazze'nin ekonomik ve ticari geleceği kasvetli olmaya devam ediyor.
Gazze'deki ailelerin %60'ı evsiz
Gazze Şeridi Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail'in 15 ayı aşkın bir süredir devam eden soykırım savaşı nedeniyle kıyı bölgesindeki ailelerin %60'ından fazlasının evsiz kaldığını bildirdi.
Bakanlık, “Bu savaştaki yıkımın boyutu, herhangi bir tarafın hızlı ve doğrudan başa çıkma kabiliyetinin ötesindedir” dedi ve yerleşim bölgelerinin büyük ölçüde yok edilmesinin yıkıcı gücünün, 2014'teki 51 günlük İsrail saldırısının neden olduğu hasardan birkaç kat daha fazla olduğunu ekledi.
Şehirlerin, yerleşim bloklarının ve mahallelerin yıkılmasından sonra geriye on milyonlarca ton moloz kaldığı tahmin ediliyor.
Bakanlık ayrıca enkazın temizlenmesinin Gazze'nin yeniden inşasında kilit öneme sahip ilk adım olduğunu vurguladı.
Bu süreç, kamu güvenliği açısından risk teşkil eden yapıların yıkılmasını, hasarlı binaların onarılmasını ve bakımının yapılmasını, yıkım ve enkaz kaldırma sırasında yakındaki binaların ve sokakların korunmasını içeriyor.
Bakanlığın İsrail saldırganlığının etkilerine ilişkin bir değerlendirmeye dayanan raporunda, görevin ölçeğine uygun düzinelerce ağır makinenin getirilmesi gerektiği belirtildi.
Zira İsrail'in hükümet, belediye ve sivil tesislere yönelik bombardımanında çoğu hasar gören ya da yok olan yerel ekipmanlar artık enkaz kaldırma için işlevsel değil.