Hamas, Gazze Şeridi'nde tuttuğu dört İsrailli esirin cesetlerini teslim etmeye hazırlanırken, İsrail Başbakanı Netanyahu ve güvenlik birimleri arasında esir takası anlaşmasıyla ilgili gerilim yaşanıyor. Müzakerelerin ikinci aşamasının zorlaşması ve tarafların farklı talepleri, sürecin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.
YDH - Hamas, Gazze Şeridi'nde tuttuğu dört İsrailli esirin cesetlerini teslim etmeye hazırlanırken, İsrail ordusu da adli tıp ekibini bölgeye göndermeye hazırlanıyor. Cesetleri teslim alınacak esirlerin Şiri Bibas, Kefir Bibas, İrail Bibas ve Oded Lişevits olduğu belirtildi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, dün yaptığı açıklamada, "Bugün İsrail için çok zor bir gün olacak. Gazze'den dört değerli esirimizi geri getireceğiz, ancak onlar ölüler," dedi.
Netanyahu, derin bir üzüntü içinde olduklarını ve bu durumun bir daha yaşanmaması için kararlı olduklarını söyledi.
Öte yandan Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Bibas ailesinin ve Oded Levişets'in cesetlerinin perşembe günü teslim edileceğini duyurdu.
Ebu Ubeyde, söz konusu esirlerin, İsrail uçaklarının kasıtlı bombardımanı sonucu öldüğünü bildirdi.
Bu aşamanın, cumartesi günü altı İsrailli esirin canlı olarak serbest bırakılmasıyla tamamlanması bekleniyor.
Buna karşılık İsrail'in, aralarında müebbet hapis cezası alan 50 kişi, Şalit takasıyla serbest bırakıldıktan sonra yeniden tutuklanan 47 kişi ve Gazze'ye yönelik savaş sırasında tutuklanan 445 esir ve kadın mahkumun bulunduğu toplam 628 Filistinliyi serbest bırakması öngörülüyor.
Netanyahu ve istihbarat arasında gerilim
Bu gelişmelerin yaşandığı sırada, Netanyahu ile İsrail güvenlik teşkilatlarının başkanları arasında gerilim arttı.
Kanal 13'ün haberine göre, Başbakanlık, iç istihbarat teşkilatı Şin Vet ve Mossad başkanlarını davet etmeden hassas güvenlik görüşmeleri gerçekleştirdi.
Netanyahu'nun ofisi, müzakere ekibindeki bazı yetkililerin "Hamas'ın serbest bırakma tarihini öne alma girişiminde bulunduğu" iddiasının "saçmalık" olduğunu ve Hamas propagandasını tekrarladığını savundu.
Başbakanlık, varılan mutabakatların Netanyahu'nun kararlı duruşu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın uyarısı sonucunda elde edildiğini belirtti.
Walla sitesinden Barak Ravid ise, "6 esirin cumartesi günü serbest bırakılmasının, Hamas tarafından 10 gün önce sunulan bir teklif olduğunu ve İsrail'in yeni müzakere ekibiyle ilgisi olmadığını" iddia etti.
Müzakerelerin akıbeti belirsiz
Müzakerelerin genel seyrine ilişkin olarak Kanal 12, Netanyahu'nun bakanlardan esirlerin geri alınmasına zarar vermemek için herhangi bir şey sızdırmamalarını istediğini ve "Gazze'de silahların bırakılması ve Hamas'tan yönetimin Filistin yönetimine devredilmesi planını reddetme" konusunda taahhütte bulunduğunu bildirdi.
Kanal, "İsrail ve ABD'nin 48 saat içinde Katar'a bir heyet gönderme konusunda karar alacağını" ve "ikinci aşamanın başarı şansını değerlendirmenin zorluğu nedeniyle çatışmalara yeniden başlama hazırlıklarının yapıldığını" aktardı.
