ABD Başkanı Trump yönetimi, Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerine yapılan mali yardımı durdurdu.
YDH - Washington Post gazetesine konuşan Amerikalı ve Filistinli yetkililere göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi, Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerine yapılan tüm finansmanı durdurdu.
Bu adım, Trump'ın göreve geldiğinde imzaladığı ve İsrail ve Mısır hariç Orta Doğu'daki ülkelere yapılanlar da dahil olmak üzere tüm dış yardımların dondurulmasını emreden başkanlık kararnamesinin bir uygulaması niteliğinde.
Trump, daha önceki görev süresinde de Filistin Yönetimi'ne yardımları durdurarak benzer bir adım atmıştı, fakat o zaman güvenlik güçlerinin finansmanı ve eğitimi bu kararın kapsamı dışında tutulmuştu.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, İsrail hapishanelerindeki yaralılar, şehit aileleri ve esirlere yapılan ödemelerle ilgili yasa ve düzenlemeleri iptal ederek "Filistin Ulusal Ekonomik Güçlendirme Kurumu"na (devlete ait) devretme kararı almasından sadece 9 gün sonra bu kararın gelmesi dikkat çekici.
Bu durum, Filistin kamuoyunda büyük bir öfkeye yol açmış ve bu adımın Trump'a yaranma çabası olarak değerlendirilmişti.
Böylece, Ebu Mazen'in silahlı direnişten vazgeçmesi, Filistin Yönetimi'nin güvenlik güçlerini Batı Şeria'daki direnişçilerin izini sürmek ve işgale karşı operasyonları engellemek için kullanması, İsrail ile güvenlik koordinasyonuna bağlı kalması, Aksa Tufanı operasyonunu kınaması, iki ay önce Filistin Yönetimi güçlerinin "kanun kaçakları" olarak adlandırdığı kişilere karşı Cenin kampında gerçekleştirdiği abluka operasyonu ve esir ve şehit ailelerinden vazgeçmesi gibi tüm tavizleri işe yaramadı.
Trump'ın imzaladığı başkanlık kararnamesi, "programların devamı, değiştirilmesi veya sona erdirilmesiyle ilgili kararların, 85 gün içinde tamamlanması gereken bir incelemeden sonra alınacağını" belirtiyor.
Bu, finansmanın "geri dönüşü" karşılığında ABD'nin hangi tavizleri isteyeceği konusunda spekülasyonlara yol açtı.
Fakat görünen o ki, ABD yönetimi Abbas'a "Hiçbir taviziniz işe yaramayacak" mesajını veriyor.
İsrail hükümetinin Batı Şeria'yı işgal altındaki topraklara ilhak etme niyetini açıklaması ve bu durumun ABD tarafından memnuniyetle karşılanması, ABD'nin İsrail planlarına zemin hazırlamaya devam ettiğini gösteriyor.
Washington Post'a göre söz konusu karar, "Filistin Yönetimi'nin İsrail işgali altındaki Batı Şeria'daki ceplerde yönetimini sürdürmekte zorlandığı ve savaştan sonra Gazze Şeridi'ni yönetmek için çabaladığı kritik bir zamanda" geldi.
Eğitimler ve kurslar, daha önce "İsrail ve Filistin Yönetimi için ABD Güvenlik Koordinatörü" olarak bilinen ve merkezi Kudüs'te bulunan Güvenlik Koordinasyon Bürosu aracılığıyla yürütülüyordu.
Filistin güvenlik güçleri sözcüsü Tuğgeneral Enver Receb, gazeteye yaptığı açıklamada, ABD'nin güvenlik eğitimi ve güçlerin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere Filistin Yönetimi projelerine "büyük bir bağışçı" olduğunu söyledi.
Eski bir İsrailli yetkili ise Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerinin karardan "hiçbir şekilde etkilenmediğini" ve "diğer bağışçıların açığı telafi etmeyi taahhüt ettiğini" belirtti.
Fakat Washington Post'a göre, Trump'ın kararı bazı eğitimlerde "kesintilere" yol açtı.
Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerinin Merkezi Eğitim Enstitüsü'nde eğitim yöneticisi olan bir albay, Amerikalılarla bu ay yapılması planlanan ve İsrail'in geçen ay kampa düzenlediği saldırının ardından durdurulan Cenin kampındaki operasyonun değerlendirme toplantısının ertelendiğini ve "başka bir tarih belirlenmediğini" dile getirdi.
Albay ayrıca, Washington'ın "enstitünün ihtiyaç duyduğu sanal bir atış poligonunun inşasını da finanse ettiğini, zira İsrail canlı mühimmatla eğitim için kurşun ithalatına izin vermeyeceğini" belirterek, "Proje neredeyse tamamlanmış olmasına rağmen, enstitü şimdi ABD'nin kararı nedeniyle alternatif finansman arayışında," diye ekledi.
