Yerleşimcilerin, yerine getirilmeyen vaatleri temsil etmeye başlayan “mutlak zafer” kavramından hoşnutsuzluk duymaya başladığı bildiriliyor.
YDH- El-Meyadin’in bildirdiğine göre, İsrail kamuoyunun “mutlak zafer” algısı, hem siyasi hem de askeri liderlikle ilgili derin bir hayal kırıklığını ortaya koyuyor, çünkü birçok kişi bu kavramı gerçeklikten uzaklaşan, yerine getirilmemiş vaatlerin simgesi olarak görüyor.
Ateşkes anlaşması ve takasın ardından kamuoyu Hamas'ı gerçek galip olarak görmeye başlarken, İsrail herhangi bir stratejik ilerleme kaydetmeden önemli insani ve ekonomik kayıplarla boğuştu.
Güvenlik tehditleri devam ettiği ve daha fazla askeri çatışma beklendiği için İsrailliler arasında bu konseptin savaş ve çatışma yönetiminde bir başarısızlık anlamına geldiğine dair yaygın bir kanı var.
Bu durum, verilen taahhütlerin ve ortaya konan hedeflerin aksine, İsrail için güvenlik ve istikrarı sağlayacak tutarlı bir vizyonun olmaması nedeniyle hayal kırıklığı ve umutsuzluk duygularını arttırdı.
Gazze'den gelen ve Hamas savaşçılarını zaferlerini kutlarken gösteren görüntüler, İsrail yerleşimcileri toplumunda hem yerleşimciler arasında hem de medyada yaygın bir öfkeye neden oldu.
7 Ekim 2023 saldırısıyla ilişkilendirilen beyaz Toyota araçlarıyla savaşçı konvoylarının ortaya çıkması, büyük bir stratejik başarısızlığı hatırlatan provokatif bir semboldü.
Bu tür görüntüler İsrail'in güvenliği kavramına bir hakaret olarak algılandı ve savaşın etkinliği üzerine eleştirel düşüncelere yol açarak Hamas'ın kabiliyetlerini ortadan kaldırmayı başaramayan siyasi ve askeri liderliğe yönelik hayal kırıklığı ve kızgınlık duygularını daha da yoğunlaştırdı.
Sosyal medya platformları aracılığıyla İsrail kamuoyunun önemli bir kısmının tutumları incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılıyor:
“Mutlak zafer” kavramının keskin bir şekilde reddedilmesi
İsrail kamuoyu “mutlak zafer” kavramını, özellikle savaşın sonuçları insani ve askeri bir felaket olarak ortaya çıktıktan sonra, gerçeklikle hiçbir bağlantısı olmayan bir fantezi olarak tanımladı.
Pek çok kişi, Hamas gücünü koruyabildiği ve zaferi alenen kutladığı için mevcut durumun başlangıcından farklı olmadığını düşünüyordu.
Siyasi liderliğe yönelik eleştiriler
Yorumlar Başbakan Benyamin Netanyahu ve ekibini savaşı yönetme konusunda tam bir başarısızlıkla suçlamaya odaklandı ve bazıları rejimi “mutlak başarısızlık hükümeti” olarak tanımladı.
Netanyahu'nun Hamas'ı ortadan kaldırmaya yönelik önceki açıklamaları hatırlatıldı ve bu vaatler ile mevcut gerçeklik arasındaki çelişki vurgulandı.
Askeri liderlikte hayal kırıklığı
Kamuoyu İsrail ordusunun, Genelkurmay Başkanının ve ordu komutanlarının performansını eleştirdi ve onları savaşın hedeflerine ulaşma konusunda yetersiz olarak nitelendirdi.
Gazze'de Hamas konvoylarının hedef alınamaması askeri başarısızlığın açık bir örneği olarak gösterildi.
Anlaşma ve takas anlaşmasıyla alay etmek
Bazıları anlaşmayı, özellikle de yüzlerce Hamas rehinesinin serbest bırakılmasıyla birlikte, İsrail'e karşı aşağılayıcı bir teslimiyet olarak gördü.
Yapılan yorumlarda anlaşmanın Hamas'ın gücünü yeniden inşa ettiği ve yeni çatışmaları ertelediği belirtildi.
Kayıplara odaklanmak
Kamuoyu İsrail'in savaş sırasında binlerce ölü ve yaralı, harap olmuş bir ekonomi ve uluslararası güven kaybı gibi ağır bedeller ödediğine dikkat çekti.
Bazıları bu kayıpların güvenlik durumunda herhangi bir stratejik değişikliğe yol açmadığını düşünüyor.
Genel hayal kırıklığı ve umutsuzluk
Pek çok kişi aynı senaryonun gelecekte de tekrarlanmasını bekledikleri için İsrail'de güvenliğin geleceğine ilişkin umutsuzluklarını dile getirdi.
Bazıları devam eden çatışmaları, rejimin herhangi bir vizyonunun ya da radikal çözümlerinin olmadığının teyidi olarak gördü.