Hamas ise, anlaşmanın ikinci aşamasında kalan tüm esirleri ilk aşamadaki gibi parça parça değil, "tek seferde" serbest bırakmaya hazır olduğunu duyurdu.
AFP'ye konuşan Hamas yetkilisi Tahir el-Nunu, arabuluculara Hamas'ın ikinci aşamada tüm esirleri tek seferde serbest bırakmaya hazır olduğunu ilettiklerini söyledi.
Fakat Walla'nın haberine göre, güvenlik yetkilileri "anlaşmanın sonraki aşamalarının detaylarının net olmadığını ve ateşkesin kademeli olarak çökmesinden endişe duyulduğunu" belirtti.
Haberde, İsrail ordusunun "çeşitli senaryolara hazırlandığı ve önümüzdeki günlere tam olarak hazırlıklı olmak için Gazze'de savunma ve saldırı planlarını onayladığı" ifade edildi.
Haberde ayrıca, "Hamas'ın savaşın kapsamlı bir değerlendirmesini yaptığı, altyapısını yeniden inşa etmeye ve yeni direnişçiler kazanmaya çalıştığı" ve "herhangi bir çatışma olasılığına karşı patlayıcılar ve geleneksel olmayan taktikler kullanmayı güçlendirdiği" belirtildi.
"Hamas'ın Gazze Şeridi ile sınırda ordunun zayıf noktalarını tespit etmek için kişiler gönderdiğine" dair tahminlere de yer verilen haberde, "Ateşkes anlaşmasının çökmesi ve Gazze'de çatışmaların yeniden başlaması durumunda Husilerin İsrail'e yönelik saldırılarını yeniden başlatabileceği" belirtilerek, "Yemen'deki olası hedefler hakkında istihbarat toplama çabalarının yoğunlaştırıldığı" kaydedildi.
İstifa eden İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir ise, savaşın yeniden başlaması çağrısını yineleyerek, "İsrail hükümetinin imzaladığı pervasız teslimiyet anlaşması için hiçbir gerekçe yok," dedi.
Netanyahu'dan "Hamas'a karşı kapsamlı bir savaşa derhal geri dönmesini" isteyen Ben-Gvir, "Zira bu, kaçırılanların felaket tavizler vermeden geri alınmasının tek yolu," ifadelerini kullandı.
Ben-Gvir ayrıca, "Hamas'a karşı savaş başlatmaya geri dönmenin kesin zaferi elde etmenin tek yolu olduğunu" sözlerine ekledi.
Ben-Gvir, "Teslimiyet anlaşması binlerce teröristin serbest bırakılmasını, Hamas'a yapılan yardımlarda büyük bir artışı ve Gazze'den çekilmeyi içeriyor," dedi.
Anlaşmanın Hamas'ın kendisini yeniden inşa etmesine izin verdiğini, İsrail hükümetinin ise Gazze'ye cehennemi açmak için Amerikan desteğine sahip olduğunu iddia etti.
İsrail Ordu Radyosu ise, muhalefet lideri Yair Lapid'in "Savaş bir hedef değil, siyasi bir sürecin aracıdır ve koalisyon bunu anlamıyor," dediğini aktardı.
Lapid, "En büyük endişem, anlaşmanın ikinci aşamasını Hamas'ın değil, bizim engellememiz," diye konuştu.
Müzakerelerin ikinci aşamasının yönetimiyle ilgili tartışmalar sürerken, İsrail kamu yayın kurumu KAN, Gazze'de tutulan bir esirin annesinin "Stratejik Planlama Bakanı Ron Dermer'in şu anda müzakere ekibine başkanlık etmesinden son derece endişeli" olduğunu aktardı.
Esir Aileleri Heyeti ise, Netanyahu'dan "ikinci aşama müzakerelerinin ilerlememesi konusunda acil bir açıklama" talep ederek, "İkinci aşamanın uygulanmaması, onlarca esirin hayatını doğrudan tehlikeye atmak anlamına geliyor," açıklamasında bulundu.
