Lübnan Merkez Bankası Geçici Başkanı Vasim Mansuri, döviz kuru istikrarının 2 milyar dolar kar getirdiğini ve yolsuzluk olmadığını belirtti. Mansuri, yabancı bankalarla ilişkilerin iyi olduğunu ve mevduat sahiplerine adil bir dağıtım yapılmasını umduğunu ifade etti.
YDH - Lübnan Merkez Bankası Geçici Başkanı Vasim Mansuri, kurumda "yolsuzluk olmadığını" ve işleyişin "doğru yola oturduğunu" belirterek, döviz kuru istikrarının 2 milyar dolar kar sağladığını açıkladı.
El-Ahbar gazetesinin aktardığına göre Mansuri, Lübnan Gazeteciler Sendikasından bir heyetle yaptığı görüşmede, Lübnan'ın yabancı bankalarla olan ilişkilerinin "çok iyi" durumda olduğunu ve herhangi bir yabancı çekince bulunmadığını söyledi.
Ayrıca yetkili, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) "olumlu haberler" geldiğini de ekledi.
Mansuri, Lübnan'ın önümüzdeki dönem için iyimser olduğunu belirterek, döviz kuru istikrarının "en önemli konu" olduğunu vurguladı.
Döviz kuru değişikliği sürecinin ise "dikkatlice planlanmış mekanizmalar" çerçevesinde gerçekleştiğini ve "kimsenin çıkarına hizmet etmediğini" söyleyen Mansuri, eğer koşullar döviz kurunu desteklemeyi gerektirirse, o zaman müdahale edeceğini de sözlerine ekledi.
Bunun yanı sıra Mansuri, döviz kuru istikrarının "ağustos ayından bu yana Merkez Bankası'na hiçbir maliyet getirmediğini, aksine 2 milyar dolar ek kar sağladığını" açıkladı.
Yetkili, para istikrarının, "ekonomi ve devletin inşa edildiği temel" olduğunu belirtti.
Mevduat konusunda ise Mansuri, sorumluluğun "mevduat sahibinde olmadığını, ancak ne yazık ki bedelini ödeyenin yine onlar olduğunu ve paralarının ne zaman geri döneceğini bilmediklerini" ifade etti.
Mansuri, tüm mevduatların incelendiğini, ancak "haircut" (kesinti) prensibinin "dikkatlice uygulanması gerektiğini" ve yeni hükümete sunulacak rakamların, mevduat sahiplerine adil bir dağıtım yapılması umuduyla hazırlandığını söyledi.
Mansuri, yurt dışında banka kartlarının kabul edilmesinin "gri liste" ile bir ilgisi olmadığını, bunun Lübnan'ın finansal ve ekonomik durumu ile Hizbullah'a yönelik yaptırımlarla ilgili olduğunu belirtti. Bazen teknik nedenlerle kartların yurt dışında çalışmadığını da ekledi.
Ayrıca, Amerikan bankalarından Lübnan Merkez Bankası ile işbirliği yapmak için "oldukça teşvik edici teklifler" aldıklarını söyledi.
Para transfer şirketleri ve elektronik ödeme yöntemleri konusunda Mansuri, bu işlemlerin "Lübnan Merkez Bankası üzerinden geçtiğini" ve bankaların yeniden yapılandırılması yasasının "neredeyse hazır olduğunu" söyledi. Fakat sorunun, "kayıpların dağıtılmasında" yattığını ve bunun küçük bir mesele olmadığını belirtti.
Mansuri, banka birleşmelerinin ise gelecekte "kesinlikle gerçekleşeceğini", zira ekonominin bankacılık sektörüne ihtiyaç duyduğunu ve bu sektörün de mevduat sahiplerinin güvenini kazanması gerektiğini vurguladı.
Mansuri, Lübnan'da ihtiyaç duyulan şeyin "bankalar ile mevduat sahipleri arasında bir uzlaşma" olduğunu ve bu uzlaşma temelinde mevduat sahiplerinin kayıplarını "olumlu bir şekilde kabul edeceğini" ifade etti.
Devletin mevduat sahiplerinin paralarını kullandığı konusunda ise Mansuri, "devletin mülklerinin gelecek nesiller için korunması gerektiğini" ancak devlet mülklerinden ve kamu kurumlarından gelen gelirlerin "yeterli olmadığını" dile getirdi.
Yetkili, bu konunun çözülmesi halinde, "mevduat sahiplerinin paralarının iadesi için gelirlerin bir kısmının ayrılabileceğini" söyledi.
Mansuri, "Lübnan Merkez Bankası'nda yolsuzluk olmadığını", zira işleyişin "doğru yola oturduğunu" ve başkanın kararlarını "bankanın politikası doğrultusunda, keyfi olmayan bir şekilde" aldığını vurguladı.
