Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde İsrail ordusunun düzenlediği saldırının ardından enkaz altında kalanlardan sesler duyuluyor.
YDH - Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde önceki gün yaşanan katliamın ertesi günü, hak ettiği medya ilgisinden yoksun kalsa da durum daha da vahimleşti.
Bir mahalle sakini, bir yaşam belirtisi olabilecek herhangi bir sesi duymak umuduyla kulağını üst üste yığılmış beton katmanlarına dayarken, bir diğeri küçük bir balta ve çekiçle molozların arasında kazı yapıyor.
Eşref Ebu Halime, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "Üçüncü tavanın altında kızım ve torunum var, sabah saat altıdan beri kazıyorum ama onlara ulaşamadım," dedi.
Ebu Halime sözlerine şöyle devam etti: "Saatlerce enkaz altından kadınların ve çocukların iniltilerini, yardım çığlıklarını duyduk. Sivil savunma ekipleri ve komşular onlara ulaşmaya çalıştı, ancak nafile. Ekipman yok, kazı makinesi yok, elektrik yok. Herkes elleriyle çalışıyor. Bir saat sonra inilti sesleri zayıflamaya başladı, sonra tamamen kesildi. Her an hayatta kalanların yardım istediğini duyar gibi oluyoruz. Çaresizlik bizi kahrediyor.”
İsrail ordusunun geçen çarşamba sabahı yıktığı yerleşim alanı, şiddetli bir kara operasyonunun sürdüğü mahallenin doğu bölgelerinden gelen yerinden edilmiş bazı kişileri de misafir eden onlarca ailenin yaşadığı sekiz evden oluşuyordu.
Katliamda yaklaşık 40 kişi hayatını kaybederken, cenazeleri devlet hastanelerine ulaştırıldı.
Ancak uzman ekipler, hâlâ üst üste yığılmış beton katmanlarının altında bulunan yaklaşık 25 kişiyi çıkaramadı.
Toprağı elleriyle kazarken konuşan Ebu Selame el-Acele, "Sivil savunma ekipleri, bombalanan evlerin üst katmanlarında ulaşabildiklerini çıkarıyor, sonra ayrılıyor," dedi.
El-Acele, "Yıkımın ve harabiyetin boyutu onların imkanlarını aşıyor. Bizim sahip olduğumuz çekiçler ve basit aletlerle çalışıyorlar," diye ekledi.
El-Acele sözlerine şöyle devam etti: "Beş saat süren çalışmanın ardından komşularımızdan Ebu Halime ailesinden bir kadın ve kızını, iki kişiyi çıkarabildik. Taşların arasından, hayatını kaybedenlerin parçalanmış bedenlerini topluyoruz.”
