ABD Özel Temsilcisi Witkoff: Gazze'deki esirler sorunu İsrail'i böldü

img
ABD Özel Temsilcisi Witkoff: Gazze'deki esirler sorunu İsrail'i böldü YDH

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Witkoff, göreve gelmesinden bu yana verdiği en kapsamlı röportajında, Gazze'deki esir krizinin İsrail'in 'ruhunu derinden etkilediğini' belirtti. Witkoff, İsrail Başbakanı Netanyahu ile aralarındaki gerilime değinerek, Netanyahu'nun esirlerden çok savaşa odaklandığı yönündeki tepkilere kısmen katıldığını ifade etti.




YDH - ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, göreve gelmesinden bu yana verdiği en kapsamlı mülakatta, Gazze'deki esirler krizinin "ülkenin ruhunu derinden etkileyen bir yara gibi" olduğunu söyledi ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile arasındaki gerilimlere değindi.

Witkoff, Amerikalı ünlü sunucu Tucker Carlson'a verdiği mülakatta, "Durum karmaşık. İyi niyetliler, başarmak istedikleri şeyler var," ifadelerini kullandı ve Siyonist rejim Hizbullah ve Hamas'ın üst düzey liderlerini katletmeyi başaramasaydı ABD'nin bu kadar etkili olamayacağını belirtti.

'Netanyahu'ya dönük tepkilere kısmen katılıyorum'

Witkoff, "Netanyahu olağanüstü bir iş çıkardı, ancak aldığı eleştiriler, esirlerden ziyade savaşla ilgilendiği yönünde. Bazı açılardan, insanların bu değerlendirmeyi nasıl yaptığını anlıyorum, ancak buna tam olarak katılmıyorum," diye ekledi.

Yetkili, "Bence Netanyahu esirlerin serbest bırakılmasını istiyor," dedi ve ekledi: "Ancak o, bunu yapmanın tek yolunun Hamas'a baskı uygulamak olduğuna inanıyor."

"Bibi (Netanyahu'nun lakabı) doğru şeyi yaptığına inanıyor. Bence kamuoyuna karşı çıkıyor, izra oradaki kamuoyu esirlerin eve dönmesini istiyor," diyen Witkoff, şöyle devam etti:

"Rehine Meydanı'na gittim ve adamlarım dışarı çıkmamdan endişe etti. Orada 4 bin kişi vardı ama durmamız gerektiğini söyledim. Neredeyse bir saat orada kaldım, manevi bir deneyim gibiydi. Bu durum İsrail'i etkiledi, İsrail'i parçaladı. Ülkenin ruhunu derinden etkileyen bir yara gibi. Bu insanları geri getirmeliyiz."

Witkoff, "Bu konuyu Bibi ile konuştum, (İsrail Stratejik Planlama Bakanı Ron) Dermer ile konuştum. Fakat onların da Hamas'la ilgili stratejik bir görüşleri var, onlarla nasıl başa çıkılması gerektiği konusunda. Bazen birbirimizle aynı fikirdeyiz. Bazen de biraz farklı düşünüyoruz. Benim demek istediğim, iyi niyetliler," ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın onlarca yıllık ilişkileri sonucunda bu göreve getirdiği temsilci, Gazze'nin savaş sonrası yeniden inşası söz konusu olduğunda bu tür bir dilin aşırı kısıtlayıcı olduğunu söyleyerek, Washington yönetiminin iki devletli bir çözüme verdiği sürekli desteğe ilişkin şüphelerini dile getirdi.

Witkoff, "Bu kelimeleri kullandığınızda, bu bir parlama noktası oluyor. Benim için bu sadece bir kelime. 'İki devlet' benim için, Gazze'de yaşayan Filistinliler için nasıl daha iyi bir yaşam reçetesine sahip olabileceğimiz anlamına geliyor," dedi.

Yetkili, "Gazze'yi yeniden inşa edemeyiz ve bunun bir sosyal yardım sistemine dayanmasını sağlayamayız. İnsanlara iktisadi ve mali beklentiler sunmalıyız," değerlendirmesini yaptı.

Witkoff, "İnsanlara fırsatlar sunmalı veya bu fırsatlara giden yolları bulmalıyız. Farklı kalkınma planlarını belirlemeye çalışacağız. Bu, iki devleti içerebilir de, içermeyebilir de," diye devam etti.

'7 Ekim'de bazı hataların yapıldığını anlıyoruz'

Witkoff ayrıca, 7 Ekim ile ilgili İsrail istihbarat başarısızlıklarını kabul ederek, "Güvenlik açıkları olduğunu, bazı hataların yapıldığını anlıyoruz, evet, ama biz insanız. Robot değiliz. Şu anda yapay zekâ tarafından tamamen ele geçirilmedik, insanlar hata yapabilir. İstihbarat hataları vardı, ama burada gerçekten iyi insanlar da vardı," ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra Witkoff, Carlson'a, İsrail'in Gazze'de savaşa yeniden başlamasının ve ateşkesten vazgeçmesinin, Gazze'deki şiddetin potansiyel olarak sona ermesini engellemediğini söyledi.

'İsrail'in Gazze'ye girmesi olması gerekendi'

Witkoff, "Şu anda bu konuda konuşma özgürlüğüm yok, ancak bazı işaretler var. İsraillilerin Gazze'ye girmesi, bazı açılardan talihsiz bir durum ama aynı zamanda 'olması gereken' kategorisine giriyor. Bir nevi olması gerekiyordu. Hamas yanıt vermiyordu ve verdikleri yanıtlar mantıksızdı," dedi.

Witkoff, "Arap zirvesinde herkesi uyardım. Askerden arındırma ve kalıcı bir ateşkese ulaşma adına makul bir köprü sunduk. Hamas'ın tepkisi tamamen uygunsuzdu; muhtemelen hafif bir kelime," diye devam etti.

Yetkili, "Herkesi uyardım ve İsraillilerin Gazze'ye girmesinin tek alternatif olacağını hissettim. Bunu, Hamas'ı çok daha makul hale getirmek için kullanabiliriz," yorumunu yaptı.

Bunun yanı sıra Witkoff, "Eğer İsrail, Hamas'ın uzun vadede orada olacağı için Gazze'de bir sorun yaşayacağını düşünüyorsa, bu asla bitmeyecek," diye ekledi.

Witkoff ayrıca, hem gerçek bir ABD müttefiki hem de barış anlaşmasını sağlama çabalarında çok önemli bir arabulucu olduğu konusunda ısrar ederek, kendisinin Katar ile olan ilişkisini ve Katar'ın savaştaki arabulucu rolünü savundu.

'Katarlılar dürüst insanlar'

Witkoff, "Katarlılar iyi niyetli olmamakla eleştiriliyor. Bu çok saçma. Onlar iyi niyetli, iyi, dürüst insanlar. İstedikleri şey, barış hedefine ulaşan etkili bir arabuluculuk. Onlar küçük bir ulus ve bir barış yapıcı olarak tanınmak istiyorlar ve bence başkan bunun farkında," dedi.

Her taraftan "Katar sempatizanı" olarak saldırıya uğradığını belirten Witkoff, "Onlar bir arabulucu, savaşın tarafı değiller. Arabulucu ile nasıl işbirliği yapmayabilirim? Eğer yapmazsam, etkisiz olmaya mahkumum. Bildikleri her şeyi bilmek zorundaydım," diye ekledi.