Gazze'nin kuzeyini etnik olarak temizlemek için "Generallerin Planı"nı geliştiren Tümgeneral Giora Eiland, İsrail’in hedeflerinin çoğunda başarısız olduğunu, Hamas'ın ise hepsini gerçekleştirdiğini belirtti.
YDH- Eski "Ulusal Güvenlik" şefi Giora Eiland'a göre, Hamas'ın esir takasını askıya alacağını açıklaması, İsrail ile Hamas arasındaki güç dengesini yansıtıyor.
Eiland, "Hamas tüm esirlerin evlerine döndüğünü görene kadar İsrail'i süründürecektir." dedi.
"Generallerin Planı"nı geliştiren Eiland, üç rehinenin geçtiğimiz cumartesi günü iade edilme şeklinin, İsrail’in Gazze'ye yönelik savaşında “başarısız” olduğunu açıkça gösterdiğini söyledi.
Eiland, "Bir savaşın sonuçlarını değerlendirmenin bilinen iki yolu vardır; birincisi, her iki tarafın da hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmektir" dedi.
İsrailli yetkili, İsrail'in "4 hedefinden 3 buçuğuna", yani Hamas'ın askeri gücünü yok etmek, Hamas yönetiminden kurtulmak ve Gazze'deki yerleşimcileri geri göndermek gibi hedeflerinin çoğuna ulaşamadığını, sadece bazı esirleri “kısmen” geri getirmeyi başardığını anlattı. Öte yandan Eiland, Hamas'ın tüm hedeflerine ulaştığını savundu.
Eiland'a göre, bir savaşın sonuçlarını değerlendirmenin ikinci yolu, Almanya ve Japonya örneğinden hareketle, her savaştaki en önemli unsur olan taraflardan her birinin kendi iradesini diğerine kabul ettirme arzusuyla bağlantılıdır.
Eiland şöyle devam etti: "Mutlak zafer elde edildiğinde, kaybeden taraf herhangi bir koşul olmaksızın teslim olurken, zafer kısmi olduğunda, yenilen taraf toprak bırakır, silahsızlanmayı kabul eder, geri adım atar ve tazminat öder."
İsrail hükümetinin savaşın, özellikle de 21. yüzyıl savaşlarının doğası hakkında ne kadar “cahil” olduğunu açıklayarak, Netanyahu'nun Hamas'ı IŞİD'e benzeterek tüm zafer şanslarını yok etmesi gibi "İsrail'in temel hatasının gerçekliği yanlış anlamak” olduğunu söyledi.
7 Ekim'e gelince, İsrailli general, bir savaşın sonucunun her ülkenin diğerini ekonomik olarak ne kadar kısıtladığına bağlı olduğunu belirterek, İsrail'in Gazze'ye yiyecek, su ve yakıt sağladığını ve bunu "büyük bir aptallık" olarak nitelediğini söyledi.
