İsrail, Batı Şeria'da bin hektar araziye el koyuyor

img
İsrail, Batı Şeria'da bin hektar araziye el koyuyor YDH

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait 10 bin dönümden fazla araziye el koymak üzere iki kararname yayınladı.




YDH- İsrail ordusu 10 Şubat'ta işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait 10 bin dönümden (1.000 hektar) fazla araziye el koymak üzere iki kararname yayınladı.

“Geçici askeri kararlar” olarak adlandırılan bu kararların hedefinde Tubas bölgesinde 8 bin 734 dönüm ve Ramallah'ın doğusundaki bazı köylerde 2 bin 394 dönüm arazi var.

İki emrin metninde, Batı Şeria'daki devlet mülkleri ve devamsız mülklerden sorumlu yetkili Yossi Segal tarafından, “otlatma amacıyla devlet arazileri üzerinde geçici bir karar” onaylamak için verildiği belirtildi.

Son zamanlarda İsrailli yerleşimciler, hayvanlarını otlatma bahanesiyle Batı Şeria'da geniş arazilere el koydu. Fiili kontrol uygulamak için inekleri ve koyunları ovalara ve dağlara salan yerleşimcilerin buraları kontrol ettiği ve Filistinlilerin buralara ulaşmasını engelledikleri bildirildi.

Köy yaşamının, topraklarını korumak isteyen Filistinliler için en ciddi zorluklardan biri olduğu belirtildi.

Ramallah'ın doğusundaki Kefr Melik'in belediye başkanı Naci Rüstem Middle East Eye'a yaptığı açıklamada kasabanın en az bin 500 dönümlük arazisine el koyma kararı alındığını söyledi.

Bu arazilerin yerel halk tarafından kullanıldığını ve İsrail işgal ordusunun, 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından Gazze'ye yönelik soykırım savaşının ardından araziye erişimi kesmeden önce üzerinde çeşitli ürünler yetiştirdiklerini açıkladı.

Rüstem, “Yavaş yavaş bu bölgeye ulaşamaz hale geldik. Burada onlarca Bedevi aile yaşıyordu ama yerleşimciler aylar önce saldırılarıyla onları buradan kovdular” dedi.

Birkaç koyunu ve ineği olan bir yerleşimcinin bölgeyi kontrol ettiğini söyleyen Rüstem, Deyr Cerir, Ebu Felah ve el-Mugayir gibi el koyma emri çıkarılan komşu köylerin de diğer yerleşimciler tarafından kontrol altında tutulduğunu belirtti.

İsrail ordusu bu topraklara girerken yerleşimcileri korudu ve Filistinlilerin buraya ulaşmasını engelledi. Yakın zamanda, başlangıçta otlatma bahanesiyle resmi bir el koyma kararı çıkarıldı, ancak nedenin, toprakların bir doğa rezervine veya askeri bölgeye dönüştürülmesi gibi başka bir şekilde değiştirileceği belirtildi.

 Rüstem şöyle devam etti: “Yerleşimciler bizi otlatma ve tarım alanlarımızdan mahrum bıraktı. Eskiden geçimimizi hayvancılıkla sağlardık ama şimdi onları sadece evlerimizin arasında otlatıyoruz ve birçoğu sahip oldukları geniş alanlara rağmen mera yetersizliği nedeniyle hayvanlarını satmak zorunda kaldı.”

Yerleşimcilerin kontrolünün genişletilmesi

MEE'nin bildirdiğine göre, Filistinliler bu “el koyma” kararlarının, İsrail'in bu yıl tamamlamayı hedeflediği hızlandırılmış ilhak sürecinin sadece bir başlangıcı olduğuna inanıyor.

Tubaslı aktivist Arif Deragmi MEE'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in binlerce dönüme el koyma kararı, yıllardır şiddetli bir yerleşim saldırısına maruz kalan bu bölgedeki yayılmacı politikalarının bir devamı niteliğindedir” dedi.

Ürdün Vadisi bölgesinde şu anda 42 yerleşim ve yerleşim ileri karakolunun kurulduğunu ve alanın yüzde 83'ünün yerleşim, askeri alan veya otlak alanlar olarak İsrail'in kontrolü altına girdiğini söyleyen Deragmi şöyle devam etti: “Bu topraklar, el koyma kararı alınmadan önce, çeşitli bahanelerle Filistinlilere kapatılmıştı ve Ürdün Vadisi'nin kuzeyinin doğu bölgeleri üzerinde tam kontrol anlamına geliyordu.”

Son iki yıl içinde yerleşimciler tarafından bu topraklarda dört “otlak yerleşim karakolu”nun kurulduğu, bunun da İsrail ordusunun yerleşimcilerin herhangi bir alanı kontrol etme arzusuyla uyum içinde olduğunu gösterdiği belirtildi.

Deragmi, sözlerinin sonunda şu hususa dikkat çekti: “İsrail Batı Şeria'daki yerleşim konseyini hiçbir caydırıcılığı olmadan ele geçirmek üzere teslim etti. Bu topraklar, yerleşimcilerin Ürdün Vadisi'nin tamamındaki kontrolünü genişletmek için bir başlangıç olacak.”