Lübnan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü, Lübnan’dan roket fırlatılmasıyla bağlantılı şüphelilerin tutuklandığını duyururken Hizbullah yetkilileri, ateşkes anlaşmasına bağlı olduklarını belirterek bu saldırılarla herhangi bir ilgilerinin olmadığını ifade etti.

YDH- Lübnan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü, 22 ve 28 Mart tarihlerinde Lübnan'dan işgal altındaki Filistin topraklarına roket fırlatılmasıyla ilgili bir dizi şüphelinin tutuklandığını duyurarak söz konusu olaylarla ilgili güvenlik soruşturmalarının yoğun şekilde sürdürüldüğünü bildiren bir açıklama yaptı:
“Güvenlik durumunun izlenmesi ve istikrarın korunması bağlamında, özellikle de 22 ve 28 Mart tarihlerinde Lübnan'ın güneyinde kaynağı bilinmeyen roketlerin fırlatılmasını da içeren son olaylar ışığında, Genel Emniyet Genel Müdürlüğü bu eylemlere karışanları ortaya çıkarmak için istihbarat operasyonlarını yoğunlaştırmıştır. Yetkili yargının gözetimi altında, Emniyet Genel Müdürlüğü bir dizi şüpheliyi tutukladı ve ilgili makamlar sorumlulukların belirlenmesi ve uygun yasal işlemlerin yapılması için bu kişileri soruşturmaya başladı.”
O dönemde bir Hizbullah yetkilisi Hizbullah'ın ateşkes anlaşmasına bağlılığını teyit ederek Güney Lübnan'dan işgal altındaki Filistin'in kuzeyine atılan roketlerle herhangi bir ilgisi olduğunu reddetti ve bu olayların İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırganlığını sürdürmek için uydurulan şüpheli bahanelerin bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi.
İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasının 27 Kasım 2024'te yürürlüğe girmesinden bu yana Beyrut'un güney banliyölerine yönelik ilk saldırısını günler önce gerçekleştirdi.
Saldırı, Güney Lübnan'dan Kiryat Şimona'ya iki roket atılmasına karşılık olarak Hadat mahallesindeki bir konut binasını hedef aldı.
İsrailliler de bu füzelerin ateşlenmesine karşılık olarak yukarıda belirtilen iki tarihte Güney Lübnan'daki çeşitli bölgelere bir dizi baskın düzenledi.
Anlaşmanın geçerliliğine rağmen, Lübnanlı yetkililer 111 kişinin ölümü ve 331 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bin 263 İsrail ihlali kaydetti